"O ne demek öyle?" dedi Kenan "Ne biçim laflar bunlar?" dedi hemen sonra kardeşini kendine çekerken.
"Ama tamam, diyelim ki haklısın" dediğinde Veysel gözleri dolu dolu bakmıştı abisine.
"Diyelim ki sen hiç varolmadın, ne değişecekti o zaman ? sen olmasaydın bu hayat nasıl olurdu sence?" dedi kardeşine bakarken.
"Daha güzel olurdu, Annem daha mutlu olurdu, Babam daha mutlu olurdu, sen daha mutlu olurdun." dedi Veysel ağlayarak.
"Bence pek öyle olmazdı." dedi Kenan. "Biliyorsun, Babam işkoliğin tekiydi, işinden baska bir şey düşünmezdi pek. Annem aslında iyi bir kadındı, ama doktor olduktan sonra, hastanelerde hastalarla haşır neşir olduktan sonra daha iyi anladım. Annemi de böyle yapan babamdı. Meryem Teyze'nin anlattıklarıyla daha da iyi anladım bunu."
"Ne anlattı ki?" dedi Veysel.
"Annem aslında ikiz bebeklere hamileymiş. Ama bu testlerde anlaşılamamış o zamanlar. Senin bir ikizin varmış, ama o tutunamamış, ölü doğmuş. Tabii annem de Evlat acısıyla ilk zamanlar seni kucağına dahi almak istememiş. " dedi Kenan.
"Meryem Teyze o zaman çok söylemiş babama, doktora götür bu kadını demiş, ama dinlememiş babam tabii" dedi yeniden.
"Ben hatırlıyorum. Annem seni seviyordu aslında. Hastalandığında başında beklerdi hep ninniler söylerdi sana."
"Ama, babam onun acısını o kadar hafife almış ki, onu o kadar umursamamış, ona öyle kötü hissettirmiş ki annem de bunun sorumlusu olarak seni görmüş, babamın tavırlarının sebebini sana bağlamış."
"Öyle olduğu için demiyorum. Hiçbir şeyin sorumlusu sen değilsin. Sadece.. Babam işlerine bakmak yerine, 7/24 iş düşünmek yerine keşke biraz da ailesini düşünseydi, o zaman annem de daha sağlıklı düşünebilirdi. Evlat acısıyla baş edebilirdi o zaman belki, acısını senden çıkarmazdı. Annemin yaptıkları doğru muydu? tabiki hayır. Ama annemi bu hale babam getirdi. Annem ne zaman o duygudan çıkmaya çalışsa, ne zaman sana karşı bir yakınlık kurmaya çalışsa babam hep bir şey söyler, yakardı canını."
"Neyse.." dedi Kenan sonra. Kardeşinin başını kendi omzuna yaslayıp uzunca öptü saçlarından.
"Sen olmasan annemde babam da daha mutlu olmazdı, Çünkü onların mutsuzluklarının sebebi hiçbir zaman sen olmadın" dedi sakince.
"Gel gelelim bana." dedi derin bir nefes alırken. "Sen olmasaydın, mutsuzlukla dolu o evde tek başıma büyümek zorunda kalır, güvenecek, sırtımı yaslayacak, derdimi anlatacak, üzüldüğümde sırtımı sıvazlayacak, sevindiğimde benden daha çok sevinecek birini bulamayacaktım.. Daha da kötüsü hastalandığımda hiç kimse tutmayacaktı elimden, saçlarımı okşamayacaktı. Nefes alamazken kimse bana nefes olmaya uğraşmayacaktı. Korkarak geçirecektim tüm ömrümü. "
"Annemle babam öldüğünde tamamen kimsesiz kalacaktım, sonra bu tümor mevzusu çıkacaktı ortaya. Ve ben o yatağa mahkum kaldığımda yanımda hiç kimse olmayacaktı, Hiç kimse benim için endişelenmeyecek, hiç kimse beni iyileştirmek için çabalamayacaktı.. " dedi bir kez daha dönüp uzunca öptü kardeşini. Kardeşinin kesik, huzursuz nefeslerini duyabiliyordu. Sakince devam etti.
"Sen olmasaydın.. Hiç kimse benim için Şehirler aşıp şifa aramayacak, dolayısıyla şifa bulmayacaktı. Sen olmasaydın ben şu an yaşamıyor olacaktım" dedi sakince.
"Sen benim hayatımdaki en önemli şeysin, nasıl bu kadar saçma bir şey düşünebilirsin?" dedi titreyen sesiyle.
"Sen iyiki varsın, iyiki benim biricik kardeşimsin sen" dedi Kenan tekrar kardeşine dönerken.