"Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler;ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır..."
-Oğuz Atay
•ig&tt:Scarletwm_
•🕯
****
Bazen insan içinde, en derininde korku hisseder. Ama bu, kendi için değil, bir başkası içinde olabilir. Her insanın bir zaafı vardır, o zaafından vurulmak insanın kalbine hançer saplanmasından daha acıdır. Çaresizlik, en büyük korkudur. Ne yapacağını bilememek, dünyanın en berbat hissidir.
Eğer şu an da bu durumda tek olsaydım çaresiz olurdum, ne yapacağımı bilemez, muhtemelen eline yüzüme bulaştırırdım.
Bahar:O burada.
Zihnimde bulanıklaşan görüntü, içimde ki nefret duygusunu açığa çıkardı. Bu, benim için nefreti temsil etsede, Bahar için korkuyu temsil ediyordu. Eminim.
"Mahperi, sana diyorum kızım. İyi misin? Kim o?" Alaz'ın zihnimde yankılanan kalın sesi, onunda duyduğu an nefrete dönüşeceğini çok iyi biliyordum. Onlar bu durumu bilmeli miydi?
Eğer söylemezsem, dediğim gibi elime yüzüme bulaştırabilirdim. Çünkü bu durumu yaşamayalı yıllar olmuştu. Yıllar önce Bahar'dan yine böyle mesajlar almıştım. Ama aradan akıp giden yağmur damlaları gibi zaman, hızla akıp buhar olmuştu. Şimdi çaresiz değildim, yanımda ki insanlar bana yardım ederdi, biliyordum.
"Mahperi?" Abimin sesi zihnimde çınladığında, boş bakışlarım hala telefondaydı. Gözlerim, her harfin üzerinde bir rota oluşturuyor ve nefret yolları çiziyordu.
Alaz'ın omzuma dokunduğunu hissettiğimde irkildim. Sanal dünyadan tamamen bağım koptuğunda gerçekliğe kavuştum, fakat, bu durum hiçbir şeyi değiştirmedi.
Bahar korkuyordu, yardıma ihtiyacı vardı.
Ben birden ayaklanınca, hepsi de benim aksime şiddetle ayağa kalktı.
Mekandaki yırtıcı bakışları üzerimizde hissetmiştim. Ah, en nefret ettiğim... Bu bakışlar...
"Bahar mı?" Dedi Alaz. Başımı sadece salladım. Onlar anlamıştı, bir kişi hariç;Alphan.
"Siz eğlence istiyordunuz değil mi?" Abimin gözleri Alaz ve bendeydi. "Alın size eğlence. Ama, fazla kan ve dehşet içerir." Kanımın donduğunu, vücudumun buzdan kayaçlar altında kaldığını hissettim. Ensemden bir rüzgar gibi esip geçen ürperti, bütün vücudumu esir almışken, abimin bakışları şaka değildi;oldukça ciddi, dediğini yapacak gözler ile bakıyordu.
"Bu oyun sadece üç kişilik." Ateş abu bu sefer abim ve Alphan'a baktı. Alphan az çok olayı çakmış olsa bile tam olarak bilmiyordu ama hepsinin gözünde gördüğüm bir duygu vardı;öfke.
"Bu sefer bende-" Alaz'ın susmasını sağlayan şey, Ateş abinin, aynı adı gibi olan gözleri Alaz'ı yangına çevirince sustu. Gözlerinden ateşler, alev alan bir evin patlamış camlarından kendini dışarıya doğru atap7pn yüksek ateşler gibiydi.
Abim hiçbirşey demeden çıkışa doğru ilerleyince arkasından Alphan ve Ateş abide ilerledi. Alaz ile öylece bakarken, o, dirseğimden kavradığı gibi abimlerin peşinden koşturdu. Abimler arabaya bindiğinde mekandan çıkmıştık. Topuklarımın içinde ki ayaklarım sanki diken üzerinde yürüyordu. Bunu umrsamadım. Alaz ile birlikte, Alphan'ın olduğu arka koltuğa bindik. Alphan'ın bakışları direkt beni buldu. Alaz ve abimler tamamen farklı bir alemdeydı. Abim, bütün sinirini arabadan çıkarmak ister gibi, son derece haşin hareketler ile çalıştırdı arabayı. Arabanın sessiz gürültüsü boş sokaklarda yankılanınca asfalt altımızdan kaydı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahperi
Teen FictionÇok değer verdiğin bir ailen vardır. Annen ve baban. Mutlu bir hayatın vardır belki ama şu gerçeği unutmayın; Her güzel birşeyin sonu vardır. Annem gibi. Hayat bana çok şey öğretti. En çokta yaşamayı. Kaybederek, ihanete uğrayarak, aldatılarak, doğ...