1.bölüm

10.9K 122 15
                                    

Beynimi uyuştururcasına sesli çalan alarm sesini kapatmak için homurdanarak yatağımdan kalktım. Saat'in 6:30 olması tekrar uyumam için bir sebep diye düşünürken aklıma gelen şeyle sesli bir küfür savurdum.

Bugün yeni okulumda ilk günümdü ve saatler tamamen değişikti. Uykulu gözlerimi ovuşturup yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkamak için banyoya doğru ilerledim. Banyoda işlerimi hallettikten sonra annemin bana seslendiğini duydum.

"Bade! Menemenin soğuyor kızım hadi acele et biraz"

"Menemen kelimesini duymakla gözlerim adeta fal taşı gibi açılmıştı. Kahvaltıda yemeyi en sevdiğim yemeklerden biriydi menemen. Hemen hazırlandım ve çantamı da alıp odamdan çıktım.

Annemin yüzünün güldüğünü görmemle benimde yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. " Hayırdır Ayşe Sultan? Ne bu neşe?" dedim alayla.

"Kızım yepyeni bir sayfa açmış bugün, nasıl neşeli olmayayım" dedi. Haklıydı çünkü önceki okulum hiç içler açıcı değildi. Üniversite sınavına 1 yıl kalmışken adapte olamadığım bir okul tamamen kayıp olurdu.

Masaya oturup menemeni afiyetle yemeye başladım. Annemde hemen yanıma oturup çaylarımızı doldurmaya başlamıştı. Babamı 5 yıl önce trafik kazasında kaybetmiş, o gün bugündür eski neşemiz de değildik. Annem bunu bana hiç hissettirmeye çalışsada ben herşeyin farkındaydım.

Kahvaltımı bitirdiğim esnada telefonumun çalmasıyla çantamı açıp telefonumu çıkardım. Ekranda Didem yazısını görmemle telefonu açtım.

- " Efendim Didem?"

- " Alo Bade. Bi beş dakikaya sizin evin orada olurum beraber gidelim."

- " Olur beş dakikaya çıkıyorum"

Telefonu kapatıp elimi yıkamak için sandalyeden kalktım. Didemle ortaokula kadar beraber okumuş, ardından farklı bölümlere çıkmamızla lisede ayrılmıştık. Ama bu okul haricinde görüşmememız için bir sebep değildi. Didem şimdiye kadar tüm arkadaşlarım içerisinde en sadık olandı. Dostum dediğim kardeşimdi.

Ellerimi yıkayıp tekrar mutfağa ilerledim. Annemin yanağına bir öpücük kondurup kapıya doğru ilerledim. "Görüşürüz anne" dediğimde karşılık alıp evden çıktım.

Didem hala gelmemişti. Kaldırıma oturup etrafı izlemeye başladım. Muhtemelen okula gittiğini düşündüğüm bir genç grup önümden geçiyordu. Hepsi normal bir şekilde ilerlerken, biraz arkalarından gelen 3'lü bir grup dikkatimi çekmişti.

2 erkek 1 kızdan oluşan grup gayet havalı gözüküyordu. Ama en ortalarındaki çocuk 'ben tehlikeliyim' dercesine kaşları çatık yürüyordu. Yanındaki kızın farklı bir aurası vardı ve bu onu çekici gösteriyordu. Siyah uzun saçları ve bal rengi gözleriyle gayet güzel bir kızdı.

Diğer çocuk ise Kumral ten ve saç rengine, kahverengi gözlere sahipti. Benim tarafımdaydı lakin o taraftan ayrılıp, kızın yanına geçmişti ve sohbet etmeye başlamışlardı. Benim tarafımda artık o çatık kaşlı esmer çocuk vardı. Diğerleriyle sohbet etmek yerine cebinden çıkardığı paketindeki son sigarayı dudaklarının arasına alıp, çakmakla yaktı.

Bana doğru yaklaştıklarında rahat geçebilmeleri için ayaklarımı karnıma doğru çektim. Bunu gören esmer çocuğun yüzünde tebessüm görmemle afalladım. Gözlerini benden çekmiyor adeta süzüyordu. Utandığımı fark edip göz kırpmasıyla yüzümü hemen o taraftan çektim.

Yüzümü sokağa tekrar çevirdiğimde çok şükür gitmiş olduklarını gördüm. Arkamda sırtıma değen bir el hissetmemle hemen ayağa kalktım. Katşımda kahkahalara boğulan Didem'e göz devirip yürümeye başladım.

"Hey şakaydı sadece. " bunu söylerken bile gülmesi sinirlerimi iyice zorluyordu. El tok kalmadı gibi şeyler dışındaki temaslardan hoşlanmadığımı bilmesine rağmen bu şakayı yapması tabi hoşuma gitmezdi. " Hele bi bidaha olsun!" dedim tehdit edercesine.

"Hiçbir şey yapamazsın bi' kere" dedi çok bilmişcesine. "Nedenmiş? Benim bilmediğim boks dersi falan mı alıyorsun yoksa?" dedim alayla.

"Tam da üstüne bastın" demesiyle durup yüzüne baktım. "Ciddimisin? Boks derslerine mı başladın?

"Yaklaşık 3 aydır falan" demesiyle iyice şok olmuştum. "Yani istesem seni şuan yere serebilirim." demesiyle kaşlarımı çattım.

"Hey! Seninle eşit bile değilken bunu yapman hiç adil değil!" dedim. "Doğru, sen henüz yumruk atmayı bile beceremiyorsun" demesiyle dizine tekme attım. İnlemesiyle sırıttım. "Doğru ama tekmede de fena değilim."

"Tamam kabul. Ama bunu bir daha dan diye yapayım deme" dedi sitemle. Bir anda aklına birşey gelmiş gibi heyecanla gülmeye başladı. "Ya biz şaka maka seninle aynı liseye gidiyoruz!"

"Evet, bende çok heyecanlıyım. Umarım bu okulda diğeri gibi psikopat heriflerle dolu değildir." dedim. "Seni Sarp'ın grubu hakkında uyarmak gerekiyor. Okulun en tehlikeli grubundan biri"

"Naneyi bu okulda da yedim desene" dememle kahkaha attı. " Onlara bulaşmassan varlığından bile haberleri olmaz-" dedi ve birden sustu.

"Eee?" dememle kendine geldi. " Şimdi düşündümde okula yeni gelen, ayrıca dönem ortasında gelen bir öğrenci olacağın için okul tarafından, bilhassa Sarp ve grubu tarafından dikkat çekebilirsin" demesiyle göz devirdim.

"Ben normal öğrenciler gibi okuluma gidip gelicem, hiç birşey olmaz merak etme" dediğimde okula varmıştık. "Benimle aynı sınıftasın çok şanslısın, ama baştan söyleyeyim kopya vermem ona göre" demesiyle kahkaha attım. "Ortaokulda sana kopya verdiğim günleri hemen unutmuşsun anlaşılan." dememle bu sefer kahkaha atan o oldu.

Okula girdiğimizde herkesin bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. "Benim okuldan sonra boks maçlarım var, beraber gidemeyebiliriz" dedi. "Sorun değil tek başıma gidebilirim."

"Emin misin? En azından alışasıya kadar haftada 2 gün gelebilirim seninle eve kadar" demesiyle başımı olumsuz anlamda salladım. "Benim yüzünden maçlarından geri kalma, ben hallederim." dememle başını olumlu anlamda salladı. Bize doğru gelen bir grup görmemle afallafım.

"Bize doğru gelenler kim Didem?" dedim. Didem benim baktığım yöne bakıp gülümsedi. "Benim boks kursumdaki çocuklar" demesiyle rahatladım. Sarp denen çocuğu ve grubunu şuan çekmeye hiç niyetim yoktu.

En önden gelen sarışın kız koşarak yanımıza geldi. " Hoşgeldin! Ben Yağmur." deyip sıkmam için elini uzattı. Gülümseyerek elimi uzattım. "Bade."

Arkalarından gelen iki çocuklardan biri Yağmur gibi sarı saçlara sahipti. Yüzündeki tebessümü görmemle içim rahatlamıştı. Umarım zorba öğrenci kavramı bu okulda yoktur. "Vayy, yeni öğrenci ha?" deyip o da elini uzattı. Bir an tereddüt etsemde, yüzündeki tebessüme güvenerek elimi uzattım."Eren."
"Bade."

Yanındaki çocuğun bakışlarından ürpersemde belli etmedim. Diğerlerinin aksine daha soğuk gibiydi. Siyah saçları ve yemyeşil gözleriyle çok çekici görünüyordu. Boksör olduğunu duymaya gerek kalmadan, haykırırcasına kasları bunun aksini söylemiyordu. Eren elini uzatmadığını görünce hemen araya girdi.

"Ayaz pek tanımadığı kişilerle konuşmayı sevmez." demesiyle sorun yok dercesine başımı salladım.

"Ee hangi sınıfta?" bu sefer konuşan Yağmurdu. Didemim, "Bizim sınıfta diye" cevlamasıyla, Yağmurun yüzünde tebessüm oluştu. "Ne güzel biz kızlarca gidelim hadi sınıfa"

Eren dudağını sahte bir üzülüşle büktü ve Ayaz'ın omzuna elini koydu. "Bugün de dışlandık dostum."

Eren'in bu cümlesine tebessüm etmiştim. Ardından Yağmur " Sanki siz bizi dışlamıyorsunuz! Biraz da siz dışlanın" deyip yürümeye başladı. Bizde Didemle arkasından yürüyüp yanına geçtik.

Koridor boyunca Yağmurun anlattıklarını dinliyorduk. Sevecen birisiydi ve gayet iyi anlaşacağıma emindim. Konuşa konuşa ilerlerken kafamı sert bir şeye çarpmamla başımı tutup inledim. Yüzümü kaldırıp karşımdaki çocuğa baktığımda gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.

Sabah kapının önünde gördüğüm ve bana göz kırpıp gülümseyen çocuk! Didem'in sessizce söylediği şeyle şaşkınlığım iki katına çıkmış ve sertçe yutkunmuştum.

" Hassiktir.. Sarp!"

Nakavt Sevgilim! +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin