Nakavt Sevgilim! +18

4.bölüm

Ayaz'dan;

"@mına koyduğumun herifine bak sen hele! Sen gitmesen Allah bilir ne gelecek kızın başına. Lan sen gerizekalı mısın oğlum! Beni niye aramıyorsun! Tabi buldun s#ktiğimin şerefsizini, çıkardın bütün hıncını. 'Ben bi arkadaşımı arayayım da beraber nasiplenelim' demek yok! "

Yaklaşık 20 dakikadır Eren'in içersine binlerce küfür katmadan söyleyemediği laflarına maruz kalmıştım. Bara biraz kafa dağıtmak için gelmiş, yaklaşık yarım saattir buradaydık. Eren'e olanları anlattığımda ise sarhoşluğun verdiği etkiyle Sarp'a küfredip duruyordu. Elindeki 4. kadehi bitirip yeni bir kadehe uzanacağı sırada elinden aldım.

"Bi' insanın dakikada sayılamayacak kadar küfretmesi normal değil. Yeter zıkkımlandığın."

"Oğlum içmeyeceksek niye geldik!"

"Sarhoş olmaya değil kafa dağıtmaya geldik."

"Kafamı dağıtıyorum bende zaten." bakışlarını arka tarafıma çevirince duraksadı. Ardından yüzünde çapkınca bi' gülümseme oluştu. "Vay yakışıklı kardeşim benim. Şurdaki kızı baya etkilemiş gibisin? Kafanımı dağıtsan acaba biraz?" Başımı çevirdiğimde Kızıl saçlı kızın elinde kadehle, dudağını ısırıp beni kestiğini gördüm. Kızıl saçlarını görmemle akkıma direk Bade gelmişti. Acaba şuan daha iyi miydi?

"Keşke numarasını alsaydım." dememle Eren koca bir kahkaha attı. "Oğlum dert ettiğin şeye bak! Ben alıp gelirim şimdi." deyip ayağa kalktığı sırada elimle kolunu tutup durdurdum. Eren şaşkın gözlerle bana bakıyordu. "Oğlum saçmalama otur oturduğun yere. Ondan mı bahsediyorum ben."

Eren gözlerini barda ufakca gezdirdikten sonra oturdu. "Hangisi?"

"Bade'den bahsediyorum."

Eren'in kurduğum cümleyle kaşları havalandı ve dudağını ısırdı. Ardından gözlerini kısıp yaklaştı. "Benim brom ilk günden kıza abayı yakmış demek ha?" demesiyle kaşlarımı çattım. "Her kurduğum cümleden bi' mana çıkarma be oğlum."

Eren bıkkınlıkla nefesini verdi. Ardından 5 saniye boyunca boş boş yüzüme baktı. "Yani sınıfın inek öğrencileri gibi arayıp ders notu istemeyeceğine göre geriye başka bi' seçenek kalmıyor kardeşi-" bir anda durdu ve havalanmış kaşlarıyla bana baktı. "Lan! Ders  kocaman açtı. Bu hareketi kahkaha atmama neden olmuştu. O ise ciddiyetle dediğim şeyin gerçek olup olmadığını sorguluyordu. "Bu dediğini duymamış gibi hayatıma devam ediyorum."

Gülerek başımla onayladım. Eren yeni kadehini alıp içmeye başladığında bende bi' kadeh aldım. Eren'in bakışları barın her tarafında gezinirken bir noktada durmasıyla yüzünde bir gülümseme belirdi. Eren'in baktığı yöne döndüm. Esmer bir kızın Eren'e cilveli bakışlarını gönderdiğini ve elleriyle kalçasını ve göğüslerini gösterdiğini görmemle yüzümü buruşturup önüme döndüm.

"Ben şu hatunun ateşini söndüreyim."

"Şerefsizin tekisin."

"Kim? Ben mi? Ne münasebet!"

"Kusura bakma Eren, ayıp ettim. Affola"

"Affediyorum."

"Eren."

"Buyur kardeşim"

"Siktir git."

Kahkaha atmasıyla kaşlarımı çatıp yüzüne baktım. Teslim olurcasına ellerini kaldırıp masadan kalktı ve kıza doğru ilerledi. Bana seslenişi tınlamasamda burda olsaydı ağzının ortasına çakacağımı biliyordum.

"Geldiğimde yanında taş gibi bir hatun görmezsem bozuşuruz!"

Elimdeki kadehin son yudumunu içerken aklıma gelen düşünceyle cebimden telefonunu çıkarıp Didem'i aradım. 3 kere çaldıktan sonra telefonu açtı.