6, bar

391 39 14
                                    

delimanyak-taehyung❤️‍🩹
wp konuşması

delimanyak:
neredesin?
taehyung
sevişmediğimizi ikimiz de biliyoruz
ortada hiçbir kanıt yok
sadece çıplak uyandık
sarhoş değiliz, dün geceyi gayet iyi hatırlıyorum
niye bu kadar abarttın?
daha önce seviştik zaten

taehyung❤️‍🩹:
ÇÜNKÜ NEYE UĞRADIĞIMI ŞAŞIRDIM
gayet normal bir tepki ayrıca
sen az tepki veriyorsun

delimanyak:
ya
evinde beni tek bıraktın
bu mu "gayet normal" tepki?

taehyung❤️‍🩹:
EVET😭😭
off
tamam geliyorum
sana Paris kruvasanı aldım

delimanyak:
kruvasan Paris'in zaten
özellikle belirtmene gerek yoktu

taehyung:
sus
gelince kruvasanla kafana kafana vuracağım

delimanyak:
taehyung
eve gel hadi

taehyung❤️‍🩹:
geliyorum 🧚🏻‍♀️

delimanyak:
düzgünce sohbet ediyoruz vay canına\
bekliyorum
görüldü

...

Elimdeki poşetlere baktım, kruvasan ve birçok şey almıştım. Eve olabildiğince geç gelmeye çalışmıştım. Sevişmedik, dese bile pek emin olamıyordum. Ne zaman yan yana gelsek bir şekilde yakınlaşmayı başarıyorduk. Sevişmiştik ve bulduğumuz her fırsatta öpüşmüştük. Ne kadar soğuk yapmaya çalışsam bile ilgimi çeken bu çocuğa karşı koyamıyordum.

Mesajlarda ona karşı koymak kolaydı, yüz yüzeyken sinirlerini bozmak eğlenceliydi fakat aramızdaki çekim yüzünden bir şekilde temas içindeydik. Ama bundan şikayetçi olamıyordum tek sorun takıntılı tavırlarıydı. Normal bir karşılaşma yaşasaydık belki her şey daha güzel olurdu bizim için. Yıllarca bunu düşünüp durmuştum. Jungkook hayatıma girdiğinden beri sevgilim bile olmamıştı. Tamam biraz onun psikopatlığı yüzünden ama başkasıyla konuşunca aklıma hemen o geliyordu. Söz konusu bir yakınlaşma olunca ise direkt midem bulanıyordu. Bu yüzden onun dışında kimseyle olamamıştım.

Sonunda derin bir nefes alıp zile bastım. Birkaç saniye içinde açılan kapıyla karşımdaki bedene bakındım. Kalacak bir yer ayarlamasa bile, yanındaki bavulu sayesinde benim ona küçük gelecek pijamalarım yerine kendisininkini giyebilmişti. Tabii ben gelene kadar bir şort ve tişört giymişti. O değil de her şeyin içinde nasıl bu kadar iyi gözükebilirdi? "Taehyung? Bugün girmeyi düşünüyor musun eve?" Onu izlemeye daldığımı bana seslenmesi ile anlamıştım. Başımı hızlıca sağa sola sallayarak bir yandan ayakkabımı çıkardım. Poşetleri hemen mutfağa geçip poşetlerimi tezgaha koydum.

Yüzünü görmek bile kalbimi ısıtabiliyordu. Ve şu anda en ev hali ile karşımda duruyordu. Dün birlikte uyumuştuk, hala emin değilim, iyice evli çiftler gibi hissettirmişti. Bu ufak düşünce bile kalp atışımı hızlandırıyordu. Gülümsediğimi farkına varınca karşımdaki Jungkook'u gördüm. Bana sırıtarak bakıyordu. "Ne sırıtıyorsun?" Tezgaha dirseğini, yüzünü de eline yaslamıştı. "Sen niye gülüyorsun?" Direkt kaşlarımı çattım ve poşetleri boşaltmaya başladım. Aldığım şeylere bakarken şaşırmışa benziyordu.

"Niye bu kadar şaşkınsın?" Gerekilenleri buzdolabına yerleştirirken omuz üstümden ona baktım. "Sadece 'Paris' kruvasanı alacağını söylemiştin çünkü. Bu kadar alışverişi neden yaptın ki?" O hala şaşkın şaşkın tezgahtakilere bakarken ne yalan uyduracağımı düşündüm. Çünkü dolapların tıklım tıklım olduğunu ikimizde biliyorduk. "Sadece... İçimden geldi. Dikkatlice bak belki hoşuna gidecek şeyler bulursun." Saçmalamam iyice artarken sorgulamaması hayatımı kurtarmıştı resmen. "Yine de, bunlar ne? Taehyung neden alerjin olmana rağmen yulaf, nefret etmene rağmen badem aldın?"

"Olabilir, senin için almış olamaz mıyım?" Güldü, elindeki paketleri bana gösterdi ve gelişigüzel raflara koydu. "Senin tüketmediğin şeyleri tüketmiyorum ama sen bilirsin. Sanırım yaklaşık üç yıldır ikisini de tüketmiyorum." Ne diyeceğimi bilemedim, sırf beni seviyor diye böyle bir şey yapması?.. Bazen beni en saf duyguları ile sevdiğine inanıyorum fakat hastalıklı hareketleri içten içe korkutuyordu beni. "Yine daldın gittin. İyi misin bugün?" Olumlu anlamda başımı salladım, çevremde en ufak hareketimin anlamını bilen biri varken dikkat etmem gerekirdi. Şimdilik bu konuları başka bir zaman için bir kenara atarken ona döndüm.

"Bara gidelim." Tek kaşını kaldırdı, "Birlikte mi?" Onaylamam ile daha çok şaşırdı. "Beni orada isteyeceğini sanmıyorum." Gözlerimi devirdim, neden onu istediğimi biliyordu. "Tek başıma gidersem daha çok olay çıkaracağın için birlikte gidelim diyorum. Bir partnerimim olmasına rağmen sulanan olursa ilgilenirsin." Meydan okuyormuşum gibi yüz ifadesi takındım ve hemen karşılığını aldım. "Evet ilgilenirim." Partner dememle keyiflendiği açıktı, bir şey demedim bunla sevinebilirdi.

...

Bara geleli yarım saat oluyordu ve aşırı sıkıcıydı. İkinci bardağımı içmeye başlamıştım ve Jungkook çok hızlı ilerlediğimi, söyleyerek sinirlendirmişti beni. "Bırak şunu, yavaşla." Elimdeki bardağı alıp son yudumu kafasına dikmişti, "Bana diyorsun ama sen içiyorsun!" Barmenden başka bir bardak istemiş ve etrafı gözetlemeye başladım. Onu zorla gay bara getirdiğim için kızgındı ama arada bana temasta bulunarak herkesi benden uzaklaştırıyordu.

Yine dudağımın kenarına bir öpücük bırakarak "çift" olduğumuzu gösteriyordu. Yeni bardağımın yarısına gelmişken içki beynimi uyuşturmaya başlamıştı bile. Uzun süre yoğun geçen hayatımdan sonra rahatlatmıştı beni. "Of Jungkook, öpüp durma! Yemin ederim bir tane vururum ha! Sapık var, diye bağırırım hatta!" İç çekti, sinirlendiği belli oluyordu. Sarhoş halim gerçekten birazcık gıcıktı. "Hiç eğlenceli değilsin." Dans etmek için ayağa kalktığımda beni belimden yakalamıştı. Beni kendine çevirip bacak arasına aldı, bacaklarını biraz sıkarak beni sıkıştırdı. Ellerimi omuzlarına koydum.

"Nereye?" Sanki gitmeme izin veriyormuş gibi soruyordu ya, daha çok sinirlendiriyordu! "Gidemiyorum ki!" Omuzlarını sıktım ve dudaklarımı büzdüm. "Daha sarhoş değilim ve düşünebiliyorum. Sadece biraz dans edecektim. Çok sıkıcısın." Beni kendine daha çok çekti, elleri biraz aşağı indirdi ve gözleri kısıldı. "Dans etmeyi çok mu istiyorsun?" Benimde ellerim onun boynuna ilerlerken neler olduğunu anlamıyordum. Yan yana gelince ve alkol alınca neden normal iki insan gibi olamıyorduk? "Evet istiyorum o yüzden beni rahat bırak."

"Hayır benim yanımdan ayrılma. Dans etmeyi o kadar istiyorsan bana kucak dansı yapabilirsin." Elleri bu sefer kalçamı bulurken gayet yakınken daha çok kendine çekmişti. "Jungkook bırak. Neden böyle yapıyoruz biz ya?" Sırıttı, resmen benimle eğleniyordu! "Ne yapıyoruz?" Kalçamı sıkmaya başlamıştı. Ensesine uzanan parmaklarım sayesinden ensesine tırnağımı batırdım. "Ne zaman yan yana gelsek, özellikle sarhoşken, temas halinde oluyoruz. Ve şimdiden günü sevişerek kapatacağımız belli! Daha sabah atlattım ben bu olayı bir daha olmasın lütfen."

Sırıtışı artarken benimde sinirlerim artıyordu. "Gülme!" Kıkırdamaya başladı, hala bir yandan kalçamı sıktığı için odağımı toplarken zorlanıyordum. "Çok tatlısın." Oflayıp alnımı alnına yasladım. Dudağımı büzüp suratına üfledim. "Popomu rahat bırak!" Bu sefer kafasını arkaya yaslayarak ufak bir kahkaha attı. Madem o yaramazlık yapıyordu bende yapardım. Bu yüzden açılan boynuna dudaklarımı bastırdım. Kafasını biraz indirse bile karşı gelmemişti. Ufak öpücüklerim minik ısırıklara dönüşmüştü.

"Taehyung, odaya gidelim."

***

selam :)
uzun zaman oldu ozur😔
hastaydim birazcik🤏🏻 ve halim yoktu. aklima fikirde gelmedi.
cok beklettigim icin kontrol etmedim, yazim yanlisi varsa ozur dilerim 🌸
VE BİR SEY SORUCAM
smut istiyor musunuz???
bilmiyorum, tatlis gibi bu fik o yuzden yazip yazmamak arasinda kaldim, ayrica fazla kacabilir yani.
neyse gidiyorum.
dusuncelerinizi yorum olarak gormek hosuma gider, oylarsaniz da sevinirim.
gorusuruz :)
09.05.24 19.25

flowers, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin