Sıfır

114 19 2
                                    

Artık çok geç olduğunun farkındaydı. Yetişse dahi Su, Seray ile onları yan yana görürdü. Ellerini dizine koydu yere doğru eğildi. Nefes nefese kalmıştı. Ciğerleri vücudundan ayrılmak ister gibi sanki onu dövüyordu. ''Bitmemeli.'' diye düşündü. Yavaşça doğruldu. Hiçbir şey düşünemiyordu. Seray ile göz göze geldiğinde Seray elindeki zarfı Su'ya doğru uzatmıştı. Su hiç hoşlanmamış gözüküyordu. Tam bu zarfın ne olduğunu soracakken, Seray konuşmasına izin vermeden : '' Bu zarfta ne olduğunu merak ediyorsun değil mi? Haklısın. Kısaca şöyle anlatabilirim sana. Kafanı yavaşça arkaya çevir ve üzerimize doğru gelen adamın ne bok olduğunu öğren. Benden bu kadar, gerisi sana kalmış. '' dedi ve gitti. Berk kafası yerde Su'ya doğru ilerlerken gözlerinden bir damla yaş geldi.


'' Abiii, Berk telefonunu düşürmüş de kırılmış bu daha kullanılmaz gibi duruyor. '' dedi Samet. '' Hattı al telefonu siktir et, onun çaresine bakılır. '' diye karşılık verdi Sercan. '' Abi elemanları iyi benzettik yalnız bir daha Berk'e bulaşabileceklerini sanmıyorum. Kardeşimi üzmek ne demek gördüler. '' dediği an da kafasını yola çevirince Sina'yı gördü. Gülerek üzerlerine doğru geliyordu. '' Abi , Samet , bizim çocukları iyi dövdüğünüzü duydum. Neyse sorun değil bende bunu istiyordum zaten. '' Sina böyle deyince Samet ve Sercan göz göze geldiler. ''Altında bir bok yeniği olduğunu tahmin etmeliydik. '' der gibi bakıyorlardı. '' Tabii ki de o çocukları dövüceğinizi biliyordum. Plan yapıyorsam tüm ihtimalleri düşünürüm ben. Su artık benim oldu diyebilirim size. '' devam etmesine izin vermeden Samet üstüne atladı. Sercan tuttu ve Samet'i kaldırdı. '' Dur lan, ne diyor bir bakalım. '' dedi. Sina yavaşça kalkıp üzerinde ki tozu elleriyle silkeledi. '' Seray ve Berk birlikteymiş be Samet, Berk size de yalan söylemiş ve onların birlikte kucak kucağa öpüşürken ki fotoğrafları şuan da Su'yun elinde muhtemelen neye uğradığını şaşırmıştır. Ama ben onu mutlu edeceğim hiç merak etme. '' dedi, Sina. Samet, Sercan Abisine bakarak kafa salladı. Ve koşmaya başladı. Sercan, Sina'yı omzundan tutarak, ''Bana bak koçum, seni üzerim. Bir daha o çocukla uğraşırsan şayet, seni üzerim! '' dedikten sonra oradan ayrıldı. 


Su elindeki zarfı yavaşça açtı, bu sırada Berk tam karşına gelmişti. ''Su.'' dedi Berk, Su devam etmesine izin vermeden eliyle dur işareti yaptı. Fotoğrafları gördüğü an yıkılmış gibi görünüyordu. Uğradığı yıkımı anlatacak kelimeler yetersiz kalıyordu. '' Su, buna inanmayacaksın değil mi? Ben böyle bir şey yapmadım üstüme atladı, o sırada fotoğraf çektirmişler. '' dese de Su inanmış gözükmüyordu. Berk, Su'yun gözlerinde ki güvensizliği gördüğünde yıkılmıştı. Su kafasını fotoğraflardan kaldırıp, ''Yazık.'' dedi ve Berk'in yüzüne bakmadan yavaş adımlarla uzaklaşmaya başladı, Cemre'de hemen arkasından çıktı. O sırada Samet, Berk'i gördü. Sina'nın doğru söylediğini fark etti. Koşarak Berk'in yanına gitti. '' Ne oluyor kardeşim, Sina haklı mıydı yoksa? '' dedi, Samet. Berk beyninden vurulmuşa döndü. Ona koşulsuz inanmasını beklediği kardeşi ona bu soruyu sormuştu. Yaşlı gözleri ile Samet'e doğru sinirle bakarak, '' Yaptım lan, yaptım. '' dedi. '' Şaka yapıyorum de bana. '' dedi, Samet. '' Şaka falan yok ortada, yaptım. Şimdi siktir git. '' bunu diyen Berk olamaz diye düşündü Samet. Boş boş bakıyordu Berk'in suratına. ''SİKTİR GİT LAN!'' deyip tokadı yapıştırdı Samet'in suratına. Samet neye uğradığını şaşırdı. ''Benden bunu nasıl bekledin lan? Kardeşinden bunu nasıl bekledin ha? Yakıştı mı kardeşliğimize? Yazık oğlum sana. Sen beni hiç tanıyamamışsın!'' diyerek uzaklaştı Berk. Nereye gittiğini bilmiyordu. Sanki dünya üzerine doğru geliyordu. Sahile doğru yöneldi ve bir banka oturdu. Denize doğru bakıp konuşmaya başladı.

'' Hayat bugün nasılsın? Beni üzdüğüne göre işin bitmiş olmalı. Bunu rahatlığı var mı üzerinde? Ben kimseyi zayıf noktasından vuracak kadar delirmedim hayat! İyi kalpli olmayı senden öğrenecek değilim HAYAT! Neden karanlık? Neden hep sessiz? Neden hep çıkmaz bütün sokaklar? Neden hüzünlü? Neden umutsuz? Neden yağmurlu bütün şarkılar? Neden uzanmaz? Neden tutamaz? Hata kötü vuramazsın dediğim her gün ağzıma sıçtın be hayat. '' kendi kendine bunları söylerken birden omzunda bir el hissetti. Dönüp arkasına baktığında gelen Sercan, Sercan Abisi idi. '' Müsaade var mı abicim. '' dedi Sercan. Kafa salladı Berk. '' Abi, anlamıyorum abi. Bu hayata ne yapmış olabilirim abi ben? Ne yaptım bu kodumun hayatına be abi. Hep üzerime mi oynayacak böyle? Kardeşimle bari sınamasaydı beni. '' sözlerini tamamlayamadan öksürük krizi tuttu. Tükürüğünde ki kanı fark etti Sercan Abi. ''Bu, bu ne zamandır var? '' dedi. '' 1-2 hafta önce başladı. Arada bir kafasına göre geliyor abi, önemli bir şey olmadığına eminim. '' dese de bu Sercan Abi'yi tatmin etmedi. ''Yarın, hemen yarın doktora gidiyoruz!'' dedi. '' Abi önemli bir vaka değildir. Uğraşmayalım boşuna. '' dese de Berk dinletemedi. ''Tamam.'' dedi Berk. '' Şimdi git, uyu. '' kararlı bir ses tonuyla söyledi Sercan Abi. 


'' Anne yine mi sen geldin? Gelme artık anne. Bitti be oğlun, gelme anne! Az kaldı hissediyorum geleceğim yanına. Ama bir farkımız olacak be anne. Sen Cennet'in en özel köşesinde olacaksın ben ise Cehennem'de VİP takılacağım. Ama geliyorum, merak etme. ''

Deli Miyim? Neyim! #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin