DİKKAT! BU KİTAP 152 GÜN KİTABININ DEVAMIDIR! ÖNCE 152 GÜNÜ OKUYUP SONRA BUNU OKUMANİZ TAVSİYE EDİLİR AMA YİNEDE BU HİKAYEYİ 152 GÜNÜ OKUMADANDA OKUYA BİLİRSİNİZ.
★
Son gün... Bugün tam 152 gün tamam oldu ve biz ikimizde kaybettik. Biz 152 günün ar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
<152>
Seçimler... Her zaman iki seçim arasında kalırız dimi? Bu iki seçimde sizin için değerliyse, çıkmaz sokak içindesinizdir. Bu çıkmaz sokaktan çıkmak için önünüzde ne bir kapı, ne de yol olur. Burada sıkışıp kalırsınız. Buradan tek çıkış yolu; Birini feda etmek. Sizin için değerli olan iki seçimden birini feda etmek.
Eğer yaşamak istiyorsanız sevdiğinizi feda edin, istemiyorsanız hayatınıza veda edin.
İki seçenek. Bunlardan ikiside rüyalarınızı kabusa çevirecek olan seçenekler.
Şu an o tatlı rüyamızdan uyanmavaktiydi. Çünkü karşımızda ki, rüyalarımızda ki, insan değildi. O bizim baş düşmanımızdı. Ve önümüzde ki, seçeneklerden birini seçmek zorundaydık. Rüyadan uyanıp bir kabusa yol açmalıydık.
Su ve Gökhan. İkiside şu an karşımızda ki sandalye'ye bağlı bir şekilde oturuyorlardı. Su 'Abi' diye bağırmaya çalışıyordu fakat ağzında ki bez parçası buna izin vermiyordu. Gökhan ise hırpalanmış bir şekilde oturuyordu. Neden ve nasıl hırpalanmıştı bunu hiç bilmiyordum. Sadece elini çözmeye çalışıyordu.
Şu anda Denize iki seçenek verilmişti. Ya Gökhan yaşayacaktı, yada kardeşi Su.
"Onların burada ne işi var?! Senin derdin bizimle onları neden bu işe karıştırdın?!" Diye bağırmaya başladım. "Onlar benim için sadece bir piyon" Gülerek konuştu. "Eğer onlara bir şey olursa, içtiğin südü burnundan getiririm!"
İkisinin yanına koşarak gidiyordum ki, önüme birisi ateş etti. Anında çığlık attım. "İkisinden birini seçmediğiniz sürece, hiç biriniz onların yanına gidemezsiniz"
"Senin gelmişini de, geçmişini de sikmesem bana da Deniz demesinler" diye mırıldandı.
"Su'yu seçin!" Diye bağırdı Gökhan. Ağzındaki bezi ne ara ve nasıl çıkarmıştı bilmiyordum. Arkasında ki adam Gökhan'ın bağırışını duyup, ensesine vurdu. Gökhan acıyla inledi. "Ona bir daha dokunursanız sizi gebertirim" Asya adamın üzerine yürümeye başladı. Adam anında silahını çekti. Fakat Francis'in emri ile durdu.
"Hadi şimdi seç; Sevgilinin- Yok yanlış oldu. Siz 'sözde' sevgili değildiniz dimi? Neyse. Güneşin kardeşi aynı zamanda da kız kardeşinin sevgilisi olan Gökhan mı yoksa kız kardeşin Su mu? Hangisi yaşasın, hangisi ölsün?"
"Su yaşasın" Gökhan yine bağırdı. Su hemen başını iki yana salladı. İkiside bir birini düşünüyordu. İkiside ölümü hak etmiyordu. İkiside benim canımdan bir parçaydı. Aynısı Deniz içinde geçerliydi. Oda şu an bir seçim yapamıyordu.
