4. BÖLÜM

65 6 5
                                    

4. BÖLÜM
"Oyun"

"Hadi küçük fareler oyunuzun sonunu bana gösterin!"

Eskiden hep başka birisi olmak isterdim. Olduğum kişiden hiç bir zaman memnun olmamıştım. Hep güzel kızlara bakıp 'Keşke onun yerinde ben olsaydım' derdim. Fakat şimdi olduğum kişiden memnunum. Kim olursam olayım ben buyum. Değiştiremem. Olduğum kişiyi değiştiremem. Belki görünüşümü değiştire bilirim fakat kişiliğimi asla.

Belki de olduğum kişiden şimdide memnun değildim. Sadece bunu kabullenmem gerekiyordu belki. Kabul ettiğim kişi buydu. Ve bu kişi ile hayatıma devam edicektim.

Üstümdeki şık elbiseye baktım. Siyah uzun, simli ve büyük taşlarla hazırlanmış elbise bedenime tam oturmuştu. Sanki benim için tasarlanmıştı. Belime kadar dar giden elbisenin uçları yavaş yavaş açılıyordu. Derin bir bacak yırtmacı vardı. Boynum ise açıkta kalmıştı. Boynuma zarif ve küçük bir kolye takmıştım. Kızıl saçlarımı dağınık bir topuz yapmıştım. Hafif bir göz makyajı yapıp bütün odağı dudaklarıma vermiştim. Mat bir kırmızı ruj sürüp üstüne, parlak bir gloss sürmüştüm. Daha sonrada ise siyah maskemi takmıştım. Maske sadece gözlerimi örtüyordu. Maske elbisemle uyumlu taşlarla süslenmişti. Kenarları ise siyah kuş tüyleri ile örtülmüştü.

Balo, maskeli balo olduğu için maskede takmıştım. Şu an Francis'in de olduğu balodaydık. Deniz, ben, Asya, Yusuf, Muzaffer birlikteydik. Diğerleri dışarıda koruma amaçlı durmuştu. Bu baloda Francis'i yakalamaya çalışacaktık. Yakalaya bilmesekte, en azından yüzünü görmeyi planlıyorduk. Yüzü hakkında bildiğimiz tek bilgi yüzünde büyük bir yarası olduğuydu.

"Herkes hazır mı?" Denizin sesi ile bakışlarımı aynadan ayırdım. "Evet, hazırız" Asya salık bıraktığı saçlarını eliyle geriye itti. "O zaman operasyon başlasın".

"Hepiniz rolunuzu biliyorsunuz dimi?" Asya ile bir birimize baktık. "Nasıl yani bilmiyor musunuz?" Yusuf hemen bakışlarını bize çevirdi. "Cidden mi? Müdür söylemedi mi size?" Denizin sorusu ile yeniden Asya'ya baktım. "Hayır" Asya ile aynı anda konuştuk. Yusuf bakışlarını sabır dilercesine yukarı kaldırdı. Asya ise 'ne var?' manasında salladı.

"Şimdi oraya normal halimizle gidemeyiz. Hepimiz ünlü iş adamları gibi davranıcaz. Muzaffer; Sen çapkın, asla ciddi olmayan George Smith olacaksın". Muzaffer gülmeye başladı. "Tam benlik!"

"Neden ingiliz isimleri kullanacayız ki?" Bakışlarımı Denize kaldırdım. "Burada her ülkeden olan iş adamları var. Bazılarımız ingiliz, bazılarımız türk, bazılarınız Fransız vs ola biliriz". Dedikleri ile ufak bir aydınlanma yaşadım.

Bu teröristler dünyanın her yerinde vardı. Bazıları kaçakçılık bile yapıyordu. "Asya sen egolu, kendinden emin, işle alakalı her şeyi bilen, yine çapkın olan Charlie Oliver olacaksın. Aynı zamanda sen evlisin fakat eşini hiç sevmiyorsun. Eşin de bu işlerin içinde ama aptal biri". Asya Deniz'in dedikleri ile önce kaşlarını kaldırdı sonra sırıttı. "Hmm, buda tam benlik". Asya memnuniyetle sırıttı.

"Yusuf sen ise zeki, ciddi, bir çete lideri ve Charlie'nin yani Asya'nın gizli sevgilisi olan Jake Carney olacaksın. Ve senin bir ikiz kardeşin var. Bu işleri biliyor fakat o bu işlerle ilgilenmiyor". Bu sefer Yusuf kaşlarını çattı. "Ben neden Asya'nın gizli sevgilisi olmak zorundayım?". Asya yalandan gülerek "Merak etme bende sana meraklı değilim" dedi gözlerini devirerek.

SON GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin