2.BÖLÜM

129 13 7
                                    

Felix, teyzenin verdiği yiyecekleri yedikten sonra telefonuyla ilgilenmeye başlamıştı. Şoförün yaklaştıklarını söylemesiyle kendine gelmiş ve telefonunu çantasına koyduktan sonra eline beslenme kutusunu alıp şoföre vermişti.
Söför ne istediğini anladığı için " Rica ederim" demiş ve beslenme kutusunu almıştı. Sonuçta her gün yaşanan bir durumdu ve artık ikiside alışmıştı. Yaklaşık bir iki dakika sonra okula gelmişlerdi.

Şoför: Küçük Bey iyi dersler dilerim.
Demişti. Felix' te karşılık olarak tebessüm etmiş baş selamı verip araban inmişti.
Okulun bahçesine girdiği zaman çardakta sanki çok masummuş gibi duran zorbalarını gördü.

Okulun bahçesi büyük ve genişti. Yüksek duvarlara sahip bu okulun içerisinde top oynamak için sahalarda bulunuyordu. Okulun bazı yerlerinde ağaçları görmek mümkündü. Birde okulun arka tarafı vardı. Orasını en çok zorbalar zorbaladıkları kişileri dövmek için kullanırlardı. Çünkü burayı gören bir kamera yoktu. Ee bu durumda zorbalarını işine geliyordu.

Aynı şekilde okulda dört katlıydı. Her katında aynı sınıflar vardı sadece şubeleri değişikti. Dış rengi koyu gri ve çokta çiğ bir beyaz olmayan renkler hakimdi. Çatı kahverengi ve kızımızı renkli kiremitlerşe kaplı ayrı bir hava katıyordu.

Felix, zorbalara görünmeden okul binasına girmek istiyordu. Fakat istediği şey pek gerçekleşmemişti. Hyunjin adlı zorbası onu omuzlarından itip yere düşmesini sağlamıştı. Felix gelen acıyla gözlerini kapatmış ve ses çıkarmamaya çalışmıştı. İşte bunda başarılı olmuştu. Felix gözlerini açtığında okuldaki başka zorbalarında yani bir başka değişle Hyunjin'in tayfası gördü. İşte şimdi sonu gelmişti.

Sadece sustu. Her zaman yaptığı gibi. Sadece sustu ve gelecek olan hamleyi bekledi. Hyunjin elini havaya kaldırsada inmesi uzun sürmemişti. Çünkü nöbetçi öğretmenin düdüğünün sesi herkesin kulağında bir çınlama etkisi oluşturmuştu.

Öğretmen: Dağılın çabuk buradan!! Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz??

Öğretmenin bağırmasından hiç korkmamıştı Hyunjin ve arkadaşları. Aksine gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Ardından Hyunjin söze girdi.

Hyunjin : Hocam siz yanlış anladınız. Bizim amacımız zorbalık yapmak falan değildi. Felix arkadaşımız yere düşmüştü bizde onu kaldırmak istemiştik.

Öğretmen garipser bir yüz ifadesi takındı ve Hyunjin'e sorgular bakışlarından yollamaya başladı. Gözleri bir küçük bedenin üzerimde bir de büyük bedenin üzerinde gidip geliyordu. Gözlerini Felix'tin üzerimden çekip tekrar Hyujin'in üzerine çevirdi tek kaşını kaldırarak.

Öğretmen : Emin misin?
Hyunjin :Evet?
Sonra tekrar küçük bedene dönerek elini uzatıp yerden kalkmasına yardımcı oldu. Gözleri hâlâ ikisinin arasında gidip geliyordu.

Öğretmen : Felix olay gerçekten böyle mi oldu?

O sırada küçük bedenin gözlerine Hyunjin 'in öldürücü bakışlarıyla kesişti.
Hyunjin onu öldürecekmiş gibi bakıyordu. Tüyleri diken diken olmuştu. Öğretmenin sorusuna sadece kafasını olumlu anlamda sallamakla geçiştirmişti.
Büyük beden bunları görünce yüzündeki sırıtış daha da her edinmişti.
Öğretmende içli bir nefes çekip Felix'in kolundan tutmuş ve onu binanın kapısına doğru götürmüştü.

İçeriye girdiklerinde kolidorda olan herkes onlara bakıyordu. Öğretmen bakışmaları fark etmiş ve Felix'i kontrol etmişti. Felix'in korktuğunu gören öğretmen Felix'i sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir yandan da onu uyarmaya devam ediyordu. Sonunda yukarı çıkmışlardı. Küçük bedenin sınıfının önüne gelince durmuşlardı. Öğretmeni Felix' e tebessüm ettikten sonra gitmişti. Felix'te kendi yerine adımlamaya başlamıştı. Cam kenarı ve en arka sıra. Garipti.
Felix sırasına oturmuş ders kitaplarını çıkartıyordu. Son olarak kalem kutusunu çıkarınca ders kitabını karıştırmaya başladı. Bu sırada Hyunjin ve arkadaşları sınıfa girmişlerdi. Felix Kulağına dolan adım sesleriyle o yöne bakmıştı. Korkmuştu. Vücudu kasılmıştı. Hyunjin ona doğru geliyordu. O panikle kitaplarını yanlışlıkla düşürmüştü. Hyunjin ise o düşen kitapları kaldırmak yerine üzerine basmış ve Felix'in kulağına eğilip bir şeyler fısıldamaya başlamıştı.

Hyunjin: Bunu burada bitmeyeceğini biliyorsun değil mi?? Benden asla kurtulamayacaksın bunu da bil. Haa bu arada al şu kitaplarını yerden.
Ufak bir kıkırdama sonucu söze tekrar girdi. Benden bu kadar mı korkuyordun?
Bunu bildiğin iyi oldu ona göre davranırım. Desemde inanmaa.
Sana bugüne kadar yaptığım her şeyi bir fragman olarak düşün tamam mı?
Çünkü daha yeni başlayacağız.

Bunları söyledikten sonra Felix'in hemen yan sırasına oturmuştu.
Ders biyolojiydi ve Hyunjin bu dersi pek sevmezdi. Aksine Felix bayılırdı. İkiside farklı dünyaların insanlarıydılar. Aynı zıt kutuplar gibi birbirlerini çekiyorlardı ama ikiside bunun farkında değillerdi.

Öğretmenin derse girmesi ile Hyunjin için boş, Felix için eğlenceli bir ders başlamıştı.

Dersin bittiğinin habercisi olan zil sonunda çalmıştı. Hyunjin sıkıntılı bir nefes verip ayağa kalktı. Hemen yan sırasında oturan Felix' e daha çok yaklaştı ve konuştu.

Hyunjin : Ben çıktıktan sonra arkamdan çık. Öğretmenlere gözükme. Okulun arka tarafına gidiyoruz. Sabah yarım kalan işimiz saçma sapan bir öğretmen yüzünden bozuldu. Bu yüzden yarım kalan işlerimi halletmem lazım. Yoksa sinirlerim bozuluyor biliyorsundur.

Hyunjin sözlerini bitirince sınıftan çıktı. Felix'te mecburen peşine takıldı. Giderken bir öğretmen olup olmamasına çok dikkat etmişti.

Arka bahçeye adımını attığı gibi kendini yerde bulmuştu. Hyunjin, küçük bedenin üzerine çıkıp sert yumrukarını yanaklarına, kollarına ve karnına, tabii arada kafasını sert zemine çarpmayı da ihmal etmiyordu. Felix karnına yediği sert darbelere dayanamamış ve kan kusmaya başlamıştı.

Bunu göre büyük beden şaheserine bakmak adına bir kaç adım geriye çıkmıştı.
Felix'i yerde kanlar içinde yatarken görmek onu çok mutlu etmişti.
Felix kusmuğunda boğulmaya başladığını görünce hemen yanına gitti. Küfürler saydıra saydıra küçük bedeni yan çevirmişti kendi kanında boğulmasın diye.
Küçük bedenin zayıf,cılız vücudu büyük bedenin kolları arasında yarı baygın halde yatıyordu. Hyunjin, Felix'in yanaklarındaki yaşları ancak fark etmişti. Yaşlarını yanaklarından silerken hiç görmediği bir şey ile karşılaştı.
Felix 'in çilleri vardı ve bunu hiç fark etmemişti. Hyunjin kendine olan sinirini küçük bedenden çıkarmak için ayağa kalkmıştı. Bu sefer daha sert bir şekilde vurmaya başlamış ve bütün hıncını çıkartmaya çalışmıştı...

________________________________________________________________________________

🤩🤩🤩🤩

ZORBA İLE HAYAT | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin