12.BÖLÜM

49 6 0
                                    

Hyunjin ve Felix bir kaç saat önce yaşanan olaylardan sonra otel odalarına gelip yanına aldıkları eşyaları odanın içerisinde bulunan gardıroba yerleştirmişlerdi.

Şu anda ise Hyunjin yatakta kitap okurken Felix odanın içerisinde bulunan ufak masada ders çalışıyordu. Evet sınava çook az kalmıştı. Bu yüzden ikisidi derslerine düzgün çalışmak zorundaydılar. Mezuna da kalabilirlerdi ama ikinci kere aynı sınava hazırlanmak istemiyorlardı.

Hyunjin'in okuduğu kitap bir macera romanıydı. Kitabın kapağı ne kadar hoş görünsede içerisinde oldukça korkunç olaylar yer alıyordu.

Hyunjin okuduğu kitaptan başını kaldırmış ve küçük bedenin ders çalıştığı masaya bakmıştı.

Felix sakince önünde olan kitaptaki soru ile cebelleşiyordu.

Hyunjin olduğu yerde kıkırdamış ve minik bedenin yanına ilerleyip yanağından öpmüştü.

Hyunjin : İyi misin? İstersen sana yardım edebilirim. Ne dersin?

Felix: İyiyim. Sadece ders çalışırken taktığım gözlüğü evde unutmuşum ve başım ağrıyor.

Küçük beden gözlerini omuzlarında olan bedenin gözlerine çevirip konuşmasına devam etmişti.

"Odaklanmakta zorlanıyorum"

Büyük beden tekrardan Felix'in yanağına sulu bir öpücük verip hiç beklemediği bir anda büyük damarlı ellerini küçük bedenin koltuk altından geçirip kucağına almıştı.

Buna karşılık küçük bedenin dudaklarından küçük çaplı da olsa bir çığlık çıkmıştı.

Hyunjin kıkırdayıp kucağında olan bedeni kolları ile sarıp odanın balkonuna çıkarmıştı.

Odanın balkonu dikdörtgen ve çokta büyük sayılmazdı. Karşılıklı iki gri renkli koltuk ve koltuğun üzerinde koyu griden yastık bulunuyordu. Koltukların arasında ise siyah yuvarlak bir sehpa bulunuyordu.

Hyunjin koltuğu ayağı ile manzaraya doğru çevirmiş koltuğa oturmuştu Felix ile.

Felix tam söze başlayacakken dudaklarını örten bir çift dudak ile olduğu yerde donup sadece anın tadını çıkarmaya başlamıştı. İkiside ne hızlı ne de yavaştı.
Sadece birbirlerinin tadına sonuna kadar bakmak istiyorlardı.

İlk çekilen Felix oldu ve Hyunjin'in omzuna hafif bir şekilde vurmuştu.

"ne yapıyorsunn?" kızgın şekilde görünmeye çalışarak söylemişti küçük beden.

"Ne yapıyormuşum?" 

"Öptün beni b-beni öptün"

Buna karşılık Hyunjin hem başını sallamış hemde cevap vermişti.

"Evet sevgilimi öptüm.?"

Felix şaşırmış bir şekilde kucağında olduğu adamın yüzüne bakmıştı.

"Acaba çıkma teklifi ettiniz mi beyefendi?"

Hyunjin kıkırdayıp cevap vermişti.

"Ama bizi zorla evlendireceklerdi ve ben sana bu kadar sırılsıklam aşık olacağımı hiç düşünmemiştim. Hım dersen ki ben çıkma teklifinden sonra evlenirim. Ben sana hemen çıkma teklifi ederim güzelim. Sadece biraz hazırlıksız yakalan-"

Büyük beden sözünü bitiremeden kapı çalmıştı. Bunun üzerine Felix oturduğu kucaktan kalkıp balkonda bulunan diğer koltuğa oturmuştu. Hyunjin ise kapıyı açmaya gitmişti.

Felix'in bilmediği bir şey vardı ki o da Hyunjin'in ona çıkma teklifi etmek için çoktan hazırlık yapması ve ikisi içinde çift yüzüğü almasıydı.

Hyunjin kapıyı açıp gördüğü korumayla yüzünde engelleyemediği bir gülümseme oluşmuştu.

Elindeki yüzük kutusunu alıp teşekkür etmiş ve kapıyı kapatmıştı.

Hyunjin oldukça stresli hissediyordu çünkü hayatında ilk defa birine böyle bir teklif edecekti. Aynı zamanda çok heyecanlıydı.

Hyunjin küçük bedenin ona seslenmesi ile kendine gelmiş ve ona kocaman sarılıp güç almaya çalışıyor gibi daha da sıkıyordu.

Birkaç dakika sonra ayrılmış ve yüzük kutusunu Felix' e Çaktırmadan cebine koymuştu.

Felix hemen merak ettiği soruyu sormuştu " Kim gelmiş?"

Hyunjin ise cevabını geciktirmemişti " Hiiiç ben sana sonra söyleyeceğim"

Felix iyice merak etmiş ve "lütfen" der gibi bakıyordu karşısındaki büyük bedene.

"Hadii Felixx yarın öğreneceksin Birtanem. Lütfen sen bana böyle bakınca bende devreler yanıyor. Sağlıklı düşünemiyorum. Lütfen bana öyle bakmaaa güzelimm."

"Nasıl bakıyorumm. Ben anlamadımmm hyung"

"Bebeğimm canım güzelimm sen bana böyle masum masum bakıyorsun."

" I-ı baksam ne olur kiii hyung"

" Tamam anladım benn. Hadi yatağa sevgilim."

Hyunjin yatağa ilerlerken Felix büyük bedenin sırtına atlayıp kollarını boynuna sarmıştı.

Hyunjin sırtına atlayan bedenin bacaklarını tutup düşmesini engellemişti.

" Güzelim neden atladınn? Düşseydin iyi mi olurdu? "

" Düşseydim yatağa düşerdim hyung. Yani bir şey olmazdı."

"Peki öyle olsun bebeğim ama in ve yatalım olur mu?"

Hyunjin yatağa oturmuş küçük bedeni sırtından indirmişti.

"Işıkları kapatıp geliyorum sen yat güzelim"

Küçük beden yatağa yatıp yorganı üzerine çekmiş büyük bedeni bekliyordu.

Hyunjin ışıkları kapatıp bebeğinin yanına yatmıştı. Odanın kapısını kilitlemeyi unutmamıştı tabii.

Bebeğini göğüsüne yatırıp biraz konuştular ve sonra uyku bulutlarının  üzerlerine çökmelerine izin verdiler.

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

Nasılsınızzz??

Gününüz nasıl geçiyorrr?

Hikayeyi beğendiniz mii?

Umarım beğenirsinizz

Kendinize iyi bakınnn

Görüşürüzzzzzz. ❤️❤️❤️ ^_^ ^_^

ZORBA İLE HAYAT | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin