9.BÖLÜM

95 7 3
                                    

Hyunjin hazırladığı yemekleri masaya düzenli bir şekilde koymuştu. Herşeyin en iyisini yapmaya gayret etmiş ve sonunda yemek yapmayı başarmıştı.

Kendisi de hangi duygular içerisinde olduğunu bilmiyordu. Kim sorsa eşcinsel değildi. Ama aşktı bu işte. İkisininde dinlememişti. Kendi istediğini yapmıştı. Peki bu ikili aşka yenik mi düşeceklerdi yoksa duygularını sonsuzluğa mı saklayacaklardı?

Hyunjin düşüncelerinden kurtulup Felix'in yanına gitmiş ve yemek için çağırmıştı.

İkiside kahkahalar içinde yemek yedikten sonra tam  Felix yine ders çalışmak için odalarına gidecekken kapı çalmıştı. Hyunjin ile Felix birbirlerinin gözlerinin içine bakmışlardı. Çünkü İkiside birini çağırmadığını iyi biliyordu. Ayrıca arkadaşları aramadan yani haber vermeden gelmezlerdi.

Hyunjin, Felix' e mutfakta kalmasını kapıya bakıp geleceğini söylemişti. Felix başıyla onayladıktan sonra büyük beden kapıyı açmaya gitmişti.

Gelen kişi Felix'in üvey babasıydı. Ama normal bir şekilde gelmemişti. Şarhoş bir şekilde gelmişti. Daha ayakta duramıyorken Felix'in adını sayıklıyordu.

Hyunjin kulaklarına dolan isimle şaşırmıştı. Babası neden onun ismini sayıklıyordu?

Hyunjin ne yapacağını bilmezken Felix arkadan çıkagelmişti.

Felix : Hyunjin?

Felix kapıda gördüğü bedenle şok olmuş, olduğu yere kilitlenmişti. Bununla  birlikte gözleri dolmaya başlamıştı.

Hyunjin arkasını döndüğünde Felix'in neden bu halde olduğunu anlamamış ama bir tahmini vardı. Daha iki dakika önce gülen çocuk şu an olduğu yerde öylece dikilip karşısında olan üvey babasına bakıyordu.

Hyunjin, Felix'in bu halini görmek istemediği için direkt kapıyı kapatmış ve küçüğüne doğru koşmuş ve ona sıkıca sarılmıştı. Küçük beden hemen karşılık vermiş ve ağlaması daha da şiddetlenmişti.

Hyunjin : Bana anlatmak ister misin? Sana elimden geldiği kadar yardımcı olmaya hazırım Hım?

Küçük beden duyduğu sözlerle başını sallamıştı. Hyunjin küçük bedenden onay aldığı gibi onu kucağına alıp koltuğa oturmuştu. Felix kafasını büyük bedenin göğsüne yaslayıp sakinleşmeye çalışıyordu.

Hyunjin sabırla Felix'in sakinleşmesini ve anlatmak için hazır olmasını bekledi.

Hyunjin : İyi misin?

Felix : Sanırım.

Hyunjin : Peki şimdi anlatmak ister misin?

Felix : Tamam anlatacağım. 

Hyunjin: Kendini zorlamak zorunda değilsin. Ne zaman hazır hissedersen o zaman anlat ben seni her zaman dinlerim. Tamam mı güzelim?

Felix : Anlatmak istiyorum. Çünkü daha fazla içimde tutamıyorum. Yıllar sonra ilk defa seninle konuştum ve konuşmakta istiyorum. Yani zorlanıyorsun.

Hyunjin başını sallamış ve Felix tekrardan söze girmişti.

Felix: Babam bana her zaman şiddet uygulanmıştı. Her düşük not aldığımda, onlar beni dövdüğünde onlardan kaçmak istediğim zaman beni bir odaya kapatırdı. Orası düşünme odasıydı onun deyimine göre. Ben orada kalacak ve yaptıklarımdan ders çıkaracaktım. Bazen o odaya gelip b-bana d-dokunmaya çalışırdı. Bazen başkalarına sinirlenir ve bana bağırırdı. Yani onların oyuncağı gibiydim. Babam her sarhoş olduğunda bana zarar verirdi.

Hyunjin duydukları karşısında gözlerinden akan yaşlar çoktan yanaklarından yuvarlanmaya başlamıştı. Dayanamamış ve kucağında olan küçük bedene daha sıkı sarmalamıştı.

Hyunjin : Tamam bak şimdi ben yanındayım. Sana asla zarar vermeyeceğim. Senden binlerce kere özür dilerim. Ben senin böyle şeyler yaşadığını bilmiyordum. Ben sana okulda çok zarar verdim. Ama sen benimle konuştun. Bana zarar vermedin. Ben senden çok çok özür dilerim. Ben çok kötü bir insanım.

Felix, büyük bedenin yanaklarından kocaman öptü. Kafasını büyüğünün boynuna gömdü. Orada huzur bulmuştu.

Felix : Ağlama. Evet bazı hatalar yaptın. Ama sonuç olarak bu hatalardan döndün. Benim yanımdasın ve bugün beni babamdan kurtardın. Ben seni affettim. Bu yüzden kendini üzme.

Hyunjin'in yüzüne bakıp sıcak bir gülümseme sunmuştu.

Hyunjin : Tamam... Peki canını benden daha fazla mı yaktı?

Felix : Bunları konuşmasak çünkü ben pek iyi hissetmiyorum.

Hyunjin başıyla onaylamıştı.

Hyunjin : Film izlemeye ne dersin?

Kim bu teklifi geri çevirebilirdi ki?

Felix : Eevet olurr.

Hyunjin küçük bedeni yanına oturtup tekrara göğsüne çekmişti. Ardından kumandayı eline alıp filmlere bakmaya başlamışlardı.

Uzunca bakındıktan sonra bir romantik komedi filmi izlemeye karar vermişlerdi. Film bittikten sonra İkiside birbirine bakmış ve gülümsemişti.

Hyunjin : Ben sana ne kadar versem bile sen beni kabul ettin. Teşekkür ederim bebeğim. Seni çok seviyorum.

Felix : Bende seni çok seviyorum.

Biraz daha sohbet ettikten sonra saat iyice geç olmuştu bu yüzden uyumaya karar vermişlerdi. Hızlıca odalarına çıkmışlardı. Üstlerini değiştirdikten sonra yatağa atmışlardı. Felix kendini çok değişik hissediyordu. Aynı bulutların üstünde gibi. Hyunjin, Felix'i tekrar kendine çekmiş ve sarılmıştı. Bununla birlikte Felix düşüncelerinden ayrılıp büyük bedene karşılık vermişti.
Ve kendilerini uykunun sıcak kollarına teslim etmişlerdi.

<><>><<>><><><<><>><><><><><><><><><><><<><><><><><>><<><><>><<><>><

Umarım beğenirsiniz 🥰🥰🥰

ZORBA İLE HAYAT | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin