17

328 42 7
                                    

"Selam."

Dedim beni kafenin önünde beklemiş olan San'a. İki haftadır San ile buluşup konuşuyordum ve Hyunjin ile neredeyse hiç karşılaşmıyordum.

Sadece birkaç kez evimde, abimle takılırken görüyordum; o zamanlarda da evde beş dakikadan fazla durmayıp çıkıyordum. Abim San olayını biliyordu ama Hyunjin olayını bilmediği için sikine takmıyordu.

San ile selamlaştıktan sonra zaman kaybetmeden evine gitmeye karar verdik. San ile geçen konuştuğumuz gibi film izlemeye gidecektik. Ben Winx değil de başka bir şey izlemek istediğimi söyleyince hemen kabul etmişti. Film çok da sikinde değildi zaten.

San kolunu omzuma atıp beni evine doğru götürmek üzere yürümeye başladı. Beraber birkaç adım attıktan sonra karşımda Changbin abi ve Hyunjin'i gördüm.

Onları gördüğüm an San'dan uzaklaşmaya çalıştım ama çocuk bunu fark etmemişti. İkimiz de durduk ki San Changbin abi ile selamlaşsın.

"Nereye böyle lan?"

Dedi Changbin abi.

"Benim eve gidip takılacağız öyle."

O öyle diyince ikisinin de kaşları havaya kalkmıştı.

"Film izlemeye."

Dedim kurtarmak amaçlı ama bu Changbin abinin gülümsemesine sebep olmuştu.

"Tamam o zaman sizi bölmeyelim malum film izleyecekmişsiniz."

Changbin abiden bir saniyeliğine gözlerimi çekip Hyunjin'e baktım. Bana baktığını görünce hemen gözlerimi çektim. Kaşları çatık, sinirli ama aynı zamanda kırılmış duruyordu. Dili tutulmuştu sanki.

San ve Changbin abi vedalaşınca yürümeye devam ettik. Arkama bakmak çok istedim ama yapamadım.

***

"Ne açacaktık?"

Diye sordu San. Evine gelmiştik. Ben koltukta otururken San ayakta, televizyondan açacağımız filmi seçiyordu.

"The Nun."

"Tamam..."

Ve filmi açıp yanıma geldi. L koltuğu vardı ve ben koltuğun kısa kısmının ortalarına oturmuştum. San ise uzun kısmına geçti. Yanında bıraktığı boşluğu doldurmamı bekliyordu. Amk baya
dib dibe mi yatacağız??

Bir süre sonra anlamamazlıktan gelme kotamı doldurdum ve yanına gittim. Şu an filmden daha korkunç bir şey varsa o da San'ın benimle fazla temasa girmesiydi.

Hyunjin bunu yapsa gülümsememi tutamaz, işi daha da ileri götürmeye çalışırdım ama farklıydı işte. Farklı insanlar, farklı hisler.

San'a özellikle bakmıyordum şimdi. Bakarsam o da bana bakıcak, yakınlığımızdan yararlanıp beni öpmeye çalışacaktı. İstemiyordum.

Bir süre sonra San'ın dokunuşları samimileşti. Bu son uyarı gibi bir şey olsa gerek.

"Tuvalete gitmem lazım."

Diyip ayağa kalktım. Salondan çıkıp koridora baktım.

"İlk kapı."

Dedi San benim bulamadığımı anlayıp. Tuvalete girdim ve kapıyı kapattım. Yere oturup gruba yazdım.

***
Hyunjin ve köpekler giremez

Brom ya || hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin