Mahinur'dan...
Lacivert kapaklı defterin kapağını aralayıp son yazdıklarını kontrol etmeye başladım.
Yazdıklarını kaldığım yerden devam etmek üzere okumaya başladım.
Son haftayı sırayla okudum. Son sayfaya geldiğimde dışardan gelen ayak sesiyle yakalanmamak için dolabın içine saklandım.
Sanırım bu o değildi çünkü odanın önüne gelen kişi geçip gitmişti.
Sayfada gözlerimi gezdirirken aniden duraksadım.
Benim hakkımda yazılanları okurken gözlerimin önünde oluşan buğulanmayı elimin tersiyle silerek okumaya devam ettim.
Uzun süredir Kaan'ın günlüğünü okuyordum. Amacım normal bir insanın ne yaşadığını ne hissettiğini öğrenmekti. Bende olmayan duyguları okumak hoşuma gidiyordu.
Bugün amacımın dışında bambaşka bir gerçekle yüzleştim.
Benim için her şeyi yapacağına emin olduğum kişiler benim ailem değildi.
Öyleyse benim ailem kimdi ve neredeydi.
İçinde birçok cevapsız soruların olduğu koskoca bir deniz önümde uzanıp gökyüzüyle birleşti.
Tam ortada ince bir çizgi uzanıp onu bölerken sanki kalbimde ortadan bölünmüştü.
Hayatım gökyüzü ve yeryüzü arasındaki o hayali ince çizgiden farksızdı.
Ne yerdeydim ne de gökte,
öylece yürüyordum.
O, ince çizginin üzerinde
her an düşercesine bir hisle...Beynimin içinde bir yerde asla durmadan, nefes almadan, yorulmadan sadece yürüyordum.
İnsanların bana tutumu, bakışı, duruşu hep mesafeliydi aslına bakarsak bir tutumda yoktu çünkü ben onlar için var olmamış hayali bir ufuk çizgisinden farksızdım.
Sorunlarım vardı ve bu sorunlar ikiye ayrılıyordu. Başa çıkabildiğim ve ailemin benim için başa çıkmak zorunda kaldıkları.
Ayaklarım yere basıyordu ve ben yürüyordum ama toplum için bu böyle değildi. Onlara göre hiçbir işini kendi başına yapamayan muhtaç bir bireyden ibarettim.
Benimle iletişime geçmeye değer bir şey bulamıyorlardı, bunun farkındaydım. İçlerinden bazıları kendilerini iyi hissetmek için mi yoksa iyi göstermek için mi sebebini hala netleştiremediğim şekilde bazı anlarda bana karşı iyi olabiliyorlardı.
Bu durum kısa süreli anlardan ibaretti. Suçu olmadığı halde yargılanan biri olarak onların bana neler yaptığını sıralayarak onları yargılatmak değildi.
Aksine onlara hak veriyordum. Kim iletişim kurma ve sürdürme sürecinde zorluklar yaşayan, diğerlerinin duygu ve düşüncelerini kavrayamayıp empati kuramayan, tuhaf ve garip konuşmaları olan biriyle arkadaş olmak isterdi ki.
Sadece söylemek istediğim yani anlatmaya çalıştığım;
- Çok yalnızdım.Bu yalnızlığımın tek ilacı ailemdi ve şimdi onlarda benim ailem değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASPENGER
General FictionYeryüzüne siyahın en koyusuyla gece örtüsü indi. Yıldızlar gökyüzünde çillendi. Karanlığı aydınlatan yıldızların altında, Bir çocuğun acı feryadıyla toprak titredi. Gökyüzündeki milyarlarca yıldızdan biri bize ait olabilir mi? Çünkü derler ki; Her...