~HUDUT KARTALLARI~

19.BÖLÜM

İyi okumalarr...

Mehmet gözlerime bakarak "komutanımı bırak şimdi. Benim sana başka bir şey daha söylemem lazım." Dedi.

Anlık "ne söyleyeceksin?" Dedim.

"Bunun üstüne çok düşündüm Yasemin ve başka bir yol bulamadım. Hayat sevdiğin insana onu sevdiğini söylemeyi beklemek için çok kısa."

"Bu ne demek oluyor yani?"

"Ben sana aşığım Yasemin. Hem de ilk gördüğüm günden beri."

"Biliyorum." Dememle bu sefer soru sorma sırası ona geçmişti "nasıl biliyorsun?"

"Senin bana karşı olan hislerini gördüm. Ben de çok düşündüm bu konuyu Mehmet. Komutanıma karşı olan bu duygum doğru mu, değil mi diye çok düşündüm. Bir çıkış yolu bulamadım. Bende sana karşı boş değilim inkâr edemem ama bu doğru mu, değil mi bilemiyorum."

"Neden yanlış olsun ki? Aşk bu. Ne komutan, ne asker tanıyor. Senin sadece bu ilişkiyi onaylaman yeterli. Gerisi hallolur."

"Bana biraz düşünmem için zaman verir misin?"

Mehmet biraz sessiz kalıp "olur" dedi.

"Düşünmek için zaman istemem seni sevmediğim anlamına gelmez. Bunu unutma."

"Unutmam" dedi ve yanıma oturarak ellerimi kendi elinin içine aldı.

Birbirimizin gözlerine derin derin baktık. Konuşmasak da gözlerimizle birbirimize herşeyi anlatıyorduk.

"Sende unutma ki senin komutanın olmam bu ilişkiyi olmayacak anlamına getirmez."

Mehmet'i taklit ederek "unutmam" dedim.

Gözlerimizin önünden geçen sayısız sessiz kelimelerden sonra "annem şüphelenmesin şimdi. İçeriye geçelim artık." dedim.

"Benim eve geçmem lazım. Operasyon hakkında konuştuk dersin."

"tamam" dedim ve birlikte ayaklanıp tekrardan oturma odasına geçtik.

"Nerede kaldınız yavrum?"

"Operasyon hakkında konuşmamız gerekiyordu da anne. Onu konuştuk."

"Gece gece rahatsız etmemin sebebi buydu. Önemli bir konuydu da. Gideyim ben artık."

"Yok oğlum, ne rahatsızlığı. Otursana biraz daha."

"Yok, geç oldu. Daha halletmem gereken işler var. Siz hiç rahatsız olmayın, kalkmanıza gerek yok. Ben giderim."

Mehmet ile birlikte dış kapının yanına kadar gittim ve onu geçirdim. O gittikten sonra anneme iyi geceler diyip odama geçtim.

Masanın üstündeki kırmızı ve büyük harflerle gizli yazan zarfı aldım ve yatağımın üstüne oturup sırtım yatak başlığına yasladım. Sonra zarfı açıp okumaya başladım.

'Kıdemli Üsteğmen Yasemin Özer ve Binbaşı Mehmet Özçelik'in dahil olacağı bu operasyon zorlu ve sıkıntılı bir süreç olacaktır.
Yapmanız gereken görev; kırmızı listede aranan teröristler Cahit, Seyit ve Diego'nun işbirliğinde bulunduğu Nadia ve Neo kardeşlerinin arasına sızıp bilgi toplamak.
Görev yeriniz Şanlıurfa.
Allah yardımcımız olsun.' Yazıyordu zarfın içindeki kağıtta.

Zarfın içinden çıkan diğer kağıtları da ise Nadia ve Neo'nun fotoğrafları vardı.

Demek bunlardı...

Unutmamak adına Nadia ve Neo'nun her bir milimini zihnime işledim. Zarfta yazanları da zihnimin bir köşesine işleyip zarfı ve içinden çıkan bu kağıtları yaktım.