12.BÖLÜM

86 11 0
                                    

İyi okumalarr...

Çiğdem'i başımla onayladım ve yönümü tekrardan Süleyman komutan'ın odasına çevirdim. Çiğdem de çıkışa doğru gitmeye başladı.

Kapının önüne gelince kapıyı tıklattım ve gel sesini duyunca içeriye girdim ama gördüğüm kişi anlık duraksamamı sağlamıştı.

Hemen kendimi toplayıp Süleyman komutanın karşısına geçip bir baş selamı verdim.

"Toparladın mı kendini?"

"Evet komutanım."

"İyi. Geç otur şuraya." Demesi ile hemen Karan'ın tam karşısına oturdum.

Ne işi vardı bunun burada?

"Komutanım dosya geldi. Alır almazda hemen sizin yanınıza geldim."

"Tamam. Karan sen çıkabilirsin. Görev yerine dön. Haber veririz biz sana."

Karan "emredersiniz" Komutanım dedi ve odadan çıktı.

"Komutanım izninizle bir şey sorabilir miyim?" Süleyman komutan başı ile onaylayınca devam ettim "arkadaş ne için gelmişti?"

"Yasemin'in arkadaşıymış. Merak etmiş haber var mı diye."

"Anladım komutanım. Olaydan biraz önce tanışmıştık kendisiyle."

"Mehmet."

"Emredin komutanım."

"Bir an önce olayla ilgili dilekçenin yaz. Getir bana."

"Emredersiniz Komutanım" deyip ayağa kalkıyordum ki Süleyman komutan "nereye?" diye sordu.

"Dilekçeyi yaz dediniz komutanım onu yazmaya gidiyorum."

"Otur oturduğun yere. Şimdi demedim ben sana. Önce dosyaya bakalım."

Hemen elimdeki dosyayı Süleyman komutana uzattım. O da dosyayı elimden aldı ve sakin sakin açmaya başladı.

İçinden kağıda çıkarıp okudu ve sonra gözlerini kapatıp sol elini başına atıp ovalamaya başladı.

Bu kötü bir haber olduğunun işaretiydi.

"Komutanım. Ne olur kötü bir şey yok diyin."

"Maalesef binbaşım. Haberler kötü. Çakmağın üstünden çıkan parmak izleri Seyit'e ait."

"O zaman Seyit ve Cahit tekrardan birleşmişler."

"Büyük ihtimalle."

"Tek eksikleri şu an Diego yani. Ama onun da onların yanında olma şansı yok. Çünkü Diego cezaevinde."

"Diego 2 gün sonra Tunceli'ye sevk edilecek. Cahit ve Seyit onu almak için her şeyi göze almışlardır. Güvenliği 2 katına çıkarın. Oğuz Timi eşlik etsin onlara.

Hızlı bir şekilde ayağa kalkıp "emredersiniz Komutanım" dedim ve odadan çıktım.

Oğuz Timi'nin komutanı olan Binbaşı Ömer Demir'in yanına gidip görevlerini söyledikten sonra odama geçtim.

Dilekçeyi aradan çıkartmak için hemen bir kalem kağıt alıp olanları yazmaya başladım.

~Yasemin'den~
Etrafımdaki sesleri duyuyordum. Uyanıktım ama gözlerimi açamıyorum. Nedenini bilemediğim bir yorgunluk vardı üstümde.

En son neredeydim ben?

Arabadaydım. En son gördüğüm şey orman ve yaralarımdı. Sonrası derin bir karanlık.

~HUDUT KARTALLARI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin