Karanlığın çökmesiyle herkes odasına çekildi. Kota ise kafasında düşünceler eşliğinde dört dönüyordu. Durumu düzeltmeye çalışırken muhtemelen daha da kötü hale getirmişti. Hasta olan Tagi ve Aoto'nun durumunu düşünmek yüreğine bir ağırlık veriyordu ve vicdan denen bu duygu onu son derece rahatsız ediyordu. Aynı zamanda düzgün düşünmesine de engel oluyor, işe yarayacak bir çözüm üretemiyordu. Bu yüzden yapacak en iyi şeyin doğruyu söylemek olduğuna karar verdi.
Sessiz adımlarla salona yöneldi we tıpkı önceki gece yaptığı gibi kapıda dikilip Aoto'yu izledi. Uyuyor görünüşünün ardında oradakı varlığından haberdar olduğunun farkındaydı. Bir tepki verene kadar öylece bekledi.
Aoto, hafifçe araladığı gözlerinin ardından kapıda dikilen Kota'yı bir süre izledi. Baktı gitmeye niyeti yok, gözlerini açıp baktı.
"Aoto..." Kota kısık şekilde seslendi. Yapmak üzere olduğu şey onun için hayli zordu. "Biraz gelir misin?"
Aoto cevabını konuşmak yerine yattığı koltuktan şüpheyle de olsa kalkıp Kota'nın peşine takılarak verdi. Kota, onu odasına kadar götürdü ve kapıyı açıp girmesini işaret etti. Böylece kimse onları ne duyacak ne de görecekti.
Aoto hala tedirgindi, girip girmene konusunda emin olmayan bir tavırla içeri adım attı. Kota arkalarından kapıyı kapattı ve yatağına oturdu çünkü odasında başka uygun yer yoktu. Aoto'ya da aynısını işaret etti ancak o yere oturup sırtını yatağın gövdesine dayadı. Bunun üzerine Kota da aynısını yapıp onun yanına çöktü.
"Ne konuşmak istiyorsun?" Aoto soğukça sordu.
"Ben..." Kota'nın sesi ise soğuk olmaktan çok uzaktı. Söylemek üzere olduğu kelimeler sesine pişmanlık ve panik yüklü bir ton veriyordu. "Özür dilerim, Aoto.."
Aoto şaşkınlıkla gözlerini Kota'ya dikerken yüzündeki soğuk ifadenin yumuşadığını hissetti. Özür dilemesini hiç mi hiç beklemiyordu.
"Söylediğin doğru, beni gördüğünde bir şey okuyordum. Okuduğum şeyi başkalarının görmesini istemediğim için o saatte mutfaktaydım. Sen beni gördüğünde paniğe ve öfkeme kapılıp o sözleri söyledim. Üzgünüm."
Aoto, tam anlamıyla şok yaşıyordu. Kota'nın böylesine bir yanını göreceğini asla düşünmezdi. Bir an ne söyleceğini bilemeden dili düğünlenmişti. Kota ondan bir cevap bekliyordu.
"Özrünü kabul ediyorum." Kabul etmekten fazlasını yapıyor, onu içtenlikle affediyordu. Ancak mesafeli kişiliği bunu dile getirmesine engel oluyordu.
"En başından dürüst olmalıydım." Kota, dürüstlüğün gerçekten de bir bahane üretmekten daha işe yarar olmasına seviniyordu.
Kota'nın bu dürüstlüğü, Aoto'nun kendini berbat hissetmesine sebep oldu. Kota, ona karşı bu kadar dürüst davranırken o başından beri yalan söylemişti. İçinde ona karşı bir güven filizi oluştu ve gerçeği söylemek için derin bir istek duydu.
"Biz de size karşı pek dürüst davranmadık..." Aoto, her bir kelimeyi tedirginlikle söylüyordu. Kota, beklentiyle ona baktı ve diyeceklerini merakla bekledi.
"Tamamen yalan sayılmaz ama... biz evden kaçmadık." Aoto, boğazında yumru büyüklüğünde bir düğüm hissediyor, buna rağmen konuşmasını sürdürmeye çalışıyordu. "Aslında hiç. evimiz olmadı."
"Tagi ve ben küçük yaşta yetim düştük. Çocukluk yıllarımızı yetimhane duvarları arasında geçirdik. Eziyet gördüğümüzü söylemiştim, doğruydu. Orası korkunç bir yer... Tam yakında kurtulacağız diye sevinirken bizim için yapılmış çirkin planları öğrendik. Yetimhane yasa dışı bir örgüte çalışıyor. Kendimizi kurtarmak için kaçtık."
Kota derin derin hızlı nefesler aldı. Aoto'nun anlattıkları, onu çok ama çok etkilemişti. Her şeyin üstüne Aoto'nun sesinde hissettiği o dokunaklı tını ve hafifçe sulanan gözleri, Kota'yı da ağlamanın eşiğine getirmişti.
"Takıma ve turnuvaya katılmayı kabul ettik. İspanya'ya gidip tüm bu hayatımızı arkada bırakmak istiyoruz."
"Ben..." Kota, bir şeyler söylemek için kendini zorladı ama ağzında bir şeyler gevetemekten öteye gidemedi.
"Kimseye söylemezsin, değil mi?" Aoto endişeyle sordu.
"Söylemem." Kota, Aoto'nun gözünden akan bir damla yaşı görünce, elini uzatıp silmek istedi. Ancak yapacağı hareketin uygunluğundan emin olmamakla birlikte cesaret de edemedi. Onun yerine elini Aoto'nun omzuna koydu ve kesin bir şekilde söyledi.
"Turnuvayı kazanacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑮𝒓𝒂𝒏 𝑬𝒔𝒄𝒂𝒑𝒆 | Aokota | Ginga E Kickoff!! ヅ (Victory Kickoff!!)
FanfictionTekinsiz bir yetimhanede zorluklarla dolu bir hayat süren Aoto ve can dostu Tagi, gizli bir örgütün yapmakta olduğu hain planları öğrendiklerinde kaçmaktan başka çareleri kalmaz. Bu büyük kaçış, kendileri de dahil birçok kişinin hayatını derinden et...