Özür dilerim..
Özür dilerim.Saatler geçmişti.. ya da belki dakikalar. Pek önemi yoktu çünkü zaman kavramı hapsoldukları gecekondunun karanlığında yok olmuştu. Geçen her bir an endişe içindeki bir sonsuzluk yüzyılını andırıyordu.
"Tekinsiz yerlerde dolaşmasam böyle olmazdı- tek istediğim biraz olsun sakinleşebilmekti.."
Kota kendini suçladığı pişmanlık dolu sözleri ve gözlerinden akan korku yaşları arasında boğuluyormuş gibi çıkan sesiyle özür diliyordu. İçinde olduğu panik duygusunun yoğunluğu yüzünden Aoto'nun bileğindeki ipleri çözmeyi başardığını ellerini hareket ettirene kadar görmedi. Fazla kalın olmayan ipi, duvardaki sivri bir çıkıntıya sürmüştü.
"Dosyayı çaldığımı biliyorlardı. Senin peşinde olmasalardı bile benim yüzümden villanızı bulurlardı." Aoto, bir yandan bileklerini ovalarken Kota'yı teselli etmeye çalıştı.
"Beni korumak için peşimden gelmesiydin sen de kaçırılmış olmazdın! Böyle olacağını bilseydin..."
"Yine de gelirdim." Aoto, Kota'ya cümlesini tamamlama fırsatı vermeden hiçbir pişmanlık duymadığını açıkladı.
Doğrudan birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı sanki bir anda ikisi de donakalmıştı. Aoto, uzandı ve Kota'nın ellerini tutup bileğindeki bağları çözdü.
"Neden?.." Kota'nın sorusu uzun bir süre havada asılı kaldı. Belki de cevabın ne olduğunu Aoto'nun kendisi bile bilmiyordu.
"Kendini suçluyorsun ama bence kötü biri değilsin.. İlk tanıştığımızda gereğinden fazla kızgın olduğunu düşünmüştüm ama başkalarından çok kendine kızıyorsun sen..."
Kota'nın ağzı açık kaldı. Aoto, ilk defa onun hakkındaki duygularını ifade ederek uzunca konuşmuştu. İşin can alıcı noktasıysa söylediklerinde haklı olmasıydı.
"Fevri davrandığın bazı zamanlarda yanlış hareketler yaptığın oluyor ama farkına varıp hatanı telafi etmeye çalışıyorsun. Benden defalarca özür diledin ama bu sefer affetmesi gereken kişi ben değilim. Öfke sorunun farkındasın ve çözmek için elinden geleni yapıyorsun ve bence çok yol kat ettin ama... özür dilemen gereken son bir kişi kaldı."
"K-kim?.."
"Kendin.."
Aoto, elini Kota'nın omzuna koydu. Daha da fazlasını yapmak için bir dürtü duyuyordu, bir yanı ona sarılıp kucaklamak istiyordu. Ancak bu düşünce ona çok yabancıydı. Hayatı boyunca Tagi dışında kimseye yakınlık göstermediğinden kendini bunu yapmaya itemiyor belki de doğru bulmuyordu.
Kota, aynı şekilde, soğuk bir yapıya sahipti. Onu seven insanlar arasında büyümüş olsa da kendi sevgisini dile getirmek yerine küçük ama düşünceli hareketlerle göstermişti hep. Şimdiyse kendisinin Aoto'nun gövdesine akmasına izin verip, kafasını omzuna dayamak istiyordu. Yabancı olduğu kadar anlam veremediği bir his.
"Kendine gereğinden fazla yüklendin."
Konuşmaları dışarda duydukları patırtı sesleri tarafından bölündü. Panikle ayağa fırladılar. Birileri geliyordu. Birbirlerinin panik dolu gözlerine baktılar. Kim bilir belki de bu son kez olacaktı...
"Aoto.. Eğer buradan götürüleceksek bilmeni istiyorum ki.." Kota, titreyen sesini dizginleyerek konuşmaya çalışıyordu.
"Dediklerinde haklısın. Hayatım boyunca soğuk bir insan oldum ama sana karşı.. kendimi anlatabileceğimi hissediyorum. Başka kimseyle konuşmadığım derin şeyleri paylaşabileceğimi, yardımı indirip zayıflıklarımı sana gösterebileceğimi..."
"Karşıma çıkan herkesi düşmanım olarak gördüm.. Her zaman savaşmaya hazırdım ve gardımı elimde tuttum çünkü hayat böyle yapmamı gerektirdi ama sen.. herkesin birer düşman olmayacağını ve ilk bakışta görünenden çok daha fazlasının içeride yattığını gösterdin.. Ve bense içimde sana karşı oluşmuş bir bağ hissediyorum.."
Her bir sözcük ile birbirlerine daha da yaklaşmışlardı, hem fiziksel hem duygusal olarak. Sesler git gide artıyordu ve daha ne kadar vakitleri kaldığını bilmiyorlardı. Adrenalin kalplerine akan damarlarında pompalarken bunun son şansları olduğunu biliyorlardı.
Kota başını eğdi ve daha düşünmeden Aoto'yu öptü, düşünse yapamazdı.. Aoto, Kota'nın hızlı algıladıktan sonra öpücüğü karşılık verdi. Dudakları birbirlerininkine doğru hafifçe bastırılırken, bir diğerinin vücudunu kavradılar. Kota, Aoto'yu kendine doğru çekti. Yakında, en yakınında olmasını istiyordu. Aoto, ellerini Kota'nın sırtına sardı. Nefesleri tükendiğinde dudaklarını ayırdılar ve yumuşak şekilde gülümsediler.
Kapının kilidinin açılmasıyla tıkıltıyı bir sessizlik takip etti. Dış kapı gıcırtıyla açıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑮𝒓𝒂𝒏 𝑬𝒔𝒄𝒂𝒑𝒆 | Aokota | Ginga E Kickoff!! ヅ (Victory Kickoff!!)
FanfictionTekinsiz bir yetimhanede zorluklarla dolu bir hayat süren Aoto ve can dostu Tagi, gizli bir örgütün yapmakta olduğu hain planları öğrendiklerinde kaçmaktan başka çareleri kalmaz. Bu büyük kaçış, kendileri de dahil birçok kişinin hayatını derinden et...