Günler geçiyordu artık yaz gelmişti. asyanın okulu yarı tatile girmişti akşam yemeğini yerken asyaya tatile çıkalım mı ne dersin dedim abla olur ama bizim okadar paramız yok ki dedi. haklıydı aslında bendeki parayla bir gün kalabilirdik. ikimizde bu fikrin iyi olmadığını kabullenip güldük. zeytin yanımıza gelip bizden yiyecek bekliyordu bunu hergün yapardı. hanileydi ve yavruları olacaktı. ona yiyecek birseyler verdim sofrayı toplarken asya da kahveleri yapıyordu. asyanın telefonu çaldı bana bakıp metin dedi uzunca konuştular. asya geriye dönüp metin bizi bu gece müzik dinlemeye davet ediyor haydi abla bu sefer beni kırma.
ısrarlarına dayanamadım mahiri hulya hanima bıraktık hazırlanıp çıktık. uzun süre sonra kısa bir elbise giymistim. saçlarımı tepeden topladım ve koyu bir makyaj yaptım. asya beni görünce işte bu diye bağırdı deli :) bara geldigimiz de metini sahnede şarkı söylerken gördük. hemen bize el sallayıp gülümsedi gerçekten çok tatlı sevecen biriydi. sesi de muhtesemdi. kendi yazdigi sözleri sahnede okuyordu. sahne bittikten sonra yanımıza geldi. birer tane bira içtik. asyaya baktı herzaman olduğu gibi bugunde çok güzelsin dedi asyanın utandıgını loş ışıktan da olsa hissedebiliyordum. asya ona tatil planından söz etti ve kahkaha attık gidemiyoruz dedim. metin bir dakika ya e bizim mersinde yazlık evimiz var boş duruyor annemler ankarada. oraya gidelim hep birlikte olmaz mı? asya hemen evettttt diye çığlık attı ama ben cekindim. siz gidin çocuklar ben gelmeyim dedim. ozaman sen gelmezsen bizde gitmeyiz diye beni ikna ettiler, yarın gece sahne bittikten hemen sonra gelip sizi alıyorum ve gidiyoruz dedi metin . anlaştık diyerek ayrıldık. Hülya hanımdan mahiri aldım uyuyordu. benim birtanem çok uysal bir bebekti.
sabah uyandığım da telefonda 3 cevapsız arama gördüm. mukaddes hanımdı arayan ne olmuştu ki? hemen aradım açtı
-kızım?
-mukaddes hanim Nasılsıniz ah hiç fırsat olmadı aramaya Özür dilerim
-bizler çok iyiyiz ama hep aklımız sizde. mahir nasıl? sizi cok özledim. ben....
-birsey mi diyeceksiniz
-kızım beni affet
-Neden bunu söylediniz ki
-kızım ben oğluma yeterince sevgiyi saygıyı sadakati öğretemedim. onu çok yalnız bıraktım onun seni aldatması
-mukaddes hanim lütfen kapatın konuyu
-peki kızım, kemal baban ve ben önümüzdeki aylarda turkiyeye gelmeyi düşünüyoruz
-Ne zaman isterseniz gelin benim kapım size herzaman açık dedim ve kapattık telefonu.
bunları bugün düşünmek istemiyordum. kalkıp valizleri hazırladım. valizleri hazırlarken dolabın altında gururun pijamasını buldum o çok sevdiği pijama. kötü oldum gözlerimden iki damla yaş geldi olduğu yere geri bıraktım ve valizi kapattım.
asya da hazırdı. Bütün gün yerinde duramadı valizini defalarca açıp kapattı. saat 12 olmustu ki kapı çaldı
-bayanlar hazırmısınız
ikimiz aynı anda hazırız dedik gülüştük. mahiri kucağıma aldım valizleri metin arabaya götürdü.
arabada slow müzikler dinledik iyi gelmişti. bir saat sonra mersindeydik. evleri çok güzeldi kocaman bahcesi vardı. kendi kendime güldüm çok fazla tanımadıgımız bir adamla tatile geliyorduk. asya bana bakıp abla neye güldün dedi boşver diye gecistirdim. eve geçtik kahve yapıp içtik. metin mahiri uyuttu ona döndüm
-senden çok iyi baba olacak metin
-ahh teşekkür ederim abla inşallah
saat 2 gibi uyuduk sabah bizi güzel bir gün bekliyordu..
