4. BÖLÜM

92 12 2
                                    

☀️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

☀️

19 sene önce

Efsun Yücel, kızına hayran bir anneydi. Kızının kendisinden aldığı sarı saçlarına, sarı gözlerine bakmaya bayılıyordu. Saatlerce izlese sıkılmayacağı kadar güzeldi kızı. Öyle ki henüz altı yaşında olan kızını kim görse hayranlıkla bakıyor, ona adeta bayılıyorlardı.

Uyuyamayıp kızının odasına girmişti, Efsun. Yatağında kızını göremeyince telaşlanmış, dört katlı evin her yerini karış karış aramıştı. O gece tüm evi çığlıklarıyla inletmişti, Efsun Yücel.

Kızını kimin kaçırdığını öğrendiğinde ise kocasından habersiz evden çıkıp o depoya gitmişti.

Annesini gördüğü gibi heyecanla yerinde doğrulmuştu, Sayina. Fakat annesinin elinde gördüğü silah onu korkutmuştu. Annesi elinde ki silahı havaya kaldırıp şakağına yasladığında ise Sayina her şeyi anlamıştı. Küçük ve masumdu fakat ne olacağını anlamıştı.

Efsun Yücel, o gece kızı kurtulsun diye kendinden vazgeçmişti. Kendini kızının önünde öldürmek zorunda olduğunu duyduğunda ne kadar reddetse de kızının ölümüne göz yumamayacaktı.

Kızının önünde kendinden vazgeçmişti, Efsun. Ölse de rahat olamayacağını bilmiyordu.

Şimdi ki zaman

Annemin üstü yanmış mezarından gözlerimi ayıramıyordum.

Öfke kanımda benden bir parça gibi dolanırken gözlerimin kırmızı olma ihtimali bile vardı.

Mezar taşını okudum. Efsun Yücel Sara. Safir Sara'nın tüm hayatını adadığı kadın. Kızı için kendini feda eden kadın, ailesi yüzünden hayatını yaşayamayan kadın. Annemin çok fazla sıfatı vardı. Onun tek sevdiği ise babam ve bendim.

Ben... Öyle ki benim için kendine kıymıştı. Sarı gözlerini sonsuzluğa kapatmıştı.

Olanları öğrendikten sonra kimseye belli etmeden, Ozan'ı alıp sadece annemin mezarının olduğu uçurum kenarına gelmiştim. Annemin yanında bizim içinde yer vardı. İki mezar daha kolaylıkla sığardı oraya. Babam bilerek annemin mezarını buraya yapmış, başına da güvenlik dikmişti. Ölse bile rahat olamayacağını biliyor gibi. Her sabah annemin yanına gelirdi ve birazdan da gelecekti. Bunu nasıl kaldırabilecekti bilmiyordum çünkü ben bile her şeyim elimden gitmiş gibi hissediyordum.

Normalde içmeyi sevmediğim sigaradan bir nefes daha çektim ciğerlerime. Ozan'dan almıştım.

Adım sesleri duydum. Doğru ya, sabah olmuştu. Babam tek kelime etmedi. Oturdu mezarın başına. Gözlerinden akan yaşı hissediyordum. Bakamadım yüzüne.

KARMAKARIŞIKWhere stories live. Discover now