ANNE

16 4 0
                                    

Ilık ılık esen rüzgar yüzümü yalayıp geçerken kendime yeni yeni geliyordum. Gözlerimi hiç açmak istemedim bunca olan şeylerin bir rüyadan ibaret olmasını diledim. Gözlerimi açmak istiyordum ama hayatın bana sunduğu gerçekler ile yüzleşmekten korkuyordum . Bedenim artık ağır geliyordu  bana . Gözlerimi açtım yavaşça , odanın tertemiz tavanı beni ilk karşılayan oldu . Yerdeydim hala kalkacak gücü bulamıyordum kendimde ama kalkmamda gerekiyordu her an Baran ya da başkası gelebilirdi  odaya. Yavaşça kollarımdan destek alarak kalktım doğruldum . Bu kocaman odada küçücük kalmıştım . Gözüm odanın tam köşesinde benim yatağımdan daha büyük ve daha rahat duran yatağa ilişti . Bir an Baran 'ın cümleleri yankılandı kulaklarımda . Aynı yatakta yatacaktık. Ama bana ben istemeden dokunmayacakmış . Nasıl olacaktı bu iş ? Uygun olur muydu? Ah Elif saçmalama dedim kendi kendime adam karım diyor nikahlı eşiyim ne yapacaktı ki? Ne bekliyordum ki? Düşüncelerden kurtuldum odanın başka köşesinde duran koltuğa geçip oturdum bekledim bekledim . Öylece kaç dakika kaç saat bekledim bilmiyorum bir an kapı çalındı ve ardından odaya Baran girdi . Hemen ayağa kalktım ,ne saygıdan nede sevgiden kalktım ayağa . Sadece hemen eve alıştı hissi vermek istemedim. Baran'ın gözleri odada beni bulduğun da yanıma geldi , gözleri gözlerimdeydi . Oysa ben ona bakmak istemiyordum gözlerim hemen yerdeki büyük halının desenlerine kaydı . Ellerimi önümde birleştirmiş bana diyeceklerini bekliyordum. " neden uzanmadın yatağa Elif? Yorulmuşsundur çok bitkin gözüküyorsun yat dinlen  burası artık senin de evin"dedi. Çok şefkatliydi sesi alışık değildim Yusuf'tan sonra başka bir erkeğin bana böyle şefkatle yaklaşmasına . " İyim böyle teşekkür ederim" dedim . Cevabımdan tatmin olmamış gibi suratı düştü. " anamgil gelecek birazdan sana bir kaç bir şey almışlar birlikte bakarsınız yerleştirirsiniz eksiğin varsa çekinme sakın!" " Yok" diye bildim sadece benim eksiğim annem , kardeşim diyemedim.
Kafasını sallayıp eli arkasında bağlı bir şekilde odadan çıktı . O odadayken nefesim kesilmişti kasılmaktan bir hal olmuştum derin bir nefes alıp yeniden oturdum kalktığım koltuğa. Sanki oturmamı bekliyormuş gibi kaynanam geldi odaya ne kapı çaldı nede müsade istedi. Gözleri beni bulduğunda " gelin hanım alışmışsın bakıyorum hemen , kurulmuşsun odanın en köşesine rahatın iyi mi? Kalkta yardım et belimiz koptu" diye cırladı. Ağzımı açmadan kalktım hemen saygısızlık etmeyecektim annem bana böyle öğretmemişti. Getirdikleri eşyalara göz gezdirdim bohça bohça eşya vardı pijamalar ,gecelikler , iç çamaşırları . Hayatımda görmediğim ilginç kıyafetler falan vardı . Kaynanam bir an bana dönüp " bunlar sanma ki senin için , hepsi oğlum için! Hele bir oğlumun gönlünü iyi eğleme elimden çekeceğin var yemin olsun o etlerini parçalarım!"
Sesim yine çıkmadı benden Baran hariç herkesin beklentisi farklıydı . Ama ya Baran'da kararını değiştirirse annesinin baskısına uyarsa diye de korkmuyor değildim . Benim eşyalarımı da  getirmişlerdi . Kaynanam odadan çıkarken her şeyini  yerleştir gerekmedikçe gözüme görünme demişti . Bende meraklı değilim o gül yüzüne diyip çemkirmeyi çok isterdim ama hepsini içimde tuttum . Önce üzerime rahat bir şeyler giydim sonra istemeye isteme bana alınan şeyleri ve kendi eşyalarımı yerleştirdim . Hem yerleştiriyor hemde ilk kez gördüğüm tuhaf kıyafetleri yakından inceliyordum . Ne kadar ayıp şeylerdi, bunları çöpe atsam kimin haberi olurdu ki . Ama yapmadım zaten hiç giymeyecektim yani inşallah beni giymek için zorlamazlardı . Odayı toparlayınca oturdum biraz , ılık ılık esen rüzgara bahçeden gelen kuş cıvıltılarına vermiştim kendimi. Tam o sırada kapım ufak ufak tıklatıldı ama açıp giren olmadı . Gelen olmayınca merakıma yenik düşüp kapıya doğru ilerledim ve kapıyı ben açtım . Karşımda pembeler içinde ,saçları iki yandan toplanmış ,gözleri pırıl pırıl parlayan ,babasının kopyası bir çocuk karşıladı beni. "Merhaba"dedi usulca . Merhaba dedim . "Tanışalım mı?"dedi bende olur dedim . Gülerek hoplaya zıplaya odaya "girdi. Ben Dicle senin adın ne"Bende Elif " tanıştığıma memnun oldum."dedi ne kadar sevecen bir kızdı babaannesine inat . Memnun oldum bende Dicle dedim tebessüm ederek. Bir şey diyecek ama diyemiyormuş  gibi kımıl kımıldı Dicle . Bana söylemek istediğin bir şey mi var diye sordum. Dicle'de çocukluğunun getirdiği en masum haliyle "şey evet aslında var ama utanıyorum." Utanmana gerek yok dedim onu rahatlatacağımı düşünerek tebessüm ettim . İşe yaramış olacakki heyecanla konuşmaya başladı . "Şey ben sana anne diyebilir miyim ? Ben annemi hiç görmedim ölmüş biliyor musun annem." Ne diyeceğimi bilemedim dumura uğramıştım resmen Işıl Işıl bakan gözleri benden bir cevap bekler gibiydi . Gözlerimi ondan çekip odada gezdirdiğim an ne zamandan beri bizi izlediğini bilmediğim Baran dikilmiş bize bakıyordu . Dicleden çok cevabımı Baran merak etmiş gibiydi . Tekrar Dicle'ye döndüm evet Dicle bana anne diyebilirsin ama sana annen gibi davranamayabilirim . Çünkü ben hiç anne olmadım anne olmak nasıl bir duygu bilmiyorum . Bazen hata yapabilirim ama seni üzmek hiç istemem , sen böyle durumlarda bana yardımcı olabilirsin dedim . Çok mutlu oldu direk sarıldı boynuma. Kedime şaşırmıştım Baran'a ailesine bu kadar soğukken bu küçük kıza çok ısınmıştım.Baran kapıda bağlı kollarını açıp sırtını dayadığı kapıdan uzaklaşarak yanımıza geldi " böyle güzel anlaşmanız beni çok mutlu etti" Dicle atıldı hemen babasının kucağına " Ben çok sevdim baba annemi" dedi gözlerini içi bile gülerek . Evet doğurmadan anne olmuştum .Annelik nasıl birşey bilmezken anne yapıvermişti hayat beni .
Dicle annesiz ben annemsiz bir birimizi tamamlayacaktık galiba . Bu evde bana iyi gelen tek kişi Dicle olacaktı biliyordum .
Gün kendini karanlığa bırakırken yemekler yenmişti kimsenin ağzını bıçak açmamıştı . Evde sadece Dicle'nin sorularını yanıtlamak için konuşulmuştu . Vakit artık epey geç olunca bu koca evde herkes sessizliğe teslim olmuştu . Oysa hiç vakit geçmesin hiç akşam olsun istemedim ama her zamanki gibi istediğim hiç birşey olmuyordu hayatımda . Dicle'yi yatırmak için Baran ayaklandığında baş işareti ile kalkmamı istedi Baran'ın dediğini yapıp onları takip ettim . Üst katta merdivenin yakınındaki odaya girdiler onları takip ettim . Dicle'nin odasıydı burası her şey pembeler içindeydi ve  her çocuğun hayali bir odası vardı Dicle'nin . Bir sürü oyuncak,bir kütüphane dolusu kitap ,kalemler  her şey çok göz alıcı ve  ilgi çekiciydi . "Hadi üstünü değiştirip uyuyalım" dedi Baran Dicle'nin gözleri beni buldu "hayır artık senin yapmanı istemiyorum annem yapsın" dedi. Sesi öyle anneye aç anneye muhtaç çıkmıştı kalbimde bir yerler çok acıdı. Tamam dedim hemen atıldım odaya ben yaparım . Giydirdim pembe pijamalarını taradım narin saçlarını yatırdım yatağına . Bir anne gibi yapabiliyor muydum bilmiyorum ama Dicle sürekli tebessüm ediyordu . Demekki yapabiliyordum . İyi geceler dedim usulca tam arkamı dönüp gidecektim ki "gitme anne masal oku bana"dedi . Bunu öyle hüzünle istemiştiki hayır dememin imkanı yoktu benim Dicle'ye hayır demem için vicdansız olmam lazımdı tamamen ,kabul ettim. Baran odanın bir köşesine sinmiş olanı biteni izliyordu, gözleri gülüyordu belliki o da çok huzurluydu . Başladım hikayeyi anlatmaya Dicle elimi bırakmadan merakla dinliyordu hiç uyumak istemiyor gibiydi ama saat ilerledikçe gözleri kapandı nefesi sakinleşti kendini uykuya bıraktı huzurla . Elimi elinden çekerken bende bu gece en az Dicle kadar huzurla uyumanın hayalini kuruyordum . Baran hiç gözlerini ayırmadan beni izleme devam ediyordu yanıma yaklaştı usulca . Hemen söze girdi sanki içinde tuttuklarını artık söylemek istiyor gibiydi. "Çok şanslıyım Elif iyiki geldin kızım çok mutlu ,Allah senden razı olsun. Nasıl büyük bir sevap işliyorsun bilemezsin Hadi gidelim odamıza."dedi odamız demişti ne ara odamız olmuştu bilmiyordum ama o önde ben arkada takip ettim . Odaya geçtik kendimi çok fazla kasmıştım çok korkuyordum . İlk kez bir yabancı ile birlikteydim . Ne olacaktı şimdi? Baran benden önce gardropa gidip pijama aldı ve odadaki banyoya girdi üstünü değiştirip çıktı ben ise hala kapının önünde öylece bekliyordum sanki komut bekliyormuş gibiydim . "Hadi Elif neyi bekliyorsun ?" Bir an onun sesiyle irkildim . Onun yaptığı gibi gardroptan pijamalarımı alıp banyoya gittim üstümü değiştirip çıktım . Baran çoktan yatağa yatmış bana ait kısmı boş bırakmıştı eliyle gel der gibi yatağa pat pat vurdu . Ağlayacak durumdaydım . Hayır desem kabul eder miydi bilmiyorum . Denemek istedim ben koltukta yatarım rahatsız etmeyim seni dedim . Tam koltuğa doğru adımlarken . Tiz bir sesle "Elif"dedi " senin yanın artık benim yanım ne saçmalıyorsun ? Ben sana söz verdim değil mi ? Sen istemeden sana asla dokunmayacağım dedim demi? Şimdi geliyorsun bu yatağa bir daha da bana asla böyle tekliflerle gelme!" Dumura uğramıştım sessiz sessiz akıyordu göz yaşlarım istemeye istemeye girdim o yatağa . Arkamı dönüp yattım Baran' da benim gibi arkasını dönüp yattı . Bir birimize günahmışız gibi ben yatağın bir ucunda Baran yatağın öbür ucunda yatıyorduk . Belki Allah katında günah değildi ama benim için en büyük günahtı Baran'la aynı yatakta yatmam . O gece o yatak bana derin bir ateş çukuru oldu sabaha kadar uyumadım göz yaşlarım yastığımı ıslattı bütün gece . Kim bilir belki bundan sonra ki gecelerim de hep böyle olacaktı.
.
.
.
.
    🍂 Yazarken çok zorlandım yine.Ne zormuş bir şeyler düşünüp hayal edip onları cümlelere dökmek hatam varsa af ola iyi okumalar diliyorum 🍂

ELİFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin