"Ve, kadın adama duyduğu nefretin ateşini, cehenneminde kül eder. Nefret artık bir duygu değil, bir bedendir."
18. Bölüm: KÜLLENMEYEN YÜREK CEHENNEMİ.
Amnesia - Krobak.
Keyifli okumalar bebeklerim,
paragraf araları boş kalmasınn!!!.
Hayatımın bir noktasında, virgül kadar önemsiz olan soluklarım; yaşamıma mütemadiyen ihanet etmiş, kara kutulu eskimiş bir romanın sayfalarında ihanetine ithafen intihar halatını; "küllenmeyen yüreğimin cehennemine nutuk tutuyorum ve ciğerlerimin en taze köşelerini bir kibrit, bir kanlı mumla yakıyorum." Cümlesine bağlayarak, kıldan ince; pamuktan hafif olan boynumu kopartmıştı.
Yüreğimin dairesine bırakılan siyah mektupların, ölüm dolu sayfalarını beyaz dilemiştim. Dışı zifiri karanlık olabilirdi, sanmıştım ki; dışa vuran siyah yansımalarla idam etmemeliyim aydınlıkları. İçerisinin kan dolu bir çukur olabileceğini tahmin etmemiştim.
Tahminlerimin zırh ördüğü duvarların ardında hep bir yenilgi vardı. Tahmin etmeliydim.
Gitmek istiyordum. Sessiz bir yaşam, sessiz bir ölüm; ve belki de kendimsiz soluklanmak istiyordum. Güldürmeyen lakin ağlatmayan, zehirli ve sinsi bir ok: çaresizliğe kabuk bağlayan yaralarımı soyarak, bedenimi acılarımla kalana dek kırmış , kimsesizliğimi yüzüme vurmaktan çekinmeyip çırılçıplak bırakmıştı.
Bana değdiği ve dokunmak zorunda kaldığı her an, siyah gözlerine sıçrayan cehennemin ateşi ilk önce onu yaktı. Karan, nefeslerimi düzene sokmak adına bedenine soktuşturduğu bedenimi bırakmadı. Araba ateşlerin arasında, benim göz yaşlarımın arefesinde öylece kalakalmıştı. Koca gövdesine sığınmak, onun kolları arasında acizliğime boyun eğerek kalbimi ateşlerin arasında hoplatmaktan nefret ediyordum. "Uyumak ister misin?" Kalın sesi, aramıza dağ ören kocaman bir sessizliği bozduğunda damağımın kuruduğunu hissettim. Gözlerimi acıyla kısarak yutkundum ama bu çok zorlayıcı bir hamle oldu benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARAZ (+18)
Mystery / Thriller"Yalvarmaksa." Ağırca yutkundu. "Yalvarıyorum." Göz bebekleri çektiğim acıların hüznünü taşıyorken, kıvranan siyah irisleri koyu karalığını kaybetmiş gibiydi. Acı çekiyordu. "İzmiray'ım ol, Karan'ın İzmiray'ı ol." Sert ve gür sesi işkencelerle boğuş...