19. Bölüm: KIZIL GÜNAH.

836 62 74
                                    


NOT: Aleda'nın gözünden okurken, denk geleceğiniz Cumhurbaşkanına suikast olayını detayıyla zaten yazacağım. Ancak lütfen yargılamaya, saçma sapan sorgulamaya girmeden önce bir durun ve bu kitabın bir kurgu olduğunu hatırlayın. Çoğu olayın gerçek olma ihtimali zaten olamaz, bunu herkes biliyor. Bu yüzden, kurgu şahsıma ait olduğu için istediğim her şeyi ekler ve çıkartırım. Hayal gücümün bir sınırı yok ve eğer bu bir kurguysa gerçekte olmayacak her şeyi bile yazabilme hakkım var.

Cumhurbaşkanı olayı abartı gelebilir lakin devletlerin iç yüzünü kimse doğrudan bilemez, değil mi? :))

NOT 2: +18 içerikli sahnem olacak, rahatsız olacak olanlar lütfen o kısmı atlasınlar.

Ve bir de, bölüme geçmeden kısa bir konu hakkında konuşmak istiyorum şuralarda... Aşklarım, çoğu okuyucum hayalet okuyucu. Okuyor ve geçiyor. Oy, yorum, ne bileyim en azından okuduğun bölüme bir fikir sunma bile yok. Bölümlerime dönüp baktığınızda, okunmanın, oyun ve yorumun dengesizliğini görebilirsiniz zaten.

Yani demem o ki, Maraz'ı büyültmek için paragraf aralarına o an aklınızdan ne geçiyorsa yazarak yorum desteğinde bulunun. Paragraflarım boş kalmasın ve yıldız kutusu epey dolu gözüksün, olur mu?

Umarım fazla bir şey istemiyorumdur, umarım sizi sıkmıyorumdur. Ama beni anladığınızı şimdiden hisseder gibiyim...🥺🤍

HADİ HEPİNİZE İYİ OKUMALAR, ÇOKÇA AŞK!

🥳🤍

🥳🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19. Bölüm: KIZIL GÜNAH.


Aleda Mina Kırahanlı.

.

Annesiz büyüyen bir kz çocuğu, ölüme hep bir adım yakın olurmuş.

Yakındım, ölüme de; öldürmeye ve öldürülmeye de.

Çünkü annemsiz geçen her rutubet dolu yılım, bir nevi zehirden arınmış lakin ateşle yıkanmış bir hastalık gibiydi. İlik sömüren her hastalığın sonu korkunç bir ölümden başkası olamazdı. Hala yaşıyor olmam bence bir şans değildi çünkü hayatta kalmamın tek nedeni ağabeyimin yaşıyor oluşuydu.

Nasıl doğduğum bile belli değil ki, yaşamım ve ölümüm sabit kalsın...

Karan Baranoğlu hayatta kalmamı sağlayan etkendi lakin nefes almamı sağlayan tek kişi Alp Kırahanlı'ydı. Öz be öz ağabeyim. Annelerimiz aynı olsa bile Alp ve ben farklı bir adamdan dünyaya gelmiştik. Cinsel istismara kurban giden bir kadının, doğmaması gereken yasak çocuklarıydık. Kadın yasaktı, çocuklarıysa haram.

Gerçi resmi soy ismim Baranoğlu'ydu çünkü İdris Baranoğlu beni soyuna almayı tercih etmişti. Ne yöne bakarsam, o yönün ipliğinde düğümleniyordum. Biyolojik babamın bir tacizci olmasına rağmen soy ismimin Kırahanlı olmasını yeğliyor olmak, can köşelerimin düğümünü küle döndürene dek yakıyordu. Miray Baranoğlu'nun da dediği gibi; Baranoğluy'san acınasısındır. Bu yüzden, yıllar önce Kırahanlı olarak bilinmeyi kabullenmiştim.

MARAZ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin