Yine arkadaşım Mylene yanıma geldi... Mylene'de benim gibi bir elf aslına bakarsanız... Ama çevremde normal yok. O da karma. Peri ve elf... Yani garip... Şu anda onu anlatıyorum çünkü hikayenin biraz devamına etkisi olacak. Mylene benim aksine hayat dolu,heyecanlı,mutlu... Tek ortak yanımız biyoloji dersini çok sevmemiz...
Ama çok kafa bir insan... İnsanı vampir gibi hipnotize ettiği gibi kendisine çeken bir enerjisi var. Bu arada karıştırmayı, o... "Mylene"... Ben... "Mirelle". Birde bir erkek arkadaşı da var... O da Mason. Ulan hikayede ismi "M" harfiyle başlamayan yok! O da bizimle aynı sınıfa gidiyor. O daha sakin,Mylene gibi değil. Daha olgun... O da benim arkadaşım ara sıra hep beraber kasabaya gidiyoruz. Ben, Vincent,Mylene,Mason... Neyse:Mylene:Naber? Uzun süredir gelemedim,pardon,erkek arkadaşımla yemeğe gittik. Bir süredir onunla vakit geçiriyorum.
Ben:Şanslısınız. Biz gitmeye kalksak bu hiçbir şey yemez. Birde kan içse... Alkol gibi,yani mayışıyor gibi eğer abartırsa... Birde unutmayayım, kendi kendisini durdurmuyor. İllaki ben söylüyorum, anca...
Vincent:Vampirim ben,ne bekliyorsun benden? Kalkıp da çatal-kaşıkla yemek mi yiyem?
Ben:Ama sende itiraf et... Durduruyor musun kendini?
Vincent:Doyunca nasıl içeyim?
Ben:Sıvı bir şeyle nasıl doyuyorsun ki, anlamıyorum, (372828288282 kez) Delirtiyorsun beni...
Mylene:Tamam tartışmayın. Sizin sorununuz beraber yemek yiyememek değil. Hadi anlayacağınız türden söyleyeyim. Vampir,sarımsak gibisiniz...
Vincent:Mide bulandırıcı
(Yemekten sonra)
Ben:Evet bugünde kapıyı kilitlememiz lazım,monster dostum...
Vincent:Kilitle...
(Bir kaç dakika sonra)
Ben:Eveeet,yazmaya devam...
Vincent:Hrrrrr...
Ben: Üzgünüm istediğini vermeyeceğim Little Monster...Oh... Bir dakika,yarın cuma ve Biyoloji var, oley be...
Vincent:Grrr... Hrrrrr... Haw... Grrrrrrr... (Yüksek bir sesle)
Ben:Tamam oğluşum sakin ol... Sakin... Sa-kin... Tanrım! Umarım bu sesle uyuyabilirim.
Vincent:Grrrrrrr...
Ben:Sus kanka... Sus! Ağzına s*çayım. Tek istediğim lanet olası yerde u-yu-mak. UYUMAK!!!
Vincent:Grr...
Ben:Bunu "Gecenin *rzına geçecem" olarak alıyorum... Sana da diliyorum. Sana da...
Ertesi gün (biyoloji dersinde):
Öğretmen:Evet bugün çiçekler türünden halk adıyla "Gece Uluyanları" ya da İris çiçeği denilen çiçeği inceleyeceğiz. Bu çiçek ilaç yapımında kullanılan bir çiçek, aynı zamanda mavi...
Tak tak tak...
Öğretmen:Giiir...
"Efendim dersinizi böldüğüm için özür dilerim. Pazar günü okul balosu var. --------- adresinde saat 18'de başlayacak
ve gece yarısına doğru bitecek. İyi dersler!"O çıkıncs sıra arkadaşım da olan Mylene hakkında balo ile ilgili konuşmaya başladık. İki gün hazırlanmak için çok az diye düşünüyor:
Ben:Tanrım birde elbise eksikti,tam oldu!
Mylene:Ben gelirim sizle...
Ben:Hayatta olmaz!
Vincent:Kızlar asıl dert bende,Mylene, Mason'la bana yardım et. Buna bırakma, rezil eder beni...
Ben:Heh sen ona yardım et. Yeter ki beni rahat bırak!
Mylene:İyi be öyle olsun.
Sonunda...
Zrrrrrrr 🔔...
Umarım önemli bir şey anlatmamıştır Hoca, herhangi bir şey duyamadım. Maalesef...
Akşamleyin yine sıradan geçti, demir kapı açıktı bugün. Ay doğru düzgün... Bugün biraz iştahsızım,direk yatağımın huzurlu kollarına attım kendimi.
Bugün Vincent'la değilim. Tam çıkarken,(alışveriş merkezi gidecektim) Mylene tuttu beni benim yanımda kal dedi. Len bırak demeye vakit bulamadan beni direk çekti yanına. Tanrım! İnatçı keçi...
Neyse geldik işte. Mylene'nin elbisesi zaten hazırmış. Mason için bir takım seçtik sonra sıra geldi Vincent'a. Vincent'ın beğendiği takımları Mylene beğenmiyordu. Mylene'nin beğendiği takımları da Vincent ve ben beğenmiyordum. Anlaşamadık bir türlü...:Mylene:Hayııır... Halloween Kostümüne benziyooooo, ol-maaaaazzzz...
Ben:Ya bir s*ktir git kızım ya... Sinir ettin beni ben gidiyom, kendime elbise almam lazım.
Mylene:Gitmeeeeeeeeeğ 🥺...
Ben:Güle güleeeğ 👋🏻
Neyse bir saat sonra çıktım. Bir takım bulmuşlar sonunda. Şimdi herkes birde romantik olacak ya... Offff... Moralim bozuldu yine... Umarım kusmam... Kendimi buna hazırlamam gerek.
***
Mylene'nin bakacağı birkaç şey daha varmış Vincent için.... Acaba ne alacaktı, kesin yine b*k gibi bir takım seçti var ya... Yollarımız ayrıldı ve ben okula gittim. Odaya çıktım. Kapıda da Mateo. Tanrım, ne yapıyor bu?:
Ben:Mateo, s*ktir git sinirimi bozma, üzgünüm partnerim var baloya gidecek. Üstelik Vincent senin dediğin gibi birisi değil anla bunu. Biz atalarımız gibi içgüdülerimizle düşünmüyoruz, konuşabiliyoruz... Yani o s*ktiğimin hayal dünyandan çık biran önce. Ve bu diyeceklerini benim "Crush"ıma değil ananın babanın katillerinin yüzüne söyle tamam mı? Yeter ki... BENİ RAHAT BIRAK!!!!!
Mateo:Hıh,Mateo buna gülüş attı! Sen kabullensen de kabullenmesen de o ennnn içgüdüleri güçlü iki yaratığın karması... Üstelik seni korumam ne zaman suç oldu?
Ben:Senin korumana ihtiyacım yok,bu bir. İkincisi sende bir büyücüsün,ben buna bir şey diyor muyum? Sen ilk önce alttaki makineyi durdur,sonra başkalarının artık neredeyse olmayan içgüdülerine laf edersin...
Mateo:Sana onun tehlikeli olduğunu kanıtlayacağım.
Ben:Başaramayacaksın ama başarılar...
Mateo:Görürsün:)
Odama geçtim... Daha fazla konuşmaya tenezzül etmiyorum.
Saat 20'ye doğru Vincent geldi. Biraz gergindi...:Ben:Ne oldu?
Vincent:Bilirsin,sezgilerim kuvvetlidir... Sanki oraya gitmemem gerekiyormuş gibi hissediyorum,bir şey olacak sanki. Hiç iyi hissetmiyorum.
Ben:Garip.
Vincent:Büyük bir olay gibi sanki... Üstelik sabahtan beridir ensem kaşınıyor... Daha doğrusu ensemin üst kısmı.
Ben:Daha da garip.
Yarın erken uyanmam gerekiyordu. O yüzden yine erken yattım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acemi Aşıklar (1)
FantasyLise nefreti... İki tarafında kardeş kaybı... Hissizlik... Nefret... Kin... Ve... Öfke... Basit bir lise aşkı... Birkaç aya biter tabii,sonra da kendi hayatlarına bakarlar... "Bir daha düşün,sana bu hakkı tanıyorum,yaptığım son iyilik diye düşün bun...