3. BÖLÜM

366 212 75
                                        

... Tuvaletde fazla zaman kayıp etmişdim, koşarak dışarı fırladım. Çıkışa doğru koşdum, Alp ordaydı. Ellerini beline koymuş beni bekliyordu.

"Nerdesin sen. Sana çabuk gel demedim mi?". Onun sözlerini dinlemeyip arabaya ilerledim. Zaten hep kaynana gibi söylenirdi başımda.

Ömer sürücü koltuğunda, Alp'da onun yanında oturmuştu. Bende hızla arkaya geçtim. Saçlarım önüme dağılırken onları düzeltip kulağımın arkasına sıkıştırdım. Yüzümü yanımda oturan adama çevirdiğimde şaşırdım.

Yine oydu. Beni görcek bir an oda afalladı. İkimizde şaşkın-şaşkın bakarken Ömerin sesini duydum "Akay, ilacını verdinmi?" Yüzünü Ömere çevirdi "Evet az önce verdim. Merak etme".

Kendimi toparlayıp kucağındakı kıza baktım, 11-12 yaşlarında bir kız çocuğuydu. Kahve rengi uzun saçları vardı. Ömerin aynısıydı sanki. Yüzü baya solgundu.

Akay dedikleri adama baktım. Özerinde siyah gömlek ve kot pantolon vardı. Boyu fazla uzun olduğumdan arabaya bükülerek girmişdi resmen. Her zaman ki halinden farklı olarak hiç keyifli görünmüyordu.

Başını kucağındakı kızcığaza çevirmiş onu izliyordu. Yüzünde soğuk bir ifade vardı. "Daha hızlı sür!" Bakışları hala kızın yüzündeyken Ömere dedi"Ona inanmamalıydım, bu gün hastanede kalmalıydı" Kaşları daha fazla çatıldı.

"Abi, tamam kendini suçlama. Senin suçun değil". Ömer aynadan Akaya bakarak içini rahatlatmaya çalışıyordu.

Ama hiç bir etkisi olmamıştı. Kafasını pencereye dayayıp dışarını seyr ediyordu.

.. Hasteneye vardığımızda Ahseni kendi odasına yerleştirdiler. Ömeri içeri almışlardı. Alp ve ben hastane bankında oturmuş doktoru bekliyorduk.

Akayın telefonla konuşarak bize doğru ilerlediğini gördüm. Alnındakı damarları daha da belirginleşmişti, fazlasıyla sinirli görünüyordu.

Bu zaman doktorun geldiğini gördüm. Yüzündeki ifadeden bir şeyler çıkarmaya çalışdım ama zordu.

Doktor bilgilendirmek için geldiğimizi anladığıda söyledi"Ahsen fazla heyecan yapmış,bu yüzden bayıldı. Nabzı fazla yüksek,bir azdan normalleşecek, merak etmeyin. Bir kaç gün daha burda kalacak".

Bu zaman Akayın derin bir nefes verdiğini duydum. Sanki dakikalardır içinde tutuyordu nefesini. Çatık kaşları düz bir çizgi haline geldi.

"İçeri gire bilirmiyiz?" Ahseni görmeden içi rahat etmeyecekdi sanırım. "Tabi, gire bilirsiniz". Doktorun onayından sonra hızlı bir şekilde içeri daldı. Ardından Alp ve bende içeri girdik .

Ömerin bir eli Ahsenin alnında, diğer eliyse onun elini tutuyordu. Gözünü Ahsenden çekmiyordu. Akay yatağın yanına ilerledi, küçük kızın elini aldı. Sakinleşmiş gibiydi. "Hep olurmu böyle bayılmalar?" Alp bir elini saçlarına geçirip sordu.

Ömer yüzünü bize çevirdi"Fazla heyecan yaptığında ve ya yorulduğunda olur." Sonra ellerini Ahsenin alnından çekip sordu"Sizde yolunuzdan oldunuz, gidin geçikmeyin isterseniz".Hemen karşı çıktım. "Yok ne gitmesi, öyle şeymi olur" bu halde bile bizi düşünüyordu. "Ahsen uyanana kadar burdayız biz". Alpda beni onayladı.

Bu zaman Alpın telefonu çaldı,konuşmak için dışarı çıktı. Ayakta kalmıştım, koltuğa ilerlerken başım dönmeye başladı. Belli etmemeye çalışarak oturdum. Bu zaman o , bana dikkatle bakıyordu. Sanırım anlamıştı.

Başım dönerken, midem bulandı. Dışarı çıktım. Hızla koşup tuvalete gitdim. Kabinlerin birine girdim ve kan kusmaya başladım.

Midem çok kötüydü. Kanmı? Bu aralar sık-sık bunu yaşıyordum. . Zorlukla aya kalktım. Lavaboya geçip aynada kendime baktım. Çok solgun görünüyordum. Ellerimi yıkayıp dışarı çıktım.

EFSA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin