💫🤍💫Nasılsınız? 💫🤍💫
Çok özledim sizi🥹 Uzun bir aradan sonra yini bölüm geldi.🦋İyi okumalar.
ARDAŞLAR OY SINIRI 20 +, YORUM SINIRI 50 +.
🦋🤍🦋🤍🦋🤍🦋🤍🦋🦋🤍
Hayatda bazı anlar olur, ona bir isim bile veremezsin. İnsan düşdüğünü yada kalktığını bilmez. Ne hiss eder bilmez. Zaman durur, düşünceler durur. Karışık duygular hiss edersin o zaman. Üzüntümü? Hayır. Pişmanlık mı? Hayır. Hayal kırıklığıda diğil. Hepsini birden hiss edersin. Sanki zaman durmuş, ama acın durmamış gibi hiss edersin. Yanarsın ama ağlayamazsın.Gözyaşların kurur. Onlar bile terk eder seni. Yapayalnız kalırsın. Yaşadığına pişman olursun. Ama buna devam edecek kadar çaresiz olursun.
İşte şimdi tamda böyleydim. Hissiz değildim. Canım çok acıyordu ama ne ağlaya biliyordum nede çığlık ata biliyordum.... Doktor çaresizce bana baktı, bu haberi sindirmemi bekliyordu. Ardından devam etdi "Bir süredir karsinoid hastasınız.Aslında yavaş büyüyen bir hastık. Ama malesef, çok geç haberimiz oldu. Artık ölümcül bir boyutda. Bir an önce tedavi olursanız, etkisizleştire biliriz". Nefes aldı ve devam etdi. " Bir kaç aylık tedaviden sonra test yaptırır..."
Onu daha fazla dinleyemedim. Koşarak dışarı çıktım. Duymak istemiyordum. Etrafdakı insanların bakışları umrumda değildi. Koştum. Hep yaptığım gibi. Artık yok olmak istiyordum. Acı çekmekden bıktım.Karanlık bir kalidora girdim. Yere çöktüm. O zaman farkında oldum, nefesimi o haberi duyduğumdan beri tutuyormuşum. Acaba son nefesimide bu kadar uzun tuta bilecekmiyim?
Ağlamak istiyordum. İçimi boşaltmak, bağırmak istiyordum. Duvara yaslandığımda o geldi. Hiç bir şey demedi. Oda duvara yaslandı. Ama bu bile teselliydi ağlamam için. Başka biri olsa teselli verirdi. Ama ben susmalarını tercih ederdim. O da susdu. Çünkü hiç bir şey beni rahatlatamazdı.
Telefonum çaldı. Konuşacak halde değildim ama, Emirhan arıyordu. O benim her şeyim, ne halde olursam olayım, beni çağırırsa ona koşardım. Telefonu açtım"Abla, abla kötü bir uyku gördüm". Sesi tiyriyordu. "Ben sana koşuyordum, ama sen benden kaçıyordun. Bağırdım ama duymadın. En sonunda nefes anamadım, uyandım" Sesinden ağladığını hiss ediyordum."Abla çok kortum ben, beni bıraktın sandım. İyimisin?" Artık ağlamaya başlamıştı sesini duydum. Yutkundum. Ne cevap verecektim? Hep olduğu gibi yalan diyecektim. "Tabi iyim. Korkma sen. Hadi ağlama artık" Sesim titremeye başlıyordu. "Şimdi sakinleş ve uyu. Tamam mı?" Derin bir nefes aldığını duydum. "Tamam, sakinim". Gözlerimi yumdum. "Şimdi üzerini ört ve gözlerini kapat".Bir kaç hışıltı sesi geldi,ardından "Yaptım abla" dedi. "Aferin. Şimdi telefonu kapat ve uyu. İyi geceler, aslanım".
"İyi geceler". Telefon kapandı. Gözümden bir damla aktı. Artık duramıyordum. Boğuluyordum. Susmak istemiyordum. Hıçkırmaya başladım. Duvara asklamış, bir bacağını uzatmış beni izliyordu. Bana öyle çaresiz bakıyordu ki, hıçkırığım arttı. "Neden ben? Neden hep ben acı çekiyorum? Bu kadar mutsuzluğum yetmiyormu?" Artık acıları susturamıyordum. "Babam gitti, küçükdüm ama sabr ettim. Annem gitti, yine sabr ettim. Çabaladım. Hep çabaladım" Artık bağırıyordum. Ellerimi saçlarıma geçirdim."Şimdi de bana diyorlar ki, öleceksin Efsa!" Ellerim titriyordu. Ayağa kalkıp bana doğru yürüdü. "Bu kadar acı bana azmış meğer!" Titreyen bedenimi duvara yasladım. Ellerimi yüzüme geçirmek istediğimde ellerimi tuttu. Gözlerini gözlerimden ayırmayarak"Yapma, bunu kendine yapma "dedi." Sakinleşmelisin".
Onu duymak istemiyordum. Ellerimi ondan kurtarmaya çalışdım, fakat elleri kıpırdamıyordu bile. "Bırak beni" diye bağırdım, ama artık beceremiyordum. Belkide bırakmasını istemiyordum. Belkide artık mantıklı haraket etmekden yorulmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSA
PertualanganEfsa karanlıkta bir başına kalmışdı. Bir işık ararken onu buldu, güneşini buldu. Her yer aydınlandı ve karanlık gitti...