Part 9: Kır Çiçeği
Playlist- The Beatles - Here Comes The Sun
"Matilda!" diye haykırdı, güçlü bir erkek sesi. Başımı sesin geldiği yöne doğru çevirirken, elim araba kapısının kolunda asılı kalmıştı. Bana seslenen kişiyi gördüğümde, alt dudağımı dişlerimin arasına alıp, ne yapacağımı bilmediğim bakışlarımı Raven'a çevirdim. Gözlerindeki sönmüş külleri usulca bana doğru çevirdiğinde, kara gözleri kısıldı.
"Matilda, bekle! " diye bağırdı North, yeniden.
North'un öfkeli suratına bakışlarımı çevirdiğimde,yanımıza vardığında Raven'ın boğazına sarılacak gibi baktığını gördüm. Raven, rahat bir tavırla gelişini seyretmekten başka bir şey yapmazken, yüzünde alay dolu küçümseyen bir ifade vardı. Telefonunu çıkarıp, hızla bir şeyler yazdı ve ekranı bana çevirdi.
"Bırak gelsin ve arabaya binsin."
"Ne yani bizimle mi gelecek?" dedim ağzım şaşkınlıktan açık kalırken. Hoş, daha nereye gideceğimizi dahi bilmiyordum. Parmakları yeniden telefonuna dokundu hızla ve bize doğru gelen North'a bir bakış atıp, bana çevirdi telefon ekranını.
"Evet. Karışma."
"Pekala."
"Selam," dedi mesafeli bir sesle. "Hiç görmediğin birinin yanında olman ne garip!"
"Her şeyi açıklayacağız." dedim, arka koltuğu oturması için işaret ederek.
"Nasıl oluyorda okulun önüne park edilen bu arabayı, özellikle bu marka arabayı benden başka kimse görmüyor?" diye sordu, hayretle. " Ve onu da görmüyorlar!" diye devam etti. "Matilda, aklımı yediğimi, delirdiğimi düşündüm... Neler olduğunu anlat bana, lütfen. " diye konuşmaya devam ettiğinde, kaşlarımı çatarak ona döndüm.
"Lütfen, her şeyi sırayla açıklayacağız. Ama inan ki ben anlatamam. O anlatacak."
"O zaman konuş!" diyerek Raven'ı dürttüğünde, şaşkınlıkla onu izledim. Kesinlikle çok kaba bir tavırdı. Raven, derin bir nefes aldı.
Raven, omzunun üzerinde yerleşen ele sabır dileyerek baktığında bakışlarını bana çevirdi. Ne demek istediğini anladığımda, hala Raven'ı dürtüklemeye devam eden North'un elini ittim.
"Onun canını sıkmasan iyi edersin,North. Gideceğimiz yere kadar bekle. Sana istediğin cevapları verecek."
"Sen neden anlamıyorsun? Bildiğin ortada, bana her şeyi anlatmalısın." dedi bana ters ters bakarak.
Derin bir nefes aldım. North'un inatla bakan kahverengi gözlerinden gözlerimi kaçırıp Raven'a çevirdim.
"Ona anlatabilir miyim?" diye sorduğumda, bana ters bir bakış atmakla yetindi.
"Üzgünüm, ben anlatamam."
"Umarım deli saçması şeyler duymam."diye söylendi North ve telefonunu çıkarıp, homurdanarak oynamaya başladı.
Eh bu iş zor olacaktı.
Arabanın sessizliği canımı sıkarken, cebimdeki telefonu çıkarıp, veri bağlantısını açtım. Birkaç dakika sonra bildirimlerim gelmeye başlamıştı. Whatsapp mesajlarına bildirim penceresinden şöyle bir bakarken, ekli olmayan bir numaradan gelen ses mesajı dikkatimi çekti. Mesaja girip, attığı şarkının inmesini beklerken, profil resmindeki kocaman mavi elmas bir anlam ifade etmemişti.
"Bu kim şimdi? " diye düşünerek, attığı ses kaydı indiğinde tıkladım.
"I would like you to dance, birthday
Take a cha-cha-cha-chance, birthday."
![](https://img.wattpad.com/cover/367856822-288-k148370.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevlerin Efendisi +18
FantasyMatilda, yıllardır her gün gördüğü bir adamın yalnızca kendisinin görebildiğini fark etti. Bu keşif, hayatında derin değişikliklere yol açtı. Ailesi, okulu ve arkadaşları gerçekte tanımadığı insanlardı. Yaşadığı dünya, gerçek hayatıyla hiçbir bağlan...