"Tamam Minho.. Geçti sevgilim."
Jisung elini onun çenesine yerleştirdi ona bakmasını sağladı. Tam 45 dakikadır ağlıyordu ve Jisung deli olmuştu. Minho burnunu çektikten sonra hala dolu olan gözleri ile Jisunga baktı. Jisung bununla hemen eğildi ve dolu dolu olan gözlere öpücüklerini sıralamaya başladı. Gözleri dışında Minhonun yanaklarını, alnını, burnunu ve son olarak dudağını da öpmeyi ihmal etmemişti. Minho bununla onu kendine daha çok çekti ve ağlamaya devam etti. Jisung sinirle soludu.
"Hadi ama! Biraz daha ağlamaya devam edersen şurda bayılacağım! "
"Jisungie.. "
Jisung masum bir şekilde onun kucağında kıvrıldı ve konuştu.
"Efendim? "
Minho elini hemen onun sırtına yerleştirdi ve kendine sıkıca sardı.
"Uyuyalım mı? "
Jisung başını kaldırdı ve Minhonun gözlerine baktı.
"Ağlamaktan uykun geldi değil mi? "
Minhonun başını sallamasıyla hemen üzerinden kalktı ve onu yatağa yatırdı. Kendiside hemen yanına kıvrıldı. Üzerlerini kalın yorganla örttü ve Minhoya sokuldu üşümemeleri için. Minhoda kollarını ona sardı ve tamamen kendine yapıştırdı onu. Sonrasında mırıldandı.
"Beni bir daha hiç bırakma olur mu? "
Jisung kollarını hemen onun sırtına, ardından saçlarına çıkardı. Gözlerini kapayıp, burunlarını birbirine yasladı ve konuştu.
"Asla.. "
Minho bununla art arda titrek nefesler verdi ve gözlerini yumdu.
"Min.. "
Minho gözlerini açtı ve iri gözlerle kendisine bakan sevgilisine baktı.
"Özür dilerim. "
Minho onun saçlarını okşamaya başlamıştı.
"Benim yüzümden bu hallere düştün. Özür bir işe yaramıyor ve yaraları kapatmıyor evet, ama sana söz veriyorum, her yaranın üstünde kalmış izleri yok etmeye çalışacağım bundan sonra.. "
Minho cevap vermemişti. Jisung onun kıpkırmızı gözlerine büyük bir öpücükler kondurdu. Ardından dudakları nemlendiği için dudaklarını yaladı. Minho bununla hemen onun dudaklarına eğildi ve uzun uzun öptü ıslak dudakları. Jisungda kısa bir süre karşılık vermiş, sonra dudaklarını çekmiş ve Minhonun saçlarını okşamıştı. Ardından fısıldayarak konuştu.
"Uyu."
Minho onun fısıldarken kalınlaşan sesine hayran olmuşken saçlarını okşayan eller yüzünden mayışıyordu. Gözleri bir süre direndi, ardından gözlerini kapadı ve miniğinin sesini duydu.
"Uyu ve dinlen sevgilim.. Çok yoruldun. "
...
Hyunjin evindeki koltuğa oturmuş durmak bilmeden Jisungu arıyordu. Bir kez daha reddedilmesi üzerine arama kayıtlarına baktı. Minhoyu 12, Jisungu tam 34 kere aramıştı. En son bir kez daha şansını denemek için Minhoyu çaldırmaya başladı. Açılan telefon ile hızla ayaklanarak konuşmuştu.
"Minho-"
"Kes sesini Hyunjin. "
Hyunjin kaşlarını çatarak konuştu.
"Jisung? "
"Ne var?! Ne çaldırıyorsun sabahtan beri?! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiç mi Sevmedin? ||Minsung||
Non-Fiction"Han Jisung Lee Minho'dan ayrıldıktan sonra en büyük zorbası olur. "