BÖLÜM-5

308 35 22
                                    

Bölüm: 5

Gün Yüzüne Çıkan Gerçekler ve Beklenmedik Misafir

Ben çocukken  babamın nasıl birisi olduğunu aşırı derecede merak eden bir çocuktum. Onu hiç görmesem bile onu seviyordum ve çok fazla özlüyordum.

Hatta annemi hep darlardım babam hakkında ki sorularım ile. Genellikle sorduğum spefisik olarak üç tane sorum vardı. Anne benim babam kim? Neden beni görmüyor? Neden yanımıza gelmiyor?

Annem bu sorularımı hep geçiştirirdi. Hatta bazen hiç cevap vermezdi. Fakat ben bilirdim ki annem babamı özlüyor ve seviyor. Yani en azından o zamanlar içime öyle doğuyordu.

Fakat bir süre sonra ansızın hayatıma Seray ve Salkım girdi. Onlara çok ama çok bağlandım. Onları canımdan bile çok sevdim.

Salkım için bu durum hâla geçerli. Fakat Seray bana o kadar kötü şeyler yaşattı ki acımasız, bencil ve her zaman güce tapan bir karaktere sahip olan bir kadına dönüştüm.

O zamanlar 13 yaşındaydım. Daha kurt adamların ve cadıların gerçek olduğunu bilmiyordum.

Bir gün Seray beni evlerine davet etti. Meğer Seray bir Cadıymış ve bana düşmanmış. O evin içinde günlerce işkence gördüm. Kanım üzerinde bir sürü büyü denemeleri yapıldı. Çok ama çok acı çektim. En önemlisi ise bu durumu babam olacak o adam yüzünden yaşamış olamamdı . Daha doğrusu bütün bu acıları beni babamdan kaçıran annemin yüzünden yaşamıştım.

O evden bir şekilde kaçmayı başardım ya da gitmeme izin verdiler. Fakat bir gün gelecekti ve Seray'dan ve o ailesi olacak cadılardan intikamımı alacaktım. Bu yüzden kendimi hep sakladım. Hatta sırf bu yüzden kurt adamlara karşı çok büyük bir kinim oluştu.

Fakat her ne olursa olsun annemi sevmeye çalıştım, onu bu konu hakkında suçlamamaya çalıştım. Fakat Bertuğ ile karşılaştığım zaman anneme karşı biriktirdiğim nefret gün yüzüne çıktı. içimde ki nefret o kadar çok büyüdü ki onu yanımda görmek istemedim.

İsteseydim annemin Korhan'ın yanına gitmesini engellerdim. İsteseydim sırf annem için Korhan denilen adamın yanında kalabilirdim. Fakat istemedim daha doğrusu istesem bile yapamadım. Bir kişi annesini hem ölümüne sevip hem de  ölümüne nefret eder mi? Ben bu durumu bir şekilde başardım maalesef.

Kendimi tanıyamıyorum. Ben aslında kimdim? Ne düşünüyordum hayat hakkında? Ne gibi hayallerim vardı? Aşık olduğum zaman nasıl duygular hissedecektim? Midemde kelebekler uçuşacak mıydı aşık olduğum zaman? Bu soruların cevabını hiçbir zaman bilemedim. Öğrenmekten korktum açıkçası. Aslında ben korkağın tekiydim. Kendi gerçeklerim ile yüzleşemeyen bir korkaktım.

Hatta mühürlü olduğum kişiyi cadıların kanım üzerinde yaptıkları büyüler sayesinde öğrendim. Hatta aptal Seray o kişiye maalesef aşık olmuş. Seray'ın Zihninden geçenleri şu anda okuyabiliyorum . En önemlisi ise bana yaşattıklarından asla pişman değilmiş.

Düşmanımın düşmanı benim dostumdur demiştim içimden. Evet bu durum genellikle doğru fakat maalesef bu durum Seray için geçerli değil.

İlk başta Seray'ın Korhan'a olan kinini lehime olarak kullanırım diye düşündüm. Cidden bazen ben bile kendimi anlamıyorum.

Bir düşündüğüm diğerini tutmuyor. Ben kendi ezeli düşmanım ile ortaklık kuracak kadar düşmüş müydüm?

" Aaa sevgili eski dostum Efna. Beni hiç özlemedin mi? Her neyse sana bir konuda ihtiyacım var. Eğer bana yardım edersen firar planına başka bir boyut kazandıra bilirim."

ALFALARIN VARİSİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin