Tina ve Tamara denilen kadınların bana hangi konular hakkında eğitim vereceklerini çok merak ediyorum. Acaba Rahan'ın asıl planı ne? Neden beni bir eğitimin içerisine sokma kararını verdiğini bir türlü anlayamadım. Sonuçta beni bir kere gördü ve hiç kimse adam akıllı tanımadığı birisini güçlenmesi için bir eğitime sokmaz.
Artık her şey kontrolümden çıkmış durumda ve bu durum beni fazlasıyla sinir ediyor.
Hiç beklemediğim bir şekilde öldüm ve resmen bir hayalete dönüşmüş durumdayım.Yorulmuyorum, uyumuyorum,acıkmıyorum ve en önemlisi ise ne bir insanım nede bir kurt kadınıyım.
Kendimi resmen bir canavar gibi hissediyorum. Bu durum normal bir durum değil. Anormal olan şeyler var ortada.
Ölüm Tanrısı benden ne isteyebilir ki? Sonuçta adam koskoca Tanrı benim gibi bir deli ile ne işi olur ki? Bu iki soru kafamı çok ama çok kurcalıyor fakat bir türlü bu soruların cevaplarını bulamıyorum.
Bu soruları düşünmekten gerçekten çok yoruldum. Bu yüzden bu soruları bir süreliğine kenera bırakmayı ve olayları birazda olsun akışına bırakmaya karar verdim.
Bir süre Rahan denilen adamı inceledim. Gerçekten kusursuz bir fiziği ve ideal bir boyu vardı. Gece karası gözleri ve tıpkı gözleri gibi simsiyah saçları vardı.
Saçlarını ve gözlerini inceledikten hemen sonra gözlerim hafif pembemsi rengi olan dudaklarına takıldı.
Dudakları ne çok kalındı nede çok inceydi. Burnuna biraz göz attığımda ise bir erkeğe göre çok burnu biçimli ve güzeldi.
Adam resmen bana bir Tanrı olduğunu fiziksel özellikleri ile ima ediyordu. Bu adam yakışıklı falan değildi. Bu adam resmen kainat güzeliydi.
İçimden Ona sahip olan kadın çok şanslı diyeceğim esnada kafamın içinden resmen bir şimşek çaktı. Ha siktir lan?! Bu adam yoksa? Bu adam sakın benim gerçek mühürlüm olmasın?
Bu düşünceleri aklımdan geçirdiğim anda sol göğsümün üzerinde küçük bir sızı hissettim tam sol göğsüme bakacağım esnada sağ tarafımda bulunan ağaca yıldırım gibi bir şey çarptı.
Ağacın olduğu yere baktığım zaman çok yoğun bir sis vardı. Rahan ise hiç şaşırmamış bir şekilde sisin içerisinde bulunan kişiye bakıyordu. Aslında bu kişinin kim olduğunu az çok tahmin ediyorum ama bakalım bu kişi tahmin ettiğim kişi mi?
Bir süre sonra Sisin içerisinden beyaz saçlı ve mavi gözlü bir kadın çıktı. Kadının üzerinde siyah bir elbise vardı. Fakat bu elbisenin modeli çok değişik ve bu tür bir elbiseyi hayatım boyunca hiç bir yerde görmedim.
Elbisenin modeli ise şu şekildeydi. Simsiyah bir elbise fakat elbise güneşi gördüğü zaman elbisenin üzerinde sarı yıldırımlar beliriyordu. Elbisenin göğüs bölgesi göbek deliğine kadar açıktı ve straplez bir modele sahipti.
Elbisenin iki ayrı yerden yırtmacı ve bu yırtmaç neredeyse kalçasını gösterecek ilerliyordu. Bu elbise çok fazla dikkat çekici ve gösterişliydi fakat bu durum bile karşımda ki kadının elbiseyi çok iyi taşıdığı gerçeğini değiştirmezdi.
Kadının upuzun beyaz saçları vardı ve saçları yandan örgülü bir şekildeydi. Başının üzerinde ise küçük bir altın taç bulunuyordu. Sol gözünde ise bıçak yarası gibi bir iz vardı. Bu arada bu kadın resmen ben tehlikeliyim diye bağırıyordu.
Kadını incelemeyi bitirdikten sonra kadının bana çok dikkatli bir şekilde baktığını fark ettim. Fakat bu bakışları pekte umursamadım ve siyah saçlarımı kulak arkasına attım anda karşımda ki kadının gözleri fal taşı gibi açıldı.
Kadının bu davranışlarına tek kaşımı kaldırarak inceledim. Hemen ardından kadının yanına ilerledim ve sözlerime şu şekilde başladım.
" Demek Yıldırım Tanrısının kızı Tina sensin? Tanıştığımıza memnun oldum ben Efna."
Bu kadının Tina olduğundan adım kadar eminim. Çünkü ancak bir tanrının kızı bu kadar gösterişli bir giyine bilirdi.
Tina ise bu tavrıma çok şaşırmıştı. Galiba ondan korkacağımı falan düşünmüş olmalı.Tina kendisini kısa bir sürede toparladı ve " Tanıştığımıza çok memnun oldum Alfaların Varisi Efna." Diyerek sözlerini bitirdi.
Demek ki bu kadın benim hakkımda ki bütün gerçekleri biliyor. Gerçi bu duruma şaşırmamam lazım. Nede olsa bu kadını buraya Rahan çağırmıştı ve ister istemez bu kadına benim hakkımda bilgiler verdiğine eminim.
Rahan ise yanımıza yaklaştı ve Tina'ya sarıldı. Fakat Rahan'ın Tina'ya sarılması bile sinirlerimi oldukça fazla bozmuştu.
Kendimi anlayamıyorum gerçekten. Ne yani daha iki saat önce gördüğüm adama başka bir kadından bu derece kıskanacak şekilde mi bağlandım?
Saçmalık bu durum tamamen saçmalık! Bu durumun icabına sonra bakacağım ayrıca.Rahan ve Tina birbirlerinden ayrıldıktan sonra Tina bana döndü ve " Anlayamadığım bir şekilde birisine çok ama çok benziyorsun. Her neyse Rahan en büyük kurallardan birisini çiğnedi ve senin ölü olman gerekiyorken bir şekilde hayattasın. Asıl sadede gelecek olursam Efna. Kurt adamlar, cadılar ve büyücülerin güçleri ruhlarından gelir. Şu anda ruh formunda olduğun için mühürlenmiş olan bürün güçlerini kullana bilirsin. Seni güçlerinin kontrolünü sağlaman için eğiteceğim."
"Hmm anladım. Demek asıl amacınız bu ha? O zaman bana güçlerimi nasıl açığa çıkaracağımı öğret."
"Bakıyorumda hızlıyız ha? Her neyse şimdi yapacağımız ilk işlem bu dünyada en çok nefret ettiğin kişiyi hayal et ve onu nasıl öldürmek istediğini düşün sonrasında ise güçlerin otomatik olarak ortaya çıkacak. Bu arada hedefin karşında ki ağaç. Unutma istediğin kişiyi hayal edebilirsin."
Tina bu sözleri söyler söylemez aklıma Seray ve o lanet cadılar geldi. Hemen ardından aklıma kazıdığım yüzleri gözlerimin önüne getirdim ve vücudumun sıcaklığı bir anda arttı hemen ardından sırtımda hızlı bir şekilde dikenli ve siyah sarmaşıklar çıktı ve hızlı bir şekilde karşımda bulunan ağacı anında paramparça etti.
Rahan ve Tina bana şok olmuş bir şekilde bakıyorlardı. Bu ikisinin benden bir şeyler sağladığını artık eminim ve bu sırrı çözmek için elimden geleni yapacağım.
Selamlar yeni bölümün sonuna geldik...
Artık Efna güçlerini açığa çıkarmaya başladı.
Acaba Rahan ve Tina Efna'dan ne saklıyor olabilir?
Bol bol yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın ❤️
Tina
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALFALARIN VARİSİ (+18)
WerewolfEfna ve Salkım bir gün Bolu şehrinde bulunan bir ormanda kamp yapmaya karar verirler. Kamp yaptıkları alanda gecenin ilerleyen saatlerinde Efna ve Salkım bir kurt uluması duyarlar. İlk başta bu ulumaları sorgulamayan ikili ulumalar arttıkça ters...