Selam,selam,selam. Çok gecikti,biliyorum. Fakat mazur görün lütfen,biraz tatil yapmak istedim. Tam anlamıyla yani. (Örn:Tüm gün Supernatural izlemek) Duyuru vaaağğğğrr!! Hikaye final yaptıktan sonra düzenleyeceğim. Çoğu bölüm değişecek. -Konu değişmeyecek- Çoğu bölümde aynı konu olacak,fakat bazı bölümler değişecek. Tekrar okursunuz umarım :D
Ek duyuru: Cara Delivingne -Selen :D- filmi çıkıyor! Aynı Yıldızın Altında'nın yazarından! Kağıttan Kentler! Üstelik başroldeki erkek Aynı Yıldızın Altında'daki Isaac. Allah'ım çok sabırsızlanıyorum!!! Umarım izlersiniz :D Multide fragmanı var. Öptüm çok :*
Bu bölüm beni 1 yorumuyla tüm yorgunluğumu alarak beni çok mutlu eden tatlışa gelsin :D
'Carry on my wayward son,There'll be peace when you are done,Lay your weary head to rest,Don't you cry no more.. Once I rose above the noise and confusion,Just to get a glimpse beyond this illusion,I was soaring ever higher, but I flew too high..'
Carry On My Wayward Son eşliğinde uyanmak kadar mükemmel bir şey yok benim için. Zaten ilk cümlede yataktan fırlıyorum. En sevdiğim şarkı olur kendisi.. Mutlu bir şekilde yataktan kalktım. Alarmı kapatmamıştım.
'Though my eyes could see I still was a blind man,Though my mind could think I still was a mad man, I hear the voices when I'm dreaming,I can hear them say,Carry on my wayward son,There'll be peace when you are done,Lay your weary head to rest,Don't you cry no more..''
Şarkıyı bende mırıldanıyordum. Bugün nişan alışverişi vardı ve benim mutlu ve enerjik olmam gerekiyordu. Üstüme rahat-fazla rahat- bir şeyler giymeye özen gösterdim. En sonunda üstünde 'You Only Live Once Unless You're A Winchester' ('Hayata sadece bir kere geliyorsun, tabii bir Winchester değilsen' Bu tişört gerçekten bende var hahah;D) yazan kırmızı tişörtümü giydim ve altına bol bir pantalon. Gerçekten çok rahat ve terletmiyor!! Yani,havanın 35°C olduğunu düşünürsek mantıklı. Yere yumurta kırsan pişer be bu ne sıcak.
Giyindikten sonra saçımı üstten topladım ve Mert'i aradım. Beni 9 gibi alacağını söyledi. Saat 8'di. Eh,heyecan yapıp 7'de kalktıysam demekki. Bende açtım tabii ki Supernatural izledim. Kaç yaşına gelirsem geleyim sıkılmam bence. -Bu arada,bugün 19 Temmuz. Yani Jared Padalecki'nin doğumgünü!!!! İyi ki doğdun Jared! İyi ki doğdun Koca Adam! İyi ki doğdun Moose!!- En sevdiğim bölüm olan Castielaşkım'ın geldiği bölümü açtım. Allah'ım bu bölümdeki karizması.. O saçlar,o gözler..İtiraf ediyorum,o bölümü 10 kereden fazla izlemişimdir. Ne yapayım,o kadar karizmatik olmasın.
Bölüm bittikten sonra saate baktım. 15 dakikam vardı. Bu demek oluyor ki, 4.sezonun kamera arkasını (tekrar) izleyebilirim.
En sonunda zaman gelmişti. Çantamı aldım ve kapıya çıktım. Mert geldiğinde Osman'a geçtik. Allah'ım yanında annesi var. Ölüyorum bi sn.
''Merhaba.''
''Merhaba kızım. Mert oğlum,pekte güzelmiş maşaallah kızımız.''
Tatlı kadın aslında. Tonton böyle. Ay çok tatlı. Tam sıkmalık yanakları falan var!
''Teşekkürler Fatma Teyze.''
''Anne desene kızım. Gelinimsin sonuçta.''
''Peki anne.''
Gülümsedi. Gülümseyince gözleri kayboluyordu. Ay çok tatlı!
Yol boyunca onunla sohbet ettim. Çok kafa dengiydi. Allah dualarımı kabul etmişti. Her zaman babannem gibi bir kaynanam olsun istemişimdir. Babannem çok kafa, yani ben küçükken hep bana çikolatalar alırdı, oyuncaklar alırdı,paralar verirdi. Bizim eve kalmaya geldiği hafta okulun en zengin kızı oluyordum mesela. Normalde de zengindim zaten,ama babannem resmen para saçıyordu.
***
En sonunda bayağı büyük bir AVM'ye gelmiştik. Hemen arabadan indim. Alışverişi severdim,tabii Cey gelmezse. Her gördüğü şeyi istiyor,bir de benim beğendiklerimi de istiyordu. Neyse ki şimdi Cey yoktu ve ben rahattım. Hemen girdim kayınvalideciğimin koluna. Mert de öbür koluma girdi. Başladık alış verişe. O kabin senin,bu kabin benim. Çılgınlar gibi alışveriş yaptık. En sonunda kendime bir elbise bulmuştum. Tam benim zevkime göreydi. Buz mavisi,straplez,tül etekli,zarif mi zarif bir elbiseydi. Kesinlikle aşık olmuştum. Hemen kabine girdim ve bir çırpıda giyindim. Aynaya baktığımda egomla beraber gülümsedim. Dışarı çıktığımda beni ilk Mert gördü.
''Va-Vay canına! Gece!?! Allah'ım sen nelere kadirsin!! Bu nasıl bir güzellik?!?Ay ben cidden bu güzel varlıkla mı evleneceğim?!?! Allah'ım ben iyi bir insanım tamam ama Gece'yi hak edecek kadar iyi kalpli olmayı nasıl başardım?!?! EY YUMURTAYA CAN VEREN ALLAH'IM! BİR İŞARET GÖNDER Kİ GECE'Yİ GERÇEKTEN HAKETTİĞİMİ ANLAYAYIM!!!''
Allah'ım bildiğin yere diz çökmüş ellerini açmış Allah'a dua ediyor. Rezil rüsva olduk herkese teallam yaa.....
''DURUUUUUUĞĞĞĞNN!! SİZ EVLENEMEZSİNİZ!! SİZ KARDEŞSİNİZ!!''
Miraç'ın sesiyle hepimiz kapıya döndük.
"Ne var?Hep bunu yapmak istemiştim!"
Ben Miraç'a 'Girizikili' bakışları atarken Mert ellerini açtı.
"Anladım Allah'ım! Gece benim asıl aşkım!!"
"Benden başka aşkın mı var Mertcim?!?!"
"Yok ya ben öylesine şeettim."
"Oq."
"Tşk."
"Ö.d."
"Oğlum siz ne yapıyorsunuz!?!?"
"Hiic anne -puppydogeyes-"
"şapşik!!!"
Ass.. Butt! -sssjjsjsjsj- Annesi yanındayken söyledim ya! Rezillik mod: On.
Mert in Piç bakışları mod:On.
"Neyse Mert gelmeden gidiyim ben!"
Miraç ın ayaklarını götüne vura vura kaçışını izledikten sonra Mert in annesinin bakışları altında alışverişi tamamladik. Eve geldigimde ayaklarında roman havası oynayan göbekli teyzeler vardı. Çok yorgundum. Ayaklarımı kaldırmaya üşenip sürünerek yatağına yattım. Hayret,annem veya babam veya kızıl şeytan hiç bir şey dememişti. Büyük ihtimalle acımışlardı. Her neyse,yatağımda uzanarak biricik ex aşkım tavana bakarak düşünmeye başladım. Yakında evlenecektim.. Mert ile.. Evl- AY RESMEN EVLENİYORUM!!!!!!!!!!!
-bölüm sonu-
Sonunda yeni bölüm!!!! Kısa gelebilir.. Yapacak bir şeyim yok,bu bölüme kendimi veremedim... Çok ozur diliyorum •-•