0.4

458 17 4
                                    

Direkt bölüme geçiyorum.

İyi okumalar IŞIKLARIMMMM!!!!



Uzay'la konuştuktan sonra uyumaya çalışıyordum. Ama bir türlü uyuyamıyordum.

Bugün güzel geçmişti. Henüz Aylin hanım ve Merih beyle tam tanışamamış olsak da yeni ailem beklediğimden daha iyilerdi.

Maran kardeşlerine karşı hep bir baba gibi davranıyordu. Ne kadar dışarıdan sert biri gibi dursa da kardeşlerini incitmekten çok korkuyor gibiydi.

Pamir ise kardeşleri için her şeyi yapardı. Kardeşleri her şeyden önemliydi onun için.

Rüzgar ve Toprak ne kadar soğuk olsalar da kardeşlerinin bir tek saç teline zarar gelse dünyayı yakarlardı. Hatta birbirleri için bile.

Yiğit ailenin neşesi gibi duruyordu. Her şeyi şakaya vuran kişiydi. 

Ve ikizim Ediz, o ailenin en küçüğü olduğu için ona hepsi çok düşkün gibiydi. En çok ona bir şey olmasından korkuyorlardı sanki.

Bugün hepsi hakkında bunları anlayabilmiştim.

Komodinin üstünde duran telefonuma baktığımda saatin 2:30 olduğunu gördüm. Aşırı susamıştım. Odayı gözlerimle taradığımda hiçbir yerde su olmadığını gördüm. El mecbur mutfağa gidecektim.

Yatağımdan çıkıp sessiz bir şekilde odamın kapısını açtım. Yavaş ve sessiz olamaya çalışıyordum. Merdivenleri de yavaşça indikten sonra nihayet mutfağa ulaşabilmiştim. 

Hemen kendime büyük bir bardağa su doldurdum. Hepsini içtikten sonra tam mutfaktan çıkacakken adım sesleri duyunca duvarın arkasına saklandım. 

Kafamı biraz uzattığımda ise Toprak'ı ayakkabılarını giyerken gördüm. Nereye gidiyordu ki bu saatte? 

Biraz geçtikten sonra kapı açılıp kapandı. Daha sonra bir motor sesi duyuldu.

Aman bana ne. Nereye gidiyorsa gitsin. 

Yine aynı yavaşlık ve sessizlikle odama çıktım. Yatağıma girdim. Ama yine uyuyamıyordum. Şimdide Toprak'ın nereye gittiğini merak etmiştim. Hem de motorla. 

Demek Toprak'ın motoru vardı. Belki bir ara ondan habersiz bir turlardım.

Düşüncelerim arasında artık uykumun geldiğini ve daha fazla göz kapaklarımın dayanamayacağını anladım. Çok geçmeden de uykunun kollarına teslim oldum.

Sabah kapımın çalınmasıyla gözlerimi araladım. Ve yeni uyandığım için pürüzlü çıkan sesimle "Gel!" dedim.

Kapı hemen açıldı ve içeriye Ediz girdi. 

"Günaydın." dedi.

"Günaydın."

"Annem kahvaltıya çağırıyor."

"Tamam. Geliyorum."

"Bu arada sana bunları getirdim."

Ediz'in ellerindekini yatağın üstüne bıraktı. Bana kıyafet getirmişti.

"Teşekkür ederim." dedim.

"Rica ederim." dedi. Ve ardından çok beklemeden odadan çıktı. 

Bende banyoya giderek üstümü değiştirip elimi yüzümü yıkadım.

Ediz bana bir tane eşofman ve bir tane tişört getirmişti. Üstüme yine büyüktü ama çok rahatlardı. Bunlar kimindi bilmiyordum ama rahatlığına baya düşkündü.

Daha fazla beklemeden telefonumu cebime atıp aşağı indim.

Mutfağa yaklaştıkça çok güzel kokular gelmeye başladı. Daha da hızlandım. Çünkü böyle güzel yemekleri kaçıramazdım.

Mutfağa geldiğimde hemen boş olan Maran ile Pamir'in ortasına oturdum. Oturur oturmaz gözlerim etrafta gezindi. 

Toprak gelmemişti.

"Günaydın herkese!" dedim.

"Günaydın kızım." dedi Merih bey.

Aylin hanım tabağıma bir şeyler koyarken ben merakıma yenik düştüm.

"Toprak neden yok?" diye sordum. Tabi sorur sormaz ne dediğimi fark ettim. Kızım sana ne çocuktan.

Soruyu sorduktan sonra kapıdan biri içeri girdi. 

"Ne o çok mu özledin beni yoksa?" diye sorarak Toprak girdi.

"Hayır! Sadece merak ettim. Hem neden seni özleyeyim ki?" dedim. 

Toprak'ta tabi tabi dercesine kafasını salladı.

Ona gözlerimi devirerek tabağımdakileri yemeğe başladım.

"Toprak gözlerin neden kırmızı anneciğim?" diye sordu Aylin hanım.

Bakalım Toprak ne cevap verecekti.

"Dün gece uyuyamadım da o yüzdendir." dedi Toprak.

Ben şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Ne kadar rahat bir şekilde yalan söylemişti. Herkesi de ikna etmişti. Rüzgar sanki konuyu kapatmak için hemen konuşmaya başladı.

"Baba biliyor musun? Eliz'de Fenerbahçeliymiş." dedi.

Merih bey bana bakarak "İşte bu güzel oldu." dedi. Baya sevinmişti buna. 

Kahvaltının geri kalanında şirketteki işler hakkında konuşuldu.

Kahvaltımı yedikten sonra Aylin hanıma masayı toplaması için yardım ettim. Daha sonra ise salonda oturarak abileri stalkladım.



Sizce Toprak nereye gitti?

Bu bölümü aslında öylesine yazdım. Çok bir şey olmadı ve çok kısa oldu. Birazda abilerin Eliz'in kafasında nasıl bir profil çizdiğini gördük.

Sınav haftasına girdiğim. Son sınavlar olduğu içinde baya çalışmam gerektiği için büyük ihtimalle 2 hafta kadar bölüm gelmeyecek. Bunun için şimdiden özür dilerim.  

Diğer bölümde görüşmek üzere IŞIKLARIMMMM!!!!


ELİZ (Gerçek Ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin