ELİZ (Gerçek Ailem)

0.6

Selam IŞIKLARIMMMM:))))

Arkadaşlar hayalet okuyucu olmayın lütfen. Eğer böyle giderse sınır koyacağım. Lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. 

İyi okumalar IŞIKLARIMMMM:))))

Sabah birinin bana seslenmesiyle uyandım. Dünün yorgunluğu nedeniyle gözlerimi açamadım.

"Eliz!"  diyordu biri. 

"Efendim." dedim kısık bir sesle.

"Hadi güzelim uyansan mı artık." dedi hala kim olduğunu anlayamadığım kişi. 

"Beş dakika daha." dedim.

"Hadi güzelim. Uyanda kahvaltı yap." dedi.

"Gerçekten beş dakika daha. Ondan sonra söz kalkacağım." dedim.

"Yarım saattir aynı şeyi söylüyorsun." dedi.

"Hı Hı" dedim.

"Uykuyu çok sevdiğini anlamış olduk." dedi kıkırdayarak. 

Hala kim olduğunu anlayamamıştım.

Burnuma gelen ananas ve odunsu bir koku gelmişti. Çok güzel bir kokuydu.

Gıdıklanmaya başlamamla gülmeye başladım. Artık tamamen uyanmıştım. 

Gözlerimi açmamla durmuştu. Gözlerimi yana tarafa çevirdiğimde Pamir abimi gördüm.

"Günaydın uykucu." dedi gülerek.

"Günaydın." dedim.

"Kahvaltı hazır. Elini yüzünü yıka da gel." dedi.

"Tamam." dedim.

Pamir abim saçlarımın üstünden öptükten sonra odadan çıktı.

O odadan çıktıktan sonra bende banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Ama hala Pamir abimin öpücüğünün etkisinden çıkamamıştım.

Onların anlık hareketlerine hala alışamamıştım. Ama hoşuma gitmiyor değildi. 

Üstümü değiştirip odamdan çıktım. Tam merdivenlere yönelmiştim ki yan odadan gelen sesle durdum.

"Gitmeyeceksin diyorum. Neyini anlamıyorsun?" dedi Rüzgar abim.

"Bende senin bana karışmaya hakkın yok diyorum. Sen neyi anlamıyorsun?" dedi Toprak abim.

Neyden bahsettiklerini anlamıyordum ama seslerinin kısık gelmesi bir şey sakladıklarını gösteriyordu.

"O motor yarışına yine gittiğinde gece geç döndün de  Eliz'in seni gördüğünü biliyor musun? Eğer o gün kahvaltıda konuyu değiştirmeseydim Eliz her şeyi söylerdi. Dua et ki gece Eliz'i gördüm. Ya bu sefer yakalanırsan?" dedi Rüzgar abim kısık sesle.

Duyduklarım ile gözlerim büyüdü. Şokun etkisiyle elimle ağzımı kapatıp geri geri gitmeye başladım. 

Ayağımı sert bir şeye çarpmamla durdum. Fakat çarptığım şey düşüp yüksek ses çıkarınca olduğum yerde kalakaldım. 

İşte şimdi sıçtık. 

Kapının açılmasıyla Rüzgar abimle göz göze geldik.

"Ne yapıyorsun sen orada?" diye sordu Rüzgar abim.

Hemen savunma moduna geçiyoruz.

"Aş-aşağı inecekken ayağım saksıya çarptı. Oda düşünce ses çıkardı."