BÖLÜM 22

15.5K 1.4K 163
                                    

Herkese selam aşk bahçelerim 💗

Nasılsınızz?

Sizleri çook özledim

Göz bebeğimin 22. Bölümü ile karşınızdayım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu? 📌

Duyurulardan haberdar olmak için: nemesisrosee takip edebilirsiniz.

Keyifli okumalar ♡

Boran & Ayperi

Cesur Ömer & Kardelen

🔐

Çukurova'nın serin sabah rüzgarı, koyu kahve renginde ki kadife kumaş perdeyi usul usul oynatıyordu. Günün doğumuyla birlikte odaya süzülen gün ışıkları Kardelen’in rahatsızca yerinde kıpırdamasına sebep olmuştu.

Göz kapaklarını birkaç kere kırparak aralamaya çalıştı lakin yorgunluğu daha ağır bastığından gözlerini tekrar yumdu. Vücudunu sağ tarafına doğru çevirerek sıcaklığın kaynağından uzaklaşmak istedi fakat beline sıkıca dolanan güçlü kollar bu isteğine katiyen müsaade etmiyordu.

Boynunu yavaşça kaldırarak kocasının sık kirpiklerinden oluşan kapalı göz kapaklarıyla karşılaştı. Yüz yüze bir bütün olmuş şekilde uyumuşlardı. Parmak uçlarını narin bir şekilde, kirli sakallarının yer ettiği yanaklarına koyarak hafif hafif okşadı. Saat henüz çok erken olduğu için onu uyandırmaktan korkuyordu lakin dokunma isteğine de bir türlü mani olamıyordu.

Birkaç gün önce yara alan karnına doğru kaydı gözleri. Dikiş izlerine üzgün gözlerle baktı. Çok şükür ki sapa sağlam yanındaydı…

Oldukça özenli bir şekilde, parmaklarını boynuna doğru indirerek okşamaya devam etti. Dudakları iki yana kıvrılmış, kalbi olağanca hızıyla atıyordu çünkü; aşık olduğu adam kolları arasında huzurlu bir uykudaydı. Gözleriyle her bir noktasını arşınlarken,  boynundaki derin tırnak izlerini fark ettiğinde yanakları al al oldu. Utanç dalgası şiddetli bir şekilde bedenine sirayet etmişti. Adamın boynunu resmen mosmor etmişti.

Ellerini hızla indirerek derin birkaç nefes çekti içine. Bir an önce kocasının kolları arasından çıkıp kızaran yüzünü soğuk bir suyla yıkamalıydı.

Bedenini milim milim uzaklaştırmaya çalışacaktı. Önce bir bacağını geriye atmaya çalıştı fakat kocasının üst bacağına sarılı olduğunu fark edince gözleri olabildiğince açıldı. 'Görmemiş gibi yapışmışım adama.' diye geçirdi içinden.

"Günaydın yavrum, hayırdır nereye?" Dedi Cesur ağa, gün ışığının vurduğu kısık gözünü kırparak. Keyfi oldukça yerinde görünüyordu.

Kardelen, Cesur ağanın kalın ve boğuk ses tonuyla, uyku mahmuru bir halde yavrum deyişini birkaç saniye idrak etmeye çalıştı. Adamın ses tonu, tüm vücudunu saniyeler içerisinde alevler arasında kalmışçasına yakmaya yetecek kadar karizmatikti.

K A R A İ S A L I Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin