6. Bölüm

887 75 14
                                    

Herkese merhaba :) Bu bölüm birazcık içime sinmedi ama daha fazla geciktirmek istemedim. Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi yorum yaparak paylaşırsanız çok çok sevinirim. Voteciklerimi zaten unutmazsınız biliyorum :)

Keyifli okumalar..

Planlanmış bir hayatı yaşarken tesadüflerden söz etmek benim için hep anlamsız gelmiştir. Hani birşeyi sevmezsin, görmek istemezsin ama hep karşına çıkar seni sınar ya.. Hah işte benim ki de tam olarak öyleydi. Tesadüf bu durum için fazla anlamsızdı ki zaten ben tesadüflere inanmam. Hele ki böylesine..

Oysa ki daha 10 dk önce restleşmişken bir daha karşılaşmayacağımızı düşünmüştüm.Her şey benim dışımda gerçekleşirken tabağımdaki kahvaltılıklara özenle eziyet ediyordum. Bakışlarım ara ara karşımda oturan kas hayvanına kayıyordu. Can'ın arkadaşı çıka çıka bu öküz çıktı. Devenin sevmediği ot hakikatende burnunun dibinde bitiyormuş. İç sesimle tartışırken ortama keyif katmaya çalışan Yağmur ve Can ikilisinin yapmaya çalıştıkları esprileri bir an önce sonlandırmalarını umarak tebessüm etmekle yetiniyorum. O mu? O'nun burada konuşulanlardan haberdar olduğunu bile zannetmiyorum. Baş parmağıyla dudak kenarını kaşırken düşünüyor olmalı. Bakışları zaten bizden çok uzakta.. Acaba bana mı kızgın? Yok ya.. Hem bana kızgın olamaz bir kere ben haklıyım! Bana kızgın olsaydı eğer benim bu kahvaltıya katılacağımı bile bile gelmezdi değil mi? Ama yinede bu soğuk tavrına benimle uğraşmasını tercih ederdim.

"Zeynep?"

Daldığım düşüncelerden Yağmur'un sesiyle uzaklaşıvermiştim.

"Canım sen küpeni mi düşürdün?"

Ellerim kulaklarıma gittiğinde tekinin olmaması hayal kırıklığına uğramama sebep olmuştu. Uğurlu küpemdi.

"Dün gece düşmüş olmalı." mızmızlanarak fısıltıyla konuşmuştum.

"Belki de odadadır."

"Umarım. Ben bir lavaboya gideyim."

Dün gece mevzusunun açılıp konunun uzamaması için uzaklaşmak istemiştim.Masadan ayrılıp lavaboya geldiğimde aynada tek tarafta sallanan düş kapanı şeklindeki küpem sinirimi bozmuştu. Terleyen boynuma su vurmak için ellerimle saçlarımı topladığımda sağ kulağımın arkasından boynuma doğru uzanan benim için çok ama çok özel olan düş kapanı dövmemi görmek kendimi iyi hissetmemi sağlamıştı. Son birkez aynada kendime baktıktan sonra lavabodan çıktım.

"Ne işin var burada?"

"Bende senin gibi lavaboya geldim."

"Ya tabi bende bunu yedim."

"Güzelim kendini önemli sanmaya çalışıyor olman baya trajikomik."

"Seninle uğraşamam. O yüzden sende benimle uğraşma!"

Adımlarımı koridorda hızlandırırken onu geride bırakmıştım. Nefesimi kontrol altına almaya çalışırken tekrar adımla seslenmesiyle olduğum yerde durdum.

"Zeynep!"

Bana doğru attığı adımlarla aramızdaki mesafeyi kapattığı hissediyordum. Adım atmak için yeltendiğimde "Neden düş kapanı?" diye sorması ona dönmeme sebep olmuştu.

"Ne?"

"Duydun işte?"

"Bir nedeni yok ama olsada sana açıklama yapacağımı düşünmüyorsun heralde?"

"Güzelim valla dün gece kucağımda baya adımı sayıklıyordun şimdi böyle sert kızı oynamana gerek yok."

"Bana bak-" ona vurmak için kaldırdığım elimi bileğimden kavrayarak aramızdaki mesafeyi kapatmıştı. Gözlerini gözlerime sabitlediğinde tıslayarak konuştu.

Düş Kapanı [ASKIYA ALINDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin