3 AY SONRA

2 1 0
                                    

      Üç ay önce başlayan yolculuk sonunda Rüzgar ve Sedat birbirini daha çok tanımıştı. Çok fazla yakın olmasalar da birbirlerine karşı çok saygılı ve anlayışlılardı. Tekirdağ taraflarında, orman evine geldiklerinden beri başka bir yere gitmediler.  Üç ayın sonunda Rüzgar, daha çok içine kapanmıştı. Sessizleşti ve çok fazla bir şey düşünmemeye başlamıştı. Çarşamba günü, saat 16:30. Güneş batmak üzereydi. Rüzgar, orman evinin balkonunda oturuyordu. Sandalyede otururken iki kolunu da balkonun demirinde birleştirmiş, yan yan uzanırken ağaçları seyredip her zamanki şeyleri düşünüyordu. Kapı açılıp kapandığında çok net duydu Rüzgar fakat bedensel olarak hiçbir tepki vermedi. Gelenin Sedat olduğunu biliyordu. İçeriye girip seslenen Sedat'ın;

''Rüzgar'' demesiyle toparlandı. Beden dili olarak daha oturaklı bir hale bürünse de cevap vermemişti.

''Nasılsın?'' dedi Sedat.

''İyiyim.''

''Evde miydin bütün gün?''

''Evet.''

''Her zamanki gibi mi?'' diye sorduğu esnada balkona çıkmak için eşikten geçti. Rüzgar'ın tam karşısındaki sandalyeye oturdu. Oturmasını bekleyen Rüzgar;

''Her zamanki gibi.'' dedi.

''Nasılsın derken... Kaybettiklerinin yokluğuna alışabildin mi?'' 

''Sürekli bunu sorup duruyorsun. Neden alışmak zorundayım? Yani, neden öldüklerini kabul etmek zorundayım? Uzakta olup hiç görüşmeseydim. Bu kadar üzülür müydüm? Diye bir aydır soruyorum kendime. Ben de dedim ki, onlar uzaktalar ve görüşemiyoruz sadece. Onlara dair bir anı görmediğim sürece sorun yok.''

''Anı derken, buna intikam da giriyor mu?''

''Nasıl yani?''

''İntikam almak istiyor musun?''

''Bilmiyorum.''

''Neden? Korkuyor musun? ''

''Hayır.''

''Korkuyorsun. Korkmalısın da.'' Sedat sözlerine devam ederken, Rüzgar gözlerinin içine kilitlendi. Meraklı ve tedirgindi bakışları. Bunu Sedat'ın anlamadığını bile düşünüyordu.

''Ben senin yerinde olsam korkardım. Peşindelerse zaten karşılaşacaksın. Peşinde değillerse eğer, sen dokunmazsan asla karşına çıkmazlar. Zaten sende dokunma. Senin başa çıkabileceğin işler değil onlar. Unut gitsin.''

''Eğer yakalansaydın sende ailem gibi ölü olacaktın.''

''Evet. Ama...''

''Oğlun olsaydım, babamın böyle korkakça öğütler vermesini ister miydin?''

''Orada...''

''Bu sadece benim intikamım değil. Kötü bir şey yapsanız da ortağındı babam. Sanırım sen çoktan kaybettiklerinin yokluğuna alıştın.'' sözü biter bitmez ayağa kalkıp balkon eşiğinden mutfağa geçti Rüzgar. Üç adım atmadan, ilk soldan dönünce tam karşıda iki metre uzaklıktaki tahta kapı tekme ile kırıldı. Bir adım daha atamadı Rüzgar. Kanı dondu. İlerleyemediği gibi kaçamadı da. Yoğun korkudan sebep yaşadığı adrenalin, vücudunu kilitledi. Hiç bu kadar korkmamıştı... Rüzgar gibi sesi duyan Sedat, bir hışımla balkondan mutfağa geçip Rüzgar'ın tam arkasın durdu ve elini göğsüne koyarak kendine doğru çekti. Sesin arttığını fark ettiğinde göğsünden baskı uygulamaya devam edip arkasına aldı Rüzgar'ı. Endişesi sesine yansıyan Sedat;

''İlk bulduğun fırsatta kaç Rüzgar.'' dedi. Bunu duyunca daha çok korkmaya başladı Rüzgar...

    Kırılıp yere serilen kapının üstünden geçen birisi vardı ve ayak sesleri mutfağa kadar geliyordu. Kapının üzerinden temiz zemine ulaştığında bekledi ve arkasından gelen ayak seslerinden yola çıkarak beş kişi saydılar. Başka gelen olmadığından harekete geçtiler ve ayak sesleri sessiz de olsa Sedat ve Rüzgar'ın kulağında çınlıyordu. Özellikle Rüzgar, yaşadığı yoğun adrenalinden dolayı her şeyi çok daha net duyuyordu. Çaktırmadan, Sedat'ın dirseğinin biraz üzerinden tek göz ile mutfak kapısına bakıyordu Rüzgar. Ağır çekimde yaşadığı ikinci anısı... İçinden titrese de gözlerini hiç kırpmıyordu. Görüntüye o kadar çok odaklı ki mutfağın kapısının girişine adımını atan ilk adamın ayakkabısının ucunu net bir şekilde gördü. Akabinde bütün benliği ile mutfağa giriş yaptı adam. Rüzgar'ın bir an korkusu dindi. Şaşkınlıkla bakmaya başladı bu sefer. Giderek şaşkınlığı arttı. İçeriye 2 kişi daha girdi. Bir kez daha Rüzgar'ın göğsüne baskı uygulayan Sedat fısıldadı;

YANSIMA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin