Arifin dilinden
15 yıl önce...
tuttuğum nefesimi vererek oturduğum kaldırımdan mahallemdekilerin maçını izliyordum. çok güzel oynuyorlardı.
bakışlarımı sokağın köşesinde duran arabaya çevirdiğimde hemen tanımıştım. kuzenlerim gelmişti. arabadan inen selen, ozan ve ecem'i görünce oturduğum yerden kalkıp koşarak onlara sarılmıştım.
ozan benden iki yaş büyüktü ve benden oldukça uzundu. ecem benden bir yaş küçüktü. neredeyse beline gelen saçlarıyla gerçekten çok tatlı ve güzel bir kızdı. seleninde saçları uzundu ve en küçüğümüz oydu.
ozan anında mahalledekilerle kaynaşıp futbol maçına dahil olmuştu. ecem, selen ve diğer kızlar ise sek-sek oynuyorlardı. dolan gözlerime engel olamayıp eve doğru yürüdüğümde koluma değen elle tırsarak arkamı dönmüştüm.
"şey... ben sana ne diyecektim ya..." söylediği şeyle gülerek gözlerimi çocuğun gözlerine çıkarmıştım. karşımda gördüğüm çocuğun yüzü içimi ısıtmıştı.
ela gözlü, kumral, kahverengi saçlıydı. terden alnına yapışmış saçları, üzerindeki beşiktaş forması ve altındaki şortuyla çok tatlı görünüyordu.
"bana ne söyleyeceğini bana mı soruyorsun?" gülerek tek eliyle yüzünü kapatıp biraz öyle durduktan sonra yüzünü açıp kolumdaki elini çekmiş, yanakları ve kulakları pembeleşmişti.
"ben cenan... bu takımın başkanıyım, yalnız kalmanı istemedim. sende bizimle oynar mısın?" benden uzun olduğu için ona kafamı kaldırarak bakıyordum. sevindiğim için ona sarılıp anında geri çekilmiştim.
yüzündeki gülümsemeyle arkasını dönüp benide yanına çekmişti. herkes oynamayı bırakıp cenana bakmaya başlamıştı. sırf bakışlarından bile cenana ne kadar değer verdikleri anlaşılıyordu.
cenan eliyle sol tarafta topu kolunun altına almış çocuğu işaret edince çocuk elini kaldırıp selam vermişti.
"emin oğuz. anne karnından arkadaşız..."
bende başımla oğuz'a selam verince cenan, sağdaki duvara yaslanmış uzun boylu çocuğu işaret etmişti.
"emre. 4 yaşında tanıştık." onlada selamlaşınca cenan, herkesin ismini tek tek söylemişti.
Atakan. Ömer. Evliya. Emre. Oğuz...
kızlarda yanıma gelip tanışmak istemişlerdi. onlarlada tanışınca isimlerini içimden saymaya başlamıştım.
Begüm. Ayşegül. Tuğba. Gözde. Ebru...
hepsiyle kaynaşmıştım. atakan'la ve begüm'le başlarda biraz tartışsamda anlaşabilmiştik...
şimdi
cenanın dilinden...
son kez aynada kendime bakarak saçlarıma şekil verip evden çıkmıştım. resmi giyinmekten nefret ederdim ama şirket böyle giyinmemizi istiyordu.
banyodan çıkıp mutfağa yürümüştüm. saat daha erken olduğu için evdekiler uyuyordu. kendime kahve ve atıştırmalık alarak telefonumu çıkarmıştım.
tuğbişimm: günaydın cenoomm
sırıtıp tuğbamın mesajına cevap yazarak diğer bildirimlere bakmıştım. iş grubundan falan gereksiz mesajlar vardı.
hepimiz, bebekliğimizden arkadaştık ama tek bir kişi hariç.
arifim. o bizim aramıza 8 yaşında katılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çocukluk arkadaşı~arcen
Fanfictionçocukluk arkadaşı olan arif ve cenan aynı şirkette işe girerler...