Arif'in dilinden...
"Arif kalk artık kış uykusuna mı yattın anlamadım ki..." gözlerimi hafifçe aralayıp beni sarsan Cenan'a baktım. başım ağrıyordu. gözlerim yanıyordu ve deli gibi üşüyordum.
Cenan'ın üstü çıplaktı. kendime baktığımda benimde üstümün çıplak olduğunu gördüm ve bunu görür görmez yorganı üstüme çekip hafifçe doğruldum.
Cenan kahkaha atmıştı. "dün gece yeterince gördüm zaten yavrum gizlemene gerek yok..." "sus be terbiyesiz ahlaksız zındık!" Cenan yanıma oturup elini alnıma dayamıştı.
"yavrum sen yanıyorsun..." halsizliğime rağmen gülerek Cenan'a bakmıştım. "yakıyorsun ortalığı taş gibisin maşallahın var yarın gelin isteyin beni mi diyorsun yani?"
Cenan'ın şaşkınlıktan ağzı açılmıştı. "kapa ağzını kapa sinek kaçar..." "zaten yakıyorsun ortalığı da... niye siz istiyorsunuz beni?" "sen mi isteyecektin?" "mantıken öyle olması gerekiyor." "nedenmiş o?" "yataktada ben üstteyim çünkü..." Cenan'ın koluna vurup kendimi geri yatağa atmıştım.
"Cenan üşüyorum..."
6 yıl sonra...
elimdeki kasette parmağımı gezdirip ağlamaktan kızaran gözlerimi kırpıştırdım.
arkada çalan şarkı bizim şarkımızdı. titreyen sesimle birlikte şarkıyı söylemeye başladım ama bu sefer yalnızdım. onunla birlikte söylemiyordum.
Köşedeki çiçekçi seni sordu bu sabah
"Bur'da yok" dedim, selam söyledi
Tazeymiş gülleri yokluğun gibi
Yürüdüm biraz, seni düşledim, umudumu sen'le süsledim
Ne dar sokaklar ne boş duraklar seni unutmama yardım ettinakarata geldiğimde elimdeki mermiyi daha çok sıkıp kaseti kalbimin üzerine koymuştum. sesim daha çok titremeye ve bacaklarım beni taşımamaya başlamıştı.
Senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
Ne sanıyorsun?
Bazen bi' kaldırım taşı, bazen bi' sokak çalgıcısı
Yani, sen İstanbul'sun..."şimdi...
"üstünü örtme balım lütfen bak hastaneye gidelim ona da hayır dedin..." Cenan'ın söylediğiyle gözlerimi araladım. "sen uyandığımda bana birşey diyecektin Cenan..." "Emregil çağırmıştı oraya gidelim diyecektim..." "e sen git o zaman." "seni bu halde bırakıp gidemem yavrum ben..."
"nolacak sanki Cenan git işte." "Arif çarparım ağzına." "bende korum ha şuan." "bende korum şuan ortam çok gerildi." tam Cenan'a vuracakken dönen başım buna engel olmuştu.
"Cenan üşüyorum..." Cenan kaşlarını çatıp ellerini yanaklarıma koymuştu. "Arif kalk hadi soğuk bi duş al." heryerim ağrıyordu ve titriyordum. "Cenan üşüyorum nolur üstümü örteyim..." Cenan tek elini bacaklarımdan tek elinide sırtımdan dolayıp banyoya yürümüştü.
banyoya geldiğimizde beni indirip tek eliyle halsizlikten düşüp kalmamam için belimden tutup tek eliylede soğuk suyu açmıştı. ısınmak için ellerimi Cenan'ın beline dolayıp kafamı sağa çevirip kulağımı Cenan'ın göğüs kafesine yaslamıştım.
"Cenan üşüyorum yalvarırım kapat şu suyu..." "hayır bebeğim sabret dayan iki dakika..." kafamı kaldırıp Cenan'a bakmıştım. sular saçlarından yüzüne damlıyordu.
"Cenan..." "tamam yavrum. tamam balım tamam bebeğim..." Cenan suyu kapatıp beni kucağına alarak banyodan çıkıp beni yatağa yatırmıştı.
"Cenan çok soğuk..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çocukluk arkadaşı~arcen
Fanfictionçocukluk arkadaşı olan arif ve cenan aynı şirkette işe girerler...