2.bölüm

220 10 80
                                    

arifin dilinden...

odaya kızın gelmesiyle şansıma küfürler yağdırmıştım.

"tüh arifim ya..." söylediği şeyle bakışlarımı kapıdan çekerek ona baktım.

masaya gidip dosyalarını düzenlerken konuşmaya başlamıştı. "arifim neden bu kadar soğuksun bilmiyorum. benden korkuyor musun onuda bilmiyorum ama yapma bunu. sen benim herşeyimsin..."

haklıydı evet biliyordum ama artık aynı iş yerinde çalışıyorduk ve kurallar gereği ondan uzak durmam gerekiyordu...

"kahve ister misiniz efendim?" söylediğim şeyle cenan sinirle üzerime yürümüştü. sırtım duvara çarptığında cenan tek eliyle iki elimi başımın üzerinden birleştirip tek eliyle de çenemi kavramıştı.

"bak cüce eğer biraz daha resmi olursan bende resmi olmak zorunda kalacağım..." cenanın gözleri gözlerimdeyken bakışlarımı dudaklarına indirip yutkunmuştum.

o beni arkadaşı olarak görüyordu. evet ama ben onu hiç bir zaman arkadaşım olarak görmemiştim...

o her zaman bana kardeşim, arkadaşım diyordu. benim ona aşık olduğumu öğrenirse benden tamamen uzaklaşabilirdi...

gözlerimi tekrar gözlerine çıkarıp nefesimi kontrol etmeye çalışmıştım. "noldu etkilendin sanırım..." dalga geçmek için söylediği şeyi ben çok ciddiye almıştım.

"ne etkilencem ya ne alakası var bırak beni cenan!" cenan tek kaşını kaldırıp ellerimi bırakarak benden bir kaç adım uzmanlaşmıştı.

"şaka yapmıştım ama gerçekten etkilenmiştin sanırım." cenanı göğsünden ittirip masadaki dosyaları alarak odadan çıkmıştım...

cenanın dilinden...

"cenan! bende uçurtma yapmak istiyorum. atakan ve emre benimle dalga geçiyor... bende istiyorum lütfenn!"

arifin heyecanla söylediğine karşı atakan ve emre'ye sinirli bir bakış atıp arifin elini tutarak konuşmuştum ama bakışlarım emreyle atakandaydı.

"yapacağız arifim... hadi gel malzeme alalım..."

aklıma gelen şeylerle gülümseyerek masama yürümüştüm.

arif benim herşeyimdi. arif benim kardeşimdi...

sandalyeye oturup yine boktan işime ve boktan hayatıma döndüğümde kapı çalmıştı. "buyrun!"

"kanka..." ozan içeri girip kapıyı kapatmıştı. "noldu lan?"

karşımdaki sandalyeye oturarak konuşmaya başlamıştı. "lan arif'e naptın? çocuğun yüzü kıpkırmızı olmuş..."

gülerek geriye yaslanıp kollarımı önümde birleştirmiştim. "ben birşey yapmadım..." ozan ellerini masaya koyup üzerime eğilmişti. "ulan inşallah benim kardeşime birşey yapmamışsındır cenan..."

omuzlarımı silkip gülmüştüm. ozan ise sinirle nefes verip kapıyı çarparak çıkmıştı...

...

saat 22.34 'tü ve benim gözlerimden uyku akıyordu. yere yığılıp uyumak istiyordum...

şirketten çıkıp arabama doğru yürürken emre ve arif'in bişeyler konuştuğunu görmüştüm. beni henüz fark etmemişlerdi ve konuşmaya devam ediyorlardı.

bir süre sonra emre tek elini arabaya yaslayıp tek elini de arifin kolunun üzerine koyarak arifin üzerine eğilmişti.

daha fazla birşey görmek istemediğimden arabaya binip gaza basmıştım.

çocukluk arkadaşı~arcenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin