Multimedia: Damla gilin terası.
Oylar ve yorumlar için sonsuz teşekkürlerimi sunuyor ve sizi tutmadan hikâyeye bırakıyorum.
****
Üzgünüm yine Ege'den;
Yarım saat. Aklımı yiyeceğim bu ikisi yüzünden. Mallar sözde birbirlerine ölümcül bakışlar atıyorlar. Ama hepsi bana isabet ediyor.
"Ege dostuna söyle önüne dönsün."
"Ege yanındaki sürtüğe söyle onun istekleri umrumda değil."
"Ege dostuna söyle Laflarını dikkatli seçsin."
"Ege yanindaki-
Sonunda sinirime hakim olamadan
" Yeter abicim ! Yeter yaa! Daha bi saat bile olmadan ömrünü bunalttınız . Aşık mısınız lan bana?Istırap çektiriyorsunuz! Manyaklar! Sosyal hizmet bölümü gibi mi görünüyorum? Eh be!" diyerek ayaklandım.Hostes kadın buraya yaklaşıyordu.
"Bana yeni bir yer bulur musunuz?"
"Üzgünüm efendim, tüm boş yerleri sizin etrafınızda ki arkadaşlar aldı. Farkettiyseniz civarınız da hiç bir canlı bulunmamaktadır."
Oturduğumuz koltuğun arkasındaki sıra önündeki sıra ve yanımızdaki koltuklar boştu.
O kadar mı ses yaptılar?
Yuh!
Derin bir nefes aldım. Sabır dilercesine yukarı baktım. Bizim salaklara en uzak koltuğu belirleyip kendimi uykuya teslim ettim
+++++
"Ege!" diye bağırıyordu bir erkek sesi
"Hay Ege'nize sıç- neeeeoluyoor lan?!"
Uçak sallanıyordu.
"Trubilans! Trubilans!" diyip üstteki yangın maskesini kafama geçirirken bisey farkettim.
SADECE BEN SALLANIYORDUM!
Gülmekten yere yığılmış Deniz'e bakıp küfür savurdum.
Koltuğumu sallıyormuş hayvan.
"Geldik."dedi Deniz.
Denizle bir saniye daha geçirmek istemediğimden yerimden kalkıp çıkışa doğru koştum.
Oh. Dünya. Varmış.
Taksi çevirmeye giderken Deniz ben ve Öykü de bavullari alıyorduk.
Öykü'ye döndüm.
"Denizle neden ayrıldınız?"
"Başkası var işte." dedi yüzünü hemen başka yöne cevirdi.
"Peki niye bıraktın ki onu? Onda olup başkasında olmayan ne?"
"Deniz tatlı biri ama sevmiyorum. İlgi alanlarımız uymuyor. Mesela, Ben yürümek diyorum o motorsiklet. Zıtız."
"Bunu tanıyarak daha iyi anladın yani?.."
"Evet...Bavullar geldi." dedi.
Ve iki bavulu ben birini de Öykü alıp Deniz'in yanına gittik.
Öykü Damla'nin adresini verdi. Ve Damla'ya doğru gitmeye başladık.
Adresin yakınlarında babam Çınar Yılmaz, ben ve Deniz için öğrenci evi almıştı.
Umarım yakındır Damlama.
Süslü pembe bir evin önünde durduk. Çatı katına küçük bir teras vardı.
Evin girişindeki bahçe kapısı aslen hangi renk belli olmuyordu üstündeki sarmaşıklardan.
Çitleri geçtikten sonra bahçe çiçekler ağaçlarla kaplıydı.
Piknik bankı, ızgaralar, bahçe cüceleri, bir ağaca bağlanmış salıncak görevi gören araba tekeri...
İnsana huzur veren bir bahçenin çimlerine dayalı çeşit çeşit güller...
Erik ağacına çıkmaya çalışan 5 yaşlarında sarışın bir kız..
Taşlı yolları geçtikten sonra Öykü kapıyı tıklattı. Birden karşımıza 35-40 yaşlarında laz olduğu fazla belli olan bir adam belirdi.
"Öykü? Siz kimsuniz? Evimde ne araysuz?" dedi hızlıca.
Deniz ve ben şivesine bıyık altından gülerken Öykü cevap verdi
(Ne kadar da dostovyeski bi yazar)
"Temel amca, ya biz Damla'yı görmeye geldik. Kamptan arkadaşlarla.. Damla gittiğinde pek iyi görünmüyordu da.."
Temel amca tek kaşını kaldırıp
"Eyu haçen gel kızim. Ama arkandakileru tanımeyrum. Burda beklesunler."dedi.
YANİ DAMLA'YI GÖREMEYECEK MİYİM?
" Temel amca, beni tanımadın mı ya? Faruk'un küçük oğluyum ben. Yazık ya. Senin gibi bi profesörün beni unutması.. Cık cık cık!" dedi Deniz.
Ne yani bu lazı tanıyor muydu? Soran gözlerle baktım
"Aile dostumuz." diye fısıldadı.
"Deniz? Sen miydun uşağum . Uyy usağum ne kaar büyümişsun da! Aklimdan çikmişdur. Kusura bakmeysun geçun içeru" dedi.
Deniz'e sarıldı. Biraz hasret geçirdikten sonra içeri aldı. İçerisi de çok güzeldi de anlatmaya üşeniyorum.
Temel amcayla da tanıştıktan sonra Damla'yı görmek için izin aldık.
Oda kapısının açık tarafından Damlaya baktım. Yüzü solgun ve aşırı yorgun görünüyordu.
Psikolog u Senem Hanım'la konuşuyordu. Tabi birer ikişer kelime cevap sayılırsa...
Psikolog sonunda kapıdan çıkınca nihayet içeri girdik.
"Damla seni çok özledim kardeşim!" Diyip sarılmayı yeltendi Öykü. Ne yazık ki Damla ona hiçbir karşılık vermedi.
"Deniz'den niye ayrıldın?"dedi Damla
yerden bakışlarını kaçırmadan.Arkadaşlar uzun bi aradan sonra yine Meteoristlerime güzel bi bölüm bıraktım. Voteler için ve mesajlarınızı için çok teşekkürler dostlarım. İnanın hikaye kurgusu aşırı değişecek ve size sanırım harika bir son yazacağım. Final e daha çok var. Ve başka diyecek bişey yok sanırım
Yıldıza basanı öldürüyorlarmısh.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA
ChickLit"Of Öykü! Ne uğraştırıyosun kızım beni?! Ne kampı ya?? Ben evde oturup g*t büyütecektim belki??" "Lan yeter evde oturup zıbardığın birazda beni dinlesen içine cin mi kaçacak?" "Adıyla anma gerizekalı! Çarpılcan! Çarpılcan! " "Hadi hazirlan mal! Geç...