Öncelikle yazamadığım günler yüzünden hepinizen af dilerim. S her şey aslında yerindeydi. Watty Şifreme erişemedim. Ve yazamadım. Bikaç saate kadar girme umudum bile yoktu. Son anda sınıftaki teknoloji canavarı bi kardeş saolsun şuan karşınızdayım. Neyse çok tutmiyim
YILDIZA BAŞKANI UNUTMAYIN.
Multimedia:) Şortunu bulamayan Damla
***************************
Damla'nın Ağzından
Psikologtan kurtulalı 5 dakika olmuş düzgün muhabbet edilmiyor bunlarla ya.. O manyak karıdan gıcık kapıyorum ben.
Bana anlamsız anlamsız bakmaya devam edince bunlar e bende tabi tekrar sordum.
"Deniz ile neden ayrıldın?"
Biraz daha sessizlik oldu. Herkes tekrardan orangutan görmüş gibi gözlerini açtı. Hayır yani saçma bişi mi sordum ben ya.
"Anlaşamadık." Dedi sessizce Deniz. Ama öyle dedi ki sanki mırıldandı. Ortam bu kadar sessiz olmasa kimsenin duyacağını sanmıyordum şahsen.
O an Deniz'e sarılmak istedim. Istemekle yetinmeyip kalktım tabi. Sarmaladım. Anlaşılan bu ilişkide seven taraf Denizdi.
"Olur öyle şeyler." diye fısıldadım sarılırken.
Gülümsedi.
Ege'nin yalancı öksürüğü sayesinde kollarımı gevşettim. Ayol yani iki dakika raad bırakmıyorsun sende.
Anlaşılan Ege hala aynı mal Ege.
Sanırım bu durumda ona da sarılmalıyım. Yani ne biliyim sap gibi duruyor böyle sanki dokunsan ağlayacak.
Ona da sarıldım işte. Aslında gelmeleri iyi oldu ya. Yalnızlıktan ıkınıyorum. Teen Wolf u yedi kes bitirdim... acı veriyor belli bi süre sonra..
"Sen iyi misin?" Dedi Ege.
Niye kötü olayım yavrım? Stay strong yane,
"Hee, ama beni dışarı çıkarın bunaldım burda. Biraz daha kalırsam kök salacam yemin ederim."
Bian herkes cidden yüzüme 'Oha kızım sen uzaylı mı yedin bakışı attı.'
Bende onlara 'Yoo ben Vejeteryanım' bakışı attım. Yakında telepatiyle iletişimin anasını belleriz heralde.
"Dilediğin gezmek olsun Damla, iyi ol yeter" Dedi Deniz göz kırparak.
ÇOCUK BEN SENİ YEREM YER
HAM YAPAREM"Ayy hemen giyiyorum o zaman beeen!" Diyip üçünü de çıkardım odadan.
Tabiki de beyaz gömleğimi giyecektim.
Dolabımı açtım. Gömleğimi bulunca sevinçle giydim direkt.
Düğmeleri iliklerken babamın sesi buraya geliyordu. Hayır tamam Rizelisin. Ama çakma laz ağzı yapma, yakışmıyor baba!
Siyah şortumu giymek için dolabı çekmeceme baktım.
OF!
Ya yoktu. Anne yıkayacak vakti buldun dimi.
"ANNEĞĞĞYYY" Diye bağırdım çiftliğinde Ali Babanın.
Ses gelmedi. E gelmez tabi. Ben annemi tanıyorum. Gelmez. İlla bağırtacan kadın!
"ANNNEEEEEEUHEHU" diye boğaz patlattım. Rekor felan Kırarım sanırım böyle giderse.
"ANNEEEEEEĞYYEHHH-
"Geldiiim kıııız çığırmaaaaa!" Demesiyle sustum. Pencerede oturup sevgili Anamın gelmesini bekledim.
"Ne var gene Damla?!" Dedi annem çok geçmeden.
"Siyah şortumu gördün mü anne"
"Çekmecene baktın mı yavrum? Sen genelde kilot Çekmecene tıkıştırıyon her şeyi."
"Ya baktım anne cidden yok ortalıkta."dedim. Annem en sevdiğim bakışı olan 'ya sabır' bakışı ile çekmecemi açtı
ve attığı tek şey bakış olmadı... kafama şortumu yedim.
Şortla boğuşuyorken kafamdan kayan şort aşağı düştü.
"Yavrım in ordan aşağı ben yemeğe bakmam lazım. " Diyip gitti.
LANED OLSUN BU HAYAT LANED OLSUN BU SEVGI
Anne şortum diyemeden giden anneme mi üzüleyim, elinde şortumu sallayan Ege'ye mi?
ASİ MORGÜL MOD: ON
(Bunu yazdıktan sonra survivora morgülü getireceğini söyleyen acun.. sende çal yavrum)
"Ege! Benim o! Getirin bana" dedim. Tamam dememiş ve aşırı bağırmış olabilirim. Ama şortumun istikbali söz konusu.
"Bende gökten şort yağıyor sanıyordum" diyen Ege'den sadece getirmesini istedim.
Oflayarak beklemeye başladım.
Kapı çalacağını sanan ben aşağı bakmaya devam ettim. Denizle Öykü konuşuyorlardı. Anlamaya çalışan Benin dramını anlatmam.
Derken biri paldır küldür odaya girdi. Biri dediğim hayvanın zaten bildiğimiz Ege ydi.
Hass........ kilodluyum arkadaşım insan kapı çalar!
"Salak mısın sen ya? Kapısız evden mi geldin?!! Gözlerini kapat gerizekalı!!!"diye ciyakladım.
"A- ben şey" Diyip şortu bana attı mal herif. Çıkmasını bekledim, oysa sadece arkasını döndü. HAYVAN EGE
Şortu tutar tutmaz giydim. Ve şükürler olsun bundan da kurtuldum.
Saçıma karışmadan "Hazırım BEN " dedim.
"Nihayet " diyen Ege malının kafasına vurdum.
Yeter olm yav biliyorum malsın daha da belli etme bu kadar kendini.
Aşağı, Öykünün yanına inecekken kolumu tuttu. Yeşil gözleri parladı. Kokusuyla büyülenirken "Bikaç sorum var sana" demesiyle büyü bozuldu.
Çocuğum sana anan nazik olmayı öğretmedi mi? Bu ne odunluk bea
"Sorma eksik kalsın" dedim.
Cevap olarak kolumu daha da sıktı
"İyi misin?"dedi
"Kötü olmak için sebep yok."diye karşılık verdim.
"Nasıl bu kadar iyisin?"Dedi.
"Kendime sözüm var" dedim.
Gülümsedi. Sarıldı. Ulan, hayvan insan bu kadar odunluk içinde niye böyle datlu sürpüzler (inş doğru yazmısımdır) yapar?
"Ayrılıklarından nasıl haberin oldu?" Dedi tekrar kendini bana çevirip. Ya da beni ona çevirip. Bilmiyorum her saniye dönüyor her yer, ben de çevrilmiş olabiliri-
"Deniz önceden mi dedi?" Diyip içimdeki karmaşanın kesilmesine vesile olan Ege'ye
"Denizin ona aldığı bilelik kolunda değildi. Tahmin etmesi zor olmadı." Dedim.
Başını yukarı kaldırdı. Ve tekrar bana döndü. Sonunda hayatımın en garip cümlesini duydum
"Seni seviyorum, hep mutlu ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA
أدب نسائي"Of Öykü! Ne uğraştırıyosun kızım beni?! Ne kampı ya?? Ben evde oturup g*t büyütecektim belki??" "Lan yeter evde oturup zıbardığın birazda beni dinlesen içine cin mi kaçacak?" "Adıyla anma gerizekalı! Çarpılcan! Çarpılcan! " "Hadi hazirlan mal! Geç...