Vazgeçilen bir ilişkinin son parçasıydı, her şey bittiğinde istenmemiş ve tek başına bırakılmıştı.
Maya Valencia, on iki yıllık ayrılığın ardından tekrar evine geldi.
Gerçekle paralel değil.
TW!!
Uyuşturucu kullanımı, ihanet, terk edilme, hayvan öl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Derler ki, virajı geniş alırsan ve hile yapmıyorsan kaybedersin.
Ben hile yaptım.
Virajı geniş aldım çünkü rakibimin geçtiği yere taş döktürmüştüm, benim döndüğüm yer ise daha sürtünmesizdi.
Motoru eğerek tekerleğin yere değdiği kısmı azalttım ve gaz kolunu çevirerek daha da hızlandım.
Rüzgar yüzümü kamçılarken, kalbim göğsümde deli gibi atıyordu. Her şey plana uygun gidiyordu. Rakibim, öngördüğüm gibi, taşlı yolda hızını kesmiş ve neredeyse düşme noktasına gelmişti. Onun yüzündeki şaşkınlık ifadesini arkamda bırakırken, kendimi zaferin sıcaklığına kaptırdım.
Virajın başlangıcında yaptığım hile sayesinde rakibimi geride bırakmış olabilirdim ancak hala zaferimin bir garantisi yoktu. Hızla dönüşü sürdürürken nefesimi tuttum, çünkü her an dengemi kaybedebilirdim. Tekerleklerin lastikleri virajdaki taşları sıyırdıkça, yarışın sonu daha da belirsizleşiyordu.
Gözlerim yolda kilitlenmişken, bir an için bile olsa dikkatimi rakibimin motorunun hızlanma sesine kaydırdım. Onun da benim gibi hile yapmadığına emin olmalıydım. Ancak bu düşünce, beni bir an bile olsa dikkatimi dağıttı motorun dengesini kaybettim. az daha motoru yerde, kendimi ınun altında buluyordum.
Son bir çaba ile kontrolü sağladım ve virajın sonundaki düzlüğe çıktım. Şimdi, sadece son düzlük kalmıştı ve zafer için her şeyi verecektim. Gas kolunu daha da açarak motorun gücünü sonuna kadar kullanmaya karar verdim.
Düzlüğe çıkmamla birlikte, motorun gücünü sonuna kadar kullanmaya kararlıydım. Her bir nefeste hızım artıyor, rüzgar yüzümde çığlık gibi esiyordu. Gözlerim öne dikişli, hedefim bitiş çizgisine ilk ulaşmaktı.
Arkamda, rakibimin motorunun hızını hissedebiliyordum. Onun da pes etmeye niyeti olmadığını biliyordum. İki tekerlekli yarışlarında zaferin sadece hız değil, aynı zamanda zeka ve cesaret gerektirdiğini biliyordum. Ve ben bu üçlüde de iddialıydım.
Düzlük boyunca gözlerim sadece bitiş çizgisindeydi. Her bir saniye, her bir nefes, zafer için bir adım daha yaklaştığımı hissettiriyordu. Rüzgarın sesi, motorun gücü, kalbimin çarpışı... hepsi, bu anın heyecanını artırıyordu.
Sonunda, bitiş çizgisini geçtim. Zaferin tadını almak için durmadan önce bir an için gazı kıstım. Gözlerimle yarışı bitiren çizgiyi izledim, belki de son bir hamleyle rakibimin benden önce geçmeye çalışacağını düşünerek.
Ve işte, zaferin kesinleştiği o an geldi. Kalbim hala hızlı atıyor, adrenalin kanımda dolaşıyordu. Ama şimdi, bu heyecan zaferin mutluluğuyla birleşiyordu. Gözlerim bir an için etrafı taradı, sonra zaferimin tadını çıkarmak için durdum.