Nefretin aşkı

Borç

Nefes nefese kalarak gözlerimi kırpıştırdım. Ömer beyin dudağının kenarı kıvrıldı. Gözlerinden ayrılıp dudağının kıvrılmasına baktım.

Benim koluma dokunuşuyla irkildim ve hemen geri çekildim. Şaşırmış şekilde bana bakıyordu.

"Gökçe iyimisin?" dikkatlice beni izlerken gözlerimi şaşkınlıkla açmış bana az önce dokunan eline bakıyor bir de yüzüne bakıyordum.

Şaşkın halimin üstüne bir de dudaklarına baktığım için yarım ağız gülmüştü. Daha fazla şaşırarak arabama doğru yöneldim. Ceketimi üzerime hızlıca giyip arabama doğru gidiyordum. "Gökçe!" hızlı hızlı giderken ceketimin içinde kalan saçlarımı ellerimle ceketin altından alıp sırtıma attım. "Gökçe!" arabanın kapısını açıp binecekken Ömer bey kolumdan tutup yüzünü görmeme sebep oldu. "Gökçe dur konuşalım biraz" derin ve koca bir nefes alıp Ömer Bey'in yüzüne bıkkınlıkla baktım. bana lütfen der gibi...

"Ömer bey rahat bırakın beni"

"Dinlemeden gitmene izin vermiyorum"

"Ben anlayacağımı anladım"

"Ne anladın acaba?"

"Sen her gün borç borç diye sayılıyorsun sanki paran yokmuş gibi. Para sıçıyorsun hala borç diyosun arabanı yaptırabilirsin paran var çünkü anladın mı neden hala etrafımda dolanıyorsunuz Ömer bey"

"Şu an öğrenmen gereken şeyler değil bunlar ama çok yanlış anlıyorsun herşeyi"

"Yalniz kalmak istiyorum Ömer bey izniniz varsa bu mümkün mü"

Elini kolumdan çekince arabama bindim arabamı çalıştırıp olduğum yerden ayrıldım.

                               ****

Asyayla sohbet ederken kafamda Ömer bey dönüyordu. Acaba şu an ne yapıyordu? Bana darılmış mıydı?

Sanane Gökçe adamdan? Adamın sevgilisi var belki?

"Abim dün bi yerden geldi ve çok mutsuzdu beni hep tersledi falan moralim çok bozuk"

Dün Ömer bey benim yanımdaydı ve ben onu terslemiştim? Umarım sadece tesadüftür

"Abim burda olduğumu bile bilmiyor gizlice geldim her an buraya gelebilir"

"İyi de benim evimi nerden bilsin ki"

"Seni takip etmis geçen sen bizim evden koşarak çıktığın-"

"Ney?" Şaşırmış ifade yüzümü kaplarken Ömer Bey'in beni takip etmesinin şokunu yaşıyordum. Asya ise kendine kızıyordu.

"Kahretsin! Abim beni mahvedicek"

"Abine başlarım şimdi! Ne demek beni takip etmiş?"

"Kanka özür dilerim ben yanlışlıkla söyledim"

"Ne demek önemli değil asya! Kendine gel. Senin abin dediğin kişi beni takip edip evimi mi buldu?"

"Ya yemin ederim yanlış anladın özür dilerim"

Bunu söylerken kapı çaldı. Kapıyı açmaya giderken asya konuştu. "Abim geldi Gökçe! Açma kapıyı lütfen"

Gözlerimi Asya'ya diktim sonra ise kapıya yönelerek Asya'ya cevap vermeye başladım. "Yok yok açayım kapıyı. Konuşalım şu abinle biraz, her gördüğü yerde önümü kesiyor şimdi de ben keseyim!"

"Ne alaka Gökçe abim neden senin yolunu-"

"Kes sesini seninle sonra konuşucam"

Kapıyı açarken kafam Asya'ya dönük olduğu için kapıyı açtığımda karşımdaki kişiyi görmüyordum. Kafamı önüme çevirdiğimde Ömer beyle çok yakın duruyorduk. Çok yakın olduğumuz için yutkundum. Ömer bey dudaklarıma bakarak sertçe yutkundu ve gözlerime baktı. Gözleriyle yaptığı imayı anlayarak geri çekildim ve içeri gel işareti yaptım.

Ters ters ona bakarak koltuğa oturdum ve konuşmaya başladım. Konuşmaya başladığımda asya abisinden korkarak içeri kaçmıştı. salonda ikimiz kalmıştık

"Ömer bey bana açıklamak istediğiniz birşeyler var mı?"

"Ne gibi?"

"Bilmem? Yeni tanışmış olduğu kişiyi evine kadar takip etmek, yol önünde arabasının önüne kırmak?"

Yavaş yavaş yaptığım imayı anlıyordu. Bunu anladığım için dudağımın kenarı kıvrıldı. Yeşil gözleri bir an kıvrılan dudağıma baktı. Ve tekrar yutkundu. Gözlerimi kaçırarak kendimi düzelttim.

"Gerçekten yeni mi tanistik biz asya bilmiyor değilmi gerçeği? "

Yaptığı imayı anladığım gibi cevap verdim

" anlatmayacaksın. Değilmi?"

"Bilmem anlatır mıyım?" Benim taklidimi yaparak komik olmaya çalışıyordu.

Asya'ya hiç birşey anlatmayacaksınız söz verdiniz"

"Belki Asya'nın da bilmeye hakkı vardır arabama çarpıp kaçtığını sonra da borcunu ödemediğini, o arabayı bana asya hediye aldı, ya o arabaya birşey olsaydı ve sen yine borcunu ödemeseydin Asya'ya ne diyecektin?"

Ellerimle duyacak sus artık işareti yaptım ama gülerek susmuyordu.

"Ne?"

Ömer beyle aynı anda gelen sese doğru baktık. Duyduğum ve gördüğüm sesle şok içinde kalmışken Ömer beye kafamı çevirdim. Gözlerim irileşmişti.

Asya kapıda şaşkın ve üzgün bir şekilde bir bana bir de abisine bakıyordu. Aslında Ömer bey haklıydı. O arabayı asya hediye almış abisine ve o arabaya birşey olsaydı ben yine borcumu ödemeseydim? Arkadaşıma bunu nasıl açıklayacaktım