Çelişki

37 4 0
                                    

Evden koşarak dışarı çıkmıştım. Kahretsin ki bir daha karşıma çıkmaz dediğim adam ikinci kez karşıma çıkmıştı ve borcumu ödemeden kaçtığım için polisle yüz göz olabilme ihtimalim vardı artık. Belki de asyayla konuşmayı kesmem lazımdı çünkü benim o borçları ödeyecek kadar param yoktu.

"Kahretsin! Hani bu adam bir daha karşıma çıkmayacaktı?" Diyerek kapının yanında ki duvara elimi sertçe vurarak sinirimi çıkartmaya çalıştım.

Dışarı çıktığım kapıya yaslanarak kafamı kapıya yasladım ve nefes alışlarımı düzeltmeye çalışıyordum.

Kendime gelmeyi başardığımda koşarak taksi çağırdım ve evime gittim.

****

Evimde kafamı yastığa koyup yatmaya çalışırken telefon bildirimiyle irkildim ve gözlerimi hafifçe açıp elimi komidinin üzerindeki telefona uzattım.

Bilinmeyen numara:beni hatırladın mı küçük kaçak

Siz: Ne?

Bilinmeyen numara: gerçekten beni hatırlamadın mı?

Siz: kimsin ya söyle hadi uykumdan uyandırdın

Bilinmeyen numara:cama bak

"Ne diyor bu siktiğimin evladı?!" Üstümden yorganı sinirle atarak cama yaklaştım ve pencereyi açtım fakat etrafa her ne kadar baksam da hiç bir şey görmedim. Sanki sokağı ölüm sessizliği kaplamıştı. Kuşlar susmuş rüzgarlar küsmüştü.

Telefona bakarak mesaj yazmaya başladım

Siz: neredesin köpek bu saatte uykumdan uyandırdın

Bilinmeyen numara: bu küfürler senin gibi güzel kadına hiç yakışmıyor ağzını topla

Siz: sikicem belanı birazdan şimdi söyle kimsin?

Bilinmeyen numara: birazcık daha yalvar

Siz: söyle artık yeter

Bilinmeyen numara: Ömer Yıldırım'ı tanıyormusun?

Siz: evet de sen onu nerden tanıyorsun

Ömer bey mi? Heyecandan ve korkudan soğuk terler döküyordum. Acaba şu an onunla mı konuşuyordum yoksa başka biri miydi? Umarım o değildir eğer Ömer bey ise gerçekten şu andan itibaren hiç iyi şeyler olmazdı. Derin bir şekilde nefes alıp gözlerimi kısa süreliğine kapattım. Mesaj zil sesi gelince gözlerimi açtım. Ellerim hafif hafif titrerken zihnimden acaba ne cevap vereceğim? diye sorular soruyordum.

Bilinmeyen numara: şu an onunla konuşuyorsun

Siz: sizi engelliyorum ve yatıyorum

İsmi değiştirerek Ömer beyi engelleyecektim de gelen mesajla şok oldum

Ömer BEY: eğer engellersen arabama çarpıp kaçtığını sonra da borcunu ödemediğini polislere anlatmamı ister misin gökçecim?

Siz: ödeyeceğim diyorum size sürekli beni darlıyorsunuz

Ömer BEY: ödeyeceğine emin misin? Hiç inandırıcı gelmiyor. Bana daha çok o kadar paran yokmuş gibi geldi

Siz: bu konuyu daha sonra konuşmayız ve karşılaşmayız inşallah şimdi sizi sessize aliyorum iyi geceler Ömer BEY

Ömer BEY: elbet seni bı yerde görürüm güzelim bakalım o zaman elimden kaçabilecek misin?

Siz: her türlü sizin elinizden kurtulur kaçarım Ömer bey merak etmeyin

Ömer BEY: sen önce elime geçte sonra kaçmayı düşünürsün

Siz: daha fazla beni rahatsız etmeden konuşmayı keselim

Ömer BEY: sen bilirsin prenses sonuç olarak benim borcumu ödeyeceksiniz

Telefona Ömer Bey'in yazdığı mesaja karşılık yüzümü ekşiterek göz devirmeye başladım. Sonra kendime ne yaptığımı söyleyerek yüz ifademi düzelttim ve Ömer beyi sessize alıp telefonu komidinin üzerine koydum yatağa girip yorganı üzerime çektim ve gözlerimi kapattım

****
Son ses açtığım müziği dinlerken arabamın açık camından esen rüzgarlar saçlarımı etrafa savuruyordu. Arabada çalan şarkıya eşlik ederken gaza daha fazla basıyordum. Sonuçta yolda araba yoktu kim ne yapabilirdi ki? Saçlarım ters taraftan esen rüzgarla yüzüme hafifçe çarparken elimle dalgalı saçlarımı toplayıp arkama attım. Bir yandan da şarkıya eşlik ediyordum

Neden uzun uzun

Sarılmadın bana?

Veda eden sözlerindeyim hala

(Yine bana gel) Seni gördüğüm ilk gün gibi

Gözünü kapat

Ve öp beni

Kalabilirsem bu hikayede

Minik elinle

Sar kalbimi

Sesimle şarkının karışımı harika bir ses yaratmıştı. Bu anı bir anda önüme geçen siyah BMW durdurdu. Ben sakince adamın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken bir anda önüme kırması ve fren yapmasıyla durdu. Kaza olacak korkusuyla frene basınca kafam sarsıldı, saçlarım dağıldı

bu saçları kaç liraya yaptırdığını biliyor musun Gökçe?! 

Ben çok mu meraklıyım önüme kıran birisine fren yapmaya. İç sesimle konuştuğumu anlayınca kafamı napıyorum ben ya? anlamında salladım

Araba kapısını açtım ve sertçe kapattım. Siyah BMW'ye yürürken sinirle dişlerimi sıkıyordum.

"Ne var? He ne var?! Niye önüme kırıyorsun siktiğimin arabasını!"

Sinirle verdiğim cevap ile aşağıya indi ama yüzünü göremiyordum çünkü kalçasını kapattığı arabanın kapısına yaslamıştı. Siyah gömleği ve kumral saçları gözüküyordu.

Ona bakarak konuşmaya başladım. "Cevap versene! Eşşek mi konuşuyor burda!"

Cevap vermeyince daha çok yaklaştım söylenerek "Suratıma baksana! Önüme kırmayı biliyorsun ama!" Arabasına yaklaşınca araba tekerleğine sert bir tekme attım. Hafif gülüş sesi geliyordu. Yere kadar gelen uzun krem rengi ceketimi sinirle çıkarttım ve adamın sırtına attım.

Yüzüne bakmak için daha çok yaklaşacakken arkasını ağır ağır dönmeye başladı. Saçlarım dağılmıştı yüzümde sinirden başka birşey yoktu. Sinirle ters rüzgardan dolayı sürekli yüzüme yapışan saçları toplayıp iki elimle iki kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Arkasını dönerken yavaş yavaş sallanmasına dayanamayarak tam karşısında durdum. Ve onun yüzünü görmek için kendime çektim.

Ne? Bir dakika bu ciddi olamaz? Şaka mı yapıyorsun lan sen? Senin yüzünden kaza yapacaktım! borcum vardı ve arabasını borcum için önüme kırmıştı. Ona vuramıyordum KAHRETSİN!

"Ömer bey?"

                              ****

Nefretin aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin