Küçüklükten Travma

20 2 0
                                    

Asya'nın evinin önünde durmuş kapıyı açmasını bekliyordum. Üzerimdeki sarı omuzları açık hafif kısa olan elbisem, sade makyajım, sırtımdaki dalgalı saçlarım ve beyaz bir çantam ile duruyordum. Kapının açılmasıyla kendimi düzelttim. Ama asya değil de Ömer bey açmıştı kapıyı. Beni görünce bayağı süzdü. Sonra ise birşeyden düşerken tutunmuş gibi yaparak kapıdan destek aldı ıslık çalıp kafasını hafifçe yana yatırarak bana baktı.

Dudağının kıvrılmasıyla utanmıştım. Kafamı hafif yere eğdim. Ömer Bey'in gülüş sesini duyunca sakinlikle suratına baktım ve yutkundum. "Asya evde mi?"

İçeri gel işareti yapınca içeri geçtim. Ömer bey arkamdan bakarak tekrar ıslık çalmıştı. Biraz utanmıştım. Biraz değil bayağı..

Ömer Bey yanıma yaklaşarak konuştu. "Asya evde değil dışarı gitti"

"O zaman ben gidiyim sonra geri gelirim"

Ben kapıya doğru adım atarken konuştu Elizabeth.

Elizabeth kız, salak mısın? Ömer bey erkek

Konumuz bu değil

Arkamdan seslenişiyle olduğum yerde durdum ve omzumun üstünden Ömer beye baktım.  "Konuşalım biraz" arkamı dönüp ona yavaşça yaklaşarak konuştum. "Ne hakkında?"

"Herşey"

Yavaş yavaş giderken söyledim. "Mesela şeyden başlayabiliriz" şaşırmış ama farklı bir ima anlamış gibi alt dudağını içine yuvarladı ve sırıttı. "Ne hakkında konuşmak istersen gökçecim"

"O zaman beni evime kadar takip edişinizden konuşalım mı?"

Gözlerini kısarak ve kaşlarını çatarak bana baktı. Ellerimi göğsümde birleştirerek tek kaşımı kaldırdım.

"Neden beni takip ettiniz?"

"Kim söyledi sana?"

Derin nefes alarak gözlerimi hafif kapattım. Gözlerimi açarak Ömer beye sıkılarak baktım.

"Önemi yok"

Gülüşü solmuş canı sıkılmış ve beklediği soru bu değilmiş gibi nefes alıp ellerini yumruk yapıp sıktı. Ellerine bakarak kaşlarımı çattım ve Ömer beyden bir kaç adım geriye gittim. Korkmamıştım sadece...

Evet korkmuştum. Küçüklükten kalan bir travmaydı. Büyüyünce bu travmaların hayatıma katkı sağlamayacağını söylesemde Ömer Bey'in elini yumruk yaparak sıkması bana küçüklüğümde ki babamı hatırlattı. Gözlerim yavaşça dolmaya başlarken ellerimle daha akmayan gözyaşlarını aldım ve belli etmemeye çalıştım.

He he kesin belli etmemeye çalıştın!

Ömer bey neden uzaklaştığımı, gözlerimin neden dolduğunu anlamayarak kaşlarını hafifçe çattı ve ellerini kollarımla tuttu kendine çekti.
Kendine çekmesiyle aklımda küçüklükten kalan travmaların önüme gelmesi bir oldu. Hemen Ömer beyi ittirerek geri çekildim ve bağırarak ağlamaya başladım.

Ömer bey anlamış olacak ki az önce yumruk yaptığı eline baktı ve elini tekrar sıktı. Kendi yaptığı hatayı anlamış olacaktı sanırım.

"Sakın dokunmayın bana!" Çığlıklarım salonu doldururken Ömer bey sadece bana bakıp utanıyordu. Ömer bey bana yavaşça yaklaşmaya başladığını anlamıştım. Sakince bana yaklaşıp konuşmaya başladı.

"Sakin ol Gökçe. Burdayım başka kimse yok sakin ol sana zarar verecek kimse yok." Diyerek yaklaşmaya çalışıyordu. Ama makyajim dağılmış cantamı yere atarak ağlıyordum. Çünkü ağlamamın sebebi odada yalnız olmamamızdı...

"Orda orda! Bana bakıp gülüyor! İntikam alacağım senden diyor bana!" Diyerek Ömer Bey'in arkasındaki koltuğu gösterdim. Arkasını yavaşça dönerek baktığında hiç birşey görmemiş olacak ki sakinleştirmek için konuştu

"Gökçe, orda kimse yok sakin ol ben burdayım sana kimsenin zarar vermesine izin vermem anladın mı?"

Çığlıklarımdan sesim kısılmış olacak ki ağlayarak duvara dayandım ve yere çöktüm. Dizlerimi kendime çekerek ellerimi dizime koydum ve ellerimi yüzüme koyup ağlamaya basladım. Ama bu sefer başkaydı. Sadece içimden ağlıyordum. Dışımdan normal ağlayan biri gibi gözüküyordu. Yanıma biri oturunca ellerimi çekerek yanımdaki kişiye baktım. Bu Ömer bey değildi. Babamdı. Küçükken bana tecavüz eden adam yanımda gülerek bana bakıyordu. Ama o ölüydü. O yaşamıyordu şu an yanımda yoktu. Hayal görüyordum ve bu hayal şu an hiç iyi değildi.

"Ömer bey" sesim titreyerek çıkınca Ömer bey koluma dokundu. Ama ona bakamıyordum. Çünkü yanımda aslında ölü olan ama karşımda canlı olan babam vardı.

Ömer Beye bakmadan elini tutmaya çalıştım ve ayağa kalktım geri geri giderken babam bana bakıp gülüyordu. Ellerim titriyor bedenimi korku sarıyordu. Ömer beye elimle babamı işaret ettim.

"B-babam orda. Bana tecavüz eden adam orda bana bakıyor! Korkuyorum! Hemde çok.."

Ömer bey beni bir kolumdan tutup kendine çekti ve sarıldı. Ellerim göğsümün biraz altında havada kalırken Ömer bey bana sarılıyordu. Ama ben ona sarılamıyordum. Normalde korkmam lazımdı ama şu an ona bu kadar ihtiyacım vardı. Sarılmam lazımdı.

"Korkma. Orada kimse yok hayal görüyorsun" diyerek diğer eliyle kafamı okşayarak öpüyordu.

Gözlerimi kapatıp babamı görmemeye çalıştım.

                            ****
"Daha iyimisin?" Diye sordu asya. Sakince cevap verdim.

"Evet iyiyim teşekkürler, ben eve gitsem iyi olur" dedim ve kalktım. Asya elimden tutarak  "burda kalsaydın bugün"

" rahatsızlık vermeye gerek yok asya görüşürüz"

"O zaman abim seni bıraksın içim rahat etmez yoksa"

Ömer bey ayaklanıp yanıma geldi ve konuştu. "Gel ben seni bırakayım"  derin nefes aldım ve tamam diyerek kafamı sallayınca arabaya doğru yürüdük.

---
Araba giderken Ömer bey konuşmaya başladı.

"Baban sana tecavüz mü etti?" Şaşkınlıkla ona baktım ve kafamı ne alaka anlamında salladım.

"Yalan söyleme Gökçe. Biliyorum herşeyi söyledin bugün"

Derin nefes alarak konuştum. "Evet etti. Rahatladın mı? İçin göğe erdi mi?" Dedim sert sesimle

Ömer bey sinirden kasılan yüzü ile bana baktı ve yutkundu.

"Gökçe?"

"Efendim?"

"İyisin değilmi" sorduğu soruyla kafamı cama çevirip kafamı cama yasladım ve konuştum. "İyiyim."

"İyi değilsen bu gece bizde kalabilirsin yanımda çok kötü oldun çünkü"

"Sen yanımdayken ne dedim sana?"

"Ne?"

"Çocukluktan kalan travma yüzünden ağladığımda sana ne dedim?"

"Konuşmayalım gerek yok boşa kötü olma"

Başımı yasladığım camdan çektim ve Ömer beye baktım. Sinirliydim,ve cevap vermesini istiyordum

"Benim yanımda ağlarken sen 'orda, intikam almaya geldi, bana gülüyor!' diyerek sinir krizi geçiriyordun"

Gözlerim dolmuştu. Küçükkende böyle oluyodu biliyordum. Ömer Bey'in yaptığı harakette inşallah travma olarak zihnime geçmezdi. Evde tek başıma nasıl yatacaktım? Ben babamı gördüğüm zaman günlerce yatamazdım. Çünkü o bir ölüydü,gerçek değildi ama benimle konuşuyordu.
Ömer bey arabayı sağa çekti ve birden durdum. Araba birden durduğu için kafam sarsıldı ve anlamayarak ona baktım. Sıkılmış bir şekilde gözlerime bakmaya başladı.

Nefretin aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin