Duygu, en acı şeydir duygu. Neden mi? Bunu cevaplıyorum.
Çünkü kararsızlık anlamına gelir. Yani açıkça konuşmak gerekirse duygu benim bakış açıma göre aşktır. Aşkın farklı bir anlamıda diyebiliriz kısacası. Ama bana göre aşk diye birşey yoktur sadece kandırmaca ve yalan vardır. Şu an gece 3.24 evde derin bir sessizlik var. Herşey evde herkes uyumasıyla başlamıştı. 12 yaşımdayken sıkıntıdan okuduğum Wattpad kitaplarına özenmekle başladı. Aslında böyle saçma kurgular yazmayacaktım fakat evde oluşan aile sorunlarım artınca bende kafamı telefona gömüp kendi çapımda içimi buraya dökmek istedim. Bu son zamanlarda babamın ailemize yaptığı, yaşattığı, söylediği şeyler travma olarak aklımda kalınca okulda derslerime odaklanamaz sürekli ağlar oldum. Sıramdan hiç kalkmıyor sürekli okulda Wattpad hikayesi okuyordum. Kitabın ismini söylemek istemiyorum ama ceren meleğin yazdığı bir kitaptı. Son zamanlarda ailevi sorunlarım bayağı kötüye gidince arkadaşlarım çevremde kalmadı. Hepsi benden uzaklaştı ve yalnız kalmıştım. Evde de yalnız kaldığım gibi artık okulda da yalnız kalmıştım ama en üzücü olan yeri ise evdi. Evde sadece abim ve annem vardı ama beni anlayacak kimse yoktu. Bir gün babam beni aradı telefonu açınca mutlu mutlu konuşacağız zannettim. Telefonu açar açmaz bana söylediği şeyler gözlerimin dolmasına sebep oldu.
"Sizi istemezseniz aramam, sizi beni aramayın diye birisi tehdit mi ediyor. Rahatsız olursanız sizinle konuşmam engellerim sizi benlik sorun yok" konuşmamı engelleyen şey yüzüme kapatması olmuştu. Evet aynen bunları söylemişti. Bende daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladım. Şu an saat gece 4 suları Wattpad'e girip hikaye yazmaya başladım. Bu hikayeyi de öyle devam ettiriyorum. Yani açıkça konuşmam gerekirse bu hikayeyi öylesine yazıyorum tabii ki linçleyenler olabilir ama aslında okuduğunuz bu kitaptaki Gökçe benim.
"Kimse gerçek değil."
(Zeynep Sey)Tek gerçek benim o da galiba çünkü artık inanmak bana herşeyden zor geliyor. Ailem arkadaşlarım çevrem.
Herşey üstüme üstüme gelirken ben koca dünyanın içinde küçük bir kutuya sıkılmış çıkamıyordum. En büyük sebebi babamdı.Evde öylece oturup film izlerken mısırımı yiyordum. Telefonuma bildirim gelmesiyle gözlerim koltuğun üzerindeki telefonuma kaydı. Mesajın ömerden olduğunu görünce yavaşça elimdeki mısırı koltuğun yanına bırakarak telefonu elime aldım ve mesaja tıkladım.
Ömer: işe alındığını söylemek için yazdım. Yarın sabah 8 de 4. Kattaki odama gel. Sana odanı göstereceğim. Rahatsız ettiysem kusura bakma bu mesajı Burak sana yazacaktı ama ben yazmak istedim. Bu mesajı yazma nedenim senden özür dilediğimdi. Özür dilerim sevgilin olduğunu bilseydim seni böyle rahatsız etmezdim.
Ekrana donarak bakmıştım. Evet sadece donmuştum. Ne sevgilisinden bahsediyordu bu. Yine acındırma rolleri falan mı? Ellerim klavyeye gitti ve birşeyler saçmalama başladım.
Siz: işe alındığıma sevindim. Teşekkür ederim bu haberi verdiğin için. Ayrıca ne sevgilisinden bahsediyorsun sen?
Ömer: sevgilin bugün odama geldi
Siz: Ömer ne sevgilisi ne diyorsun anlamıyorum açıkça konuş
Ömer: lütfen bana "siz" diyerek hitap et. Henüz aramızda birşey yok
Bana laf mı sokmuştu o? Ya da trip mi atıyordu neydi bu şimdi sevgili tribi ya da tribimi çekermisin oyunu falan mıydı? Sinirlerim bozulmuştu evet Ömer sinirimi bozmayı da başarmıştı.
Siz: şu an laf sokmanın sırası değil hadi söyle kimmiş benim sevgilim? Haberim yokta
Ömer: asıl sen rol yapmayı bırak Gökçe. Herşeyden haberin var oyun yapma bana
Siz: açık konuş yeter ne oyunu ne rolü ne sevgilisi haberim yok hiçbir şeyden
Ömer: canın sevgilin fırat ofisime geldi bir ton laf saydırdı
Siz: ne fırat mı?
Ömer: evet fırat. Senin yüzünden yüzüme yumruk yemediğim kalmıştı şimdi görüşürüz sevgilinle romantik dakikalarını böldüm ben senin
Siz: seninle sonra konuşucam bekle sen Ömer
Deyip WhatsApptan çıktım ve etrafa boş boş bakmaya başladım. Ne demek fırattı ya? Bir de yumruk atmış çocuğa. Şerefsiz piç üniversitede bana aşık bir psikopattı. Gecenin bir saati bile evime gelmiş adam şimdi Ömer'e yumruk atmıştı. Ve asyada bunu tanıyordu. Kesinlikle oraya asyayla gitmeliydim çünkü evime gecenin bir yarısı geldiğinde asya da yanımdaydı ve şimdi abisine yumruk attığını bilmeye hakkı vardı. Telefonumdan asyayı aradım telefonu hoparlöre vererek odama gittim ve açmasını bekledim.
"Kanka ne oldu"
"Asya hemen benim eve gel acil bir yere gitmemiz lazım"
"Noldu Gökçe anlat şimdi"
"Asya telefonda anlatamam eve gel bende üstümü giyiniyorum"
"Of tamam kapat geliyorum"
Telefonu kapatınca giyinme dolabımdan kısa şort üstüne siyah straplez ve üzerine beyaz bir gömlek giyerek aynadan kendime baktım. Saçlarımı düz yaptım ve sırtıma attım. Kapının çalmasıyla kapıya ilerledim ve kapıyı açtım.
Asya gelmişti. Üzerine beyaz crop altına mavi dar olmayan pantolon kısa ve dalgalı saçları ve beyaz çantasıyla karşımdaydı. İçeri geçince kapıyı kapattım ve arkasından salona geçtim.
"Noldu Gökçe apar topar çağırdın beni?"
"Fırata gitmemiz lazım"
"Ne kanka saçmalama delirdin mi?"
"Delirmedim fırat delirmiş"
Telefonumu açarak Ömerle yazışmalarımı gösterdim. Fırat'ın abisine yumruk attığını görünce ellerini yumruk yaparak sıktı ve dişlerini sıkarak konuştu.
"Bunun evinin konumu nerde"
"Ben biliyorum seni oraya götürmek için geldim zaten gidelim dövmemiz lazım çünkü artık şu piçi"
Asya ayaklanarak kapıya gitti ama çok sinirlendiği beliydi dişlerini ve elini sıkmasından anlayabiliyordum. Çok belli ediyordu yani. Ama haklıydı kız.
****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretin aşkı
Ficción GeneralGökçenin en yakın arkadaşı Gökçeyi abisiyle tanıştırmaya karar verir. Gökçe arkadaşının abisini görünce şok içinde kalmıştır çünkü abisi onun geçenlerde arabasına çarptığı kişidir ve ünlü bir iş adamıdır. bu yüzden çok fazla kavga etmeye başlarlar...