Oy verip yorum yapmayı ihmal
Etmeyin canlarım keyifli okumalar:))
Pencereden sızan güneşle, gözlerimi
araladım, yattığım yerde doğrulup
Telefonumu elime aldığımda saat
12:00' yi gösteriyordu.
Bu kadar fazla mı uyumuştum?
Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar
Geç bir saatte uyanmak oldukça
Garibime gitmişti, yataktan kalkıp
Sessizce kapıyı açtım, Aybarsın
Evinde misafirdim sonuçta, gürültü ederek, rahatsız etmek istemiyordum.
Yavaş adımlarla boş koridordan
Banyoya ilerlediğimde, musluğu açarak
Elimi yüzümü yıkadım, kafamı
Kaldırdığımda, aynaya bakarak dağılmış
Saçlarımı atkuyruğu yaptım ve arkamı dönüp banyodan Çıkacakken sert bir
Bedene çarpmamla, ufak bir çığlık attım.
Bir adım gerilediğimde, Aybarsın
Yüzünü anca görebilmiştim,
"Dikkat et" dedi ciddietle bana bakarken.
Kafamı ovuşturuken ona ters ters
Baktım "Kafamı kırıyordun, asıl sen
Dikkat et" dedim asabi bir tavırla.
Bıyık altından güldü bu halime, ardından
Bana doğru bir adım atarak dibimde
Durduğunda, Elini saçlarımın arasına yerleştirdi, onunla göz göze gelmiştik.
"İyi misin?" Dedi parmaklarını saçlarımın arasında belli belirsiz gezdirirken.
Elini saçlarımdan indirdim, ve bir
Adım geriledim ister istemez, fazla
Yakın duruyorduk, ve bu doğru değildi.
"Şey, kahvaltı mı yapsak artık?"
Bu hareketime anlam vermeye çalışır
Gibi Kafasını ağır ağır salladı.
"git sen, geliyorum" Dediğinde banyodan ayrıldım ve mutfağa Doğru yürüdüm.
Beraber kahvaltı ederken, Aybars
Karakoldan polis bir arkadaşıyla görüşme Yapıyor, bende pek fazla iştahım olmadığı için tabağımdaki salatalıkları Bir o yana, bir bu yana çevirip duruyordum.
"Tamam Hakan, çıkıyorum şimdi"
Diyerek telefonu kapatıp ayaklandı Aybars.
"Karakola mı?" Dedim ciddietle.
"Evet, bu arada işlerim uzayabilir
Şimdiden gerçekten üzgünüm"
"Önemli değil, sen işlerine bak
Ben, takılırım kafama göre"
Kafasını sallayıp gülümsedi
"Pekala, görüşürüz uyuyan güzel"
Diyerek ceketini giyinip evden ayrıldı.
Bende kahvaltımı bitirip etrafı toparladım
Ve bulaşıkları yıkayıp yerine yerleştirdim
Bu sırada camı açarak, içeriyi havalandırmayı da ihmal etmemiştim.
Emir'den****
Holdingte, Uzun geçen bir toplantının ardından Odama geri döndüğümde, kendimi Koltuğuma bıraktım ve arkama yaslandım.
Aklım hala Buse'deyken toplantı
Bitmek bilmemişti, gece gözüme
Ne uyku girebilmiş, ne de uyuyabilmiştim
Dün akşam yazdığı mesajlar öyle
Soğuk ve mesafeliydi ki sanki benimle
Değilde bir yabancıyla konuşuyor
Gibiydi, her yerde durmadan onu aramıştım ama onun umrunda bile
değildi, şuan nerede kaldığına dair
Hiçbir fikrim yoktu, ama en kısa zamanda onu bulacak konuşacaktım.
Kapı çaldığında "gel" diye seslendim.
"Kahvenizi getirdim efendim" diye
İçeri girdi asistanım Eda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
ChickLit"Ben seni bırakmadım " dedi Gözlerime bakıp. "Sen ne saçmalıyorsun!" Dedim kaşlarımı çatıp sinirle. "Saçmalamıyorum, bırakmadım seni" dedi üzgün gözlerle Ve çaresiz gelen sesiyle. "Emir! Gidiyorsun gitmedim diyorsun kendini haklı mı çıkarmaya çalı...
