Hoşgeldiniz. Ben geri döndüm. Söyleyeceklerim bu kadardı.
Bölüm 19: Kapanan Kapılar.
Bense kapıyı ardımdan kapatıp sırtımı kapıya yasladıktan sonra kaydım ve yere oturdum. Bacaklarımı yüzüme çekerek kollarımı dizlerime bağladıktan hemen sonra kafamı dizlerime yasladım ve uzunca bir süre kapısında olduğum evi izledim. Annemin evini.
Bir yabancı gibi. Bir yabancıdan farksız.
Zaten hiçbir zaman fazlası olmadım, bir yabancının.
Saatlerce, hava kararana kadar orada oturdum, bu eve gelmeyeli ne kadar oluyordu bilmiyordum. Sadece son zamanlarda hissettiğim o kalabalık his benden çok uzaktaydı şimdi.
Çok kalabalıktım ve şimdi yapayalnız kalmıştım sanki. Bir ev bir insanda bu etkiyi yaratabilir miydi, yaratıyordu, yaratabiliyordu, yaratabiliyormuş.Rapunzel's prison.
Burası benim kalbimin hapishanesi, azı değil, çok daha fazlası.
Ne zaman ayağa kalktım, ne zaman bu evde var olan odama çıktım, ne zaman mutfağa geldim bilmiyorum. Ama burdayım işte, dolapta bir sürü ev yemeği var, annemin sevdiklerinden. Ama sıcak değil, soğuk. Eve gelen ablanın yaptığı ev yemekleri. Anneanneminkinden çok daha tatsız olan, çok daha acı olan.
Yemedim yemeklerden, yaban mersini ve yoğurt çıkardım, dolapta bulduğum balı içine koyup karıştırdım ve onu kaşıklamaya başladım beyaz mermer adada. Birkaç dakika sonra kapının anahtar deliğinden gelen şıngırdamalar kulaklarımı doldurdu. Sonraysa kapı açılıp kapandı. Annem gelmiş olmalıydı. Adımları mutfağa yöneldiğinde beni gördü ve olduğu yerde kaldı kısa bir an. Bu kısa anda onu izledim.
Başarılı bir profesör.
Çok zeki bir kadın.
Güzel.
Alımlı.
Yardımsever.
Bunlar yalnızca dışarıdan görünenler.
Bencil.
Egoist.
Huysuz.
Diktatör.
Kontrol manyağı.
Mutsuz.
Sinir küpü.
Korkak.
En çok korkaktı benim annem. Sorumluluk korkutmuştu onu. Sevginin yüklediği sorumluluk korkutmuştu ve annem o sorumluluğu sırtlayıp altında kalmamıştı, annem o sorumluluğa sırtını dönmüştü.
'Çocuk doğurmakla anne olunmuyor!' diye bağıran kadının sesi duyuldu açık bıraktığım televizyon programından. İronikti.
Sustuk. Onun konuşacak bir şeyi yoktu zaten. Ama bende yorulmuştum.
Bu hayatta en zor şey, sizi anlamayan birine bir şeyler anlatmak için çabalayıp durmaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NE HABER AŞKTAN? (DÜZENLENİYOR)
Teen Fictionİzgi Akel, okul birincisi, profesyonel atletizm öğrencisi, girdiği her sınavda birinci olan ve katıldığı her koşuyu kazanan o kız. Ama yanında kimse yok, etrafında başarısını alkışlayan tek bir kişi bile yok. Üstelik bu başarıyı gerçekten hiçbir zam...