ZEHİRLİ AŞK

BÖLÜM-5 (Part-1)

  Herkese merhabalar. Ben geldim. Başta söylemek isterim ki bu bölüm uzun oldu o yüzden ikiye ayırdım. Bu aralar dram fazla galiba.
    Medyaya koyduğum Mark Eliyahu & Cem Adrian-Derinlerde şarkısını geçmişe döneceğimiz kısımda açalım lütfen.
    Bu arada lütfen yıldıza basın ve satır arası yorum da yapın. Bunlar beni motive ediyor ve daha çok yazmak istiyorum. Emeğe saygı lütfen 🙏🏻

İlahi Bakış Açısı
   
    Urfa'da güneş batmıştı. Akşam yemeğinden sonra aynı masada oturan iki hanımağa vardı.
    Hebun Karadağ & Zana Arslanoğlu
    Bu iki güçlü hanımağalar sessizce kahvelerini yudumluyorlardı. Tabii Hebun için zor oluyordu yüzündekiler ile. Hebun Bu gecenin bitmesi için hemen konuyu açtı.
    "Eee, Zana Hanım benimle ne görüşmek istediğinizi az çok anlıyorum, biliyorum ama bir de sizden duymak isterim. "
    "Evet . Düğün için konuşmak istedim. Benim bir kaç fikrim vardır. Bu hafta nişan olsun derim. Sonra alışverişe çıkalım her şeyi tamamlayalım. Sonraki hafta zaten Melike Hanım' ın oğlunun düğünü vardır. Şırnak'tan gelin gelecek bilirsin herhalde değil mi ? Sonuçta dedenler de orada yaşarlardı. "
    "Evet bilirim. Dedemler orada yaşarlar ama bundan kimene ,dedi imayla, kimsenin umurunda olmaması gereken şeyler var. Ayrıca güzel düşünmüşsünüz. Hem bir haftaya sığdırarak kendimizi zora koymayız. Sonra da arkadaşlarımın ve ailemin sevgili dostlarının çocukları evlenecek. Siz de doğru dersiniz. Hem onlar sıkıntıya girmez hem de biz. Tamamdır Zana Hanım merak etmeyin."
    "Uygun görmene sevindim. Benim seninle konuşacak başka konularım da vardır."
    "Tabii , buyrun.",dedi beklentiyle Hebun.
    "İlk olarak kuma gelmen seni zorlayacak bilirim. Sakın kendini ne oğluma ne de karısına ezdir! Seni takdir ederim yaptıkların için ve son yaptığın... Kızımın yaşamasını sağladın. Sen ise kuma gelerek hayatını karartacaksın. Oğlum karısı yüzünden seni konağa gelinlikle sokmaz. Kendisi de zaten kumaya karşı ama seninle birlikte o kuralını yıktı. Sana sinirli değildir. Kardeşine siniridir bu. Senden çıkarır sadece. Elimden geldiğince oğlumun senin hakkında verdiği kararı değiştirmeye çalışacağım. ",dedi anne edasıyla.
    "Şunu söylemeliyim ki sizden böyle bir tepki beklemiyordum açıkçası. Şuna da değinmek isterim ki kendimi asla ezdirmem lakin sizde kumaya karşısınız. Neden böyle bir kararı değiştirmek istemediniz? Ayrıca sakın oğlunuzun kararına karışmayın! Benden sonra onunla konuşursanız benim söylediğimi düşünecek ve ben bunu istemem."
     Hebun birde bir yanlış anlaşılma yüzünden aralarındaki kendisine olan nefreti arttırmak istemezdi.
    "Tamam istediğin olsun kızım. Soruna gelirsem; ben anneyim kızım. Evladım için yapamayacağım hiç bir şey yoktur. Orada infaz kararı verilseydi ne yapar eder bozardım. Sen berdeli kabul ederek kızımın hayatını kurtardın. Belki amacın kardeşindi ama sen benim kızımı da istemeden de olsa kurtardın. Bir de kardeşinin evladını da kurtardın. Sağ ol kızım. Bu yaptığını unutmayacağım.",dedi Zana Hanım. Hebun şaşkındı.
    "Siz biliyor muydunuz ? Yani ben anlamadım siz kızınızın hayatını karartabilirdiniz. Yaptığınız çok yanl..."
    "Elbette biliyordum. Kaç çocuk doğurdum. Kızımın hareketlerinden anladım.  Sadece bana söylemesini bekliyordum ama Dilan'da biliyormuş. Yalan üzerine yalan kurarak gidip Yağmuruma söylemiş. Bunları bana Yağmur anlattı.",dedi Zana Hanım, Hebun'un sözlerini keserek.
    Hebun da Renas'ın söylediği sözler aklına gelince Dilan'ın gerçekleri söylediğini düşünmüştü.
    "O zaman biliyordunuz ve hiç kimseye söylemediniz öyle mi ?",dedi Hebun.
    Zana Hanım kafasını aşağı yukarı sallayarak Hebun'u onayladı.
    "Peki kapatalım bu konuyu. Sormak istediğiniz başka bir şey var mı? "
    "Tamam bu konuyu kapatalım. Yoksa uzayacak.",dedi Zana Hanım ve devam etti . Sormak isteyeceğim sorulardan biri de şudur ki evlendikten sonra yüzünü gizleyecek misin? Ya da şöyle diyeyim yüzünü örtmenin sebebi nedir ?",dediğinde Hebun kaskatı kesildi.
    Geçmişini hatırlamıştı. O kara günü.