4

670 49 0
                                    

Bebekalarım, nasılsınız?

Karakter tanıtımı kısmına tekrar bakmanızı rica ediyorum. Birkaç değişiklik yaptım, hikâyenin gidişatını değiştiriyorlar. İlerleyen bölümler de bir kafa karışıklığı yaşamayın.

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınızz.

...

Yorganın altına saklanmış cenin pozisyonuna gelmiş, için dışıma çıkacak şekilde ağlıyordum. Elim, bileğim de takılı olan bilekliğime gitti. Üstümde adım yazıyordu. Abim ve ikizimi istiyordum. Kendimi kaybolmuş, tek başıma hissediyordum. Onlardan hiç bu kadar uzak kalmamıştım. Her anımda onlar vardı. Ağlarken, gülerken, düşerken ve kalktığımda. Hep onlar vardı, onlarsız kendimi yapayalnız hissediyordum. Abimin yanıma gelip saçımı okşayıp, başımı öpmesini. Akın'ın yanıma gelip bana sarılmasını, yanımda olmalarını istiyordum. Şimdi onlar İstanbul'da ben ise daha dün kim olduklarını öğrendiğim, istenmediğim insanların yanında, Mardin'deydim.

İstemiyorum.

Ağlamam yavaş yavaş iç çekişlere dönerken yataktan doğruldum. Sabah olmuştu. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Duş almam gerekiyordu.

Duş jelimi ve şampuanımı alıp duşa girdim. Vücudumu iyice temizledikten sonra saçlarımı iki kere şampuanlayıp duruladım. Bronzu üzerine geçirdikten sonra giyinme odasına gidip üzerim için bir kaç kıyafet aldım. İç çamaşırlarımı giyip altıma asker yeşili kargo pantolon, üzerime ise beyaz crop'u giydim. Uzun, beyaz çoraplarımı unutmayalım lütfen. Saçlarımı, saç havlusu ile kurulayıp kuruttuktan sonra komidinin üzerinde duran telefonuma doğru ilerledim.

Odayı inceleme fırsatım hiç olmamıştı ya da incelemek istemedim. Üzerimde zaten kime ait olduğu belli olmayan kıyafetler ile kendimi rahatsız hissediyordum bir de durduğum bu odayı inceleyerek kendimi daha da rahatsız etmek istemiyordum.

Yatağa oturup telefonumu açtım. Saatte baktığımda sekizi, otuz sekiz geçiyordu. Benim için normal bir saatti. Ne kadar geç uyusam da erken kalkan birisiydim. Okuldan kalma bir alışkanlıktı.

Hızla WhatsApp'a girip abimi görüntülü aradım. Birkaç saniye çaldıktan sonra ekranda yatakta uzanmış, saçı başı birbirine girmiş bir şekilde ekrana bakan abimi gördüm. Gözlerini bile tam açamıyordu. Bu görüntü ile ağzımdan koca bir kahkaha kaçtı. Ben ne kadar erken kalkan birisi olsamda abim öyle birisi değildi. Kimse dokunmasa kış uykusuna bile yatabilirdi.

"Abim?"

"Abisinin gülü?"

Kıkırdadım. "Uyan abi, uyan. Saat dokuza geliyor artık."

Ekrana attığı 'Ciddi mısın?' bakışı ile güldüm. "Kargalar daha kalkıp bokunu yememiş, sen gelmiş bana uyan diyorsun. Te Allah'ım."

"Of kes abi, kalk dediysek kalk işte."

"Emrin olur, başka isteğin?" Tabi bunu söylerken yattığı yerden kalkıp banyoya gitti. Telefonu onu görebileceğim şekilde bir yere koyup elini yüzünü yıkadı.

"Akın nerde abi?"

"Deniz, yeni uyandım kızım ne bileyim nerde o salak."

Gözlerimi devirdim. "Aman abi, bir şey sormaya da gelmiyorsun."

DENİZ'DEN OKYANUSA ꨄ︎ 𝐀𝐢𝐥𝐞 𝐊𝐮𝐫𝐠𝐮𝐬𝐮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin