𝐃𝐞𝐧𝐢𝐳'𝐝𝐞𝐧 𝐎𝐤𝐲𝐚𝐧𝐮𝐬𝐚
17 yıl boyunca ailesi sandığı kişilerin, bir anda ortaya çıkan Taşkıran aşireti ile gerçek ailesi olmadığını ve onlardan ayrılmak zorunda kalan Deniz'i nasıl bir hayat bekliyor?
✍︎Akın hızla yanıma gelip beni kolla...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ateş Taşkıran
Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınızz.
...
Fırat, gittikten hemen sonra bende masadan kalkmış odama, üzerimi değirmeye gitmiştim.
Evde ve dışarıda aynı kıyafetleri giyemezdim. Ne kadar temiz ve yeni giymiş olsam bile.
Üzerime; mavi bol paça pantolon, beyaz gömlek ve gömleğin üzerine kahverengi bir süveter giymiştim. Yüzüme hafif bir makyaj yapmış, son olarak beyaz spor ayakkabım ve siyah kol çantam ile hazırlanmış avluda Fırat ve diğerlerini bekliyordum.
Telefonumun ekranını açıp baktığımda saatin onu beş geçtiğini gördüm.
Ben bile bu kadar süre oyalanmadım bunlar iki saattir ne yapıyorlar yukarıda?
"Oğlum, bi siktir git lan!"
"Allah'tan bir şey isteyelim dedik senden, hale bak."
Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde Ateş ve Çınar'ın birbirleri ile atışarak geldiğini gördüm. Onların arkasından da Kaan ve Fuad geliyordu.
Fırat'ım nerde benim?
Fırat'ım derken?
Ateş kafasını olduğum yere çevirdi. Benim onlara baktığımı görünce göz devirip Çınar ile birlikte avludan çıktı.
"Fırat abim dışarıda bizi bekliyor, gel."
Kaan bana hitafen konuştuktan sonra beklemeden çıktı. Fuad ile birlikte onun arkasından gitmeye başladık.
Dışarı çıktığımızda diğerlerinin önümüzdeki son model arabaya binmiş biz ikimizi beklediklerini gördüm. Fırat sürücü koltuğuna, Kaan hemen yanında ki koltuğa, diğerleri ise arka koltuğa oturmuştu. Arabanın kapısını açmak üzereyken Fuad benden önce davranıp kapıyı açtı. Bana dönüp eli ile binmemi işaret etti.
Sen ilk binsene çocuk.
Ona artık nasıl bakıyorsam Fuad kızarmaya başladı.
Daha fazla oyalanmak istemediğim için hızla arabaya bindim. Keşke binmeseydim. Çınar sol cam köşede, onun yanında ise Ateş oturuyordu. Mecburen Ateş'in yanına oturmak zorunda kaldım. Fuad'da arabaya binince Fırat vakit kaybetmeden arabayı sürmeye başladı.
Oturduğum yerde konuşmadan duramayan ben son iki gündür çok nadiren konuşuyordum. Durumum çok vahim.
Kendime gelmem gerekiyor.
Nereye gittiğimizi çok merak ediyordum ama içime kaçan sesim yüzünden bunu sorma olasılığım yoktu tabi iç sesimi duymuş gibi konuşan Fuad'a kadar.
